İŞKENCE SÜRÜYOR; THK ERİYOR...

Türk Hava Kurumu kişisel egoların ve vazgeçilmez taht kavgasının yarattığı kaos ile geleceğini karartacak gibi görünüyor. Tutuklu eski başkanın, Türk Hava Kurumu Üniversitesi'ni kendi öz şirketi imiş gibi yönetmekte ısrar etmesi, öğrencileri bile çileden çıkartacak hale getirmiş ise zaten kötü olan gidişatın vahametini düşünmek bile istemiyorum.

Nedir arkadaş senin THK ile sorunun? diye sorular olabilir. Evet, benim THK ile sorunum var. Ben, Her sene kurban derimi THK'ya bağışladıysam, THK'nın doğru yönetilip yönetilmediğini sorgulamak benim işimdir.

Türkiye'de 7'den 70'e herkesin THK'da hakkı var ise ben kamuoyu adına bunu sorgulamakla mükellefim.

Gelelim THK Üniversitesi'nde yaşananlara.

Türk Hava Kurumu ayrıştırılmıştır. Türk Hava Kurumu'nun bütün malları THK Vakfı olarak kullanılan sisteme aktarılmıştır. Demek oluyor ki asli unsur çırılçıplak ortada bırakılmıştır.

Yolsuzluk yaptığı iddiası ile tutuklanan Osman Yıldırım'ın planları işlemeye devam ediyor. MASAK raporları, polis takibi, savcılığın yaptığı soruşturmalar neticesinde yapılan operasyon ile tutuklanan Osman Yıldırım'ın, aslında kendisini korumak için tezgah kurduğu anlaşılıyor.

Daha önce de söylediğim gibi Osman Yıldırım'ın tek yaptığı olumlu iş THK Üniversitesi kurmaktır. Lakin onu da eline yüzüne bulaştırdı.

Önce aklanmak yerine "önce ben" demeyi sürdürüyor. Bu yanlışlığın hukiki bir karşılığı olmalı. Hukuk, kişiler kadar kurumlara da gerekli. Hele ki bu kurumlar kamu menfaati için kuruldu ise onu korumak ve kollamak devletin de görevidir.

Erdem sahibi insanların haklarında olan iddialardan aklanmadan hüküm sürmek istemeleri "doyumsuzlukla" izah edilebilir. Makam hırsının bitmek bilmeyen bir saplantı haline geldiğini gösterir.

Geçen hafta Milliyet Gazetesi'nde yer alan haber bir ihbar niteliğindedir. Odacı-kapıcı, eğitimli-eğitimsiz herkesin üniversitenin mütevelli heyetine seçtirilmesinin izahı olamaz. Bir eğitim kurumunu idare edecek insanların eğitimsiz olmasını YÖK nasıl kabul edecek bende merak içerisindeyim.

Kardeşini, akrabasını THK Üniversitesi'ne atayan Osman Yıldırım'ın yaratmak istediği baskı hangi hukuk kuralları ile bağdaşır.

Bana verilen bilgiye göre Osman Yıldırım'ın tutuklanmasından sonra işten çıkartılan akrabalar birer birer THK Üniversitesi'ne gelip "Yakında yine geliyoruz. Bu kez kelle alacağız" gibi tehditvari sözlerle kurum çalışanları üzerinde korku yaratıyorlar.

Benim önerim Vakıflar Genel Müdürlüğü, THK Vakfı'na acilen kayyum atamalı. Ve kayyum olarak da Vacit Öktem seçilmeli. Türk Hava Kurumu'ndan doğmuş bir THK Vakfı'nın, Türk Hava Kurumu'ndan bağımsız yönetilmesi akıl mantık dışıdır.

Ve derhal tüzük değişikliği yapılarak THK başkanı kim ise THK Vakfı başkanı da onun olacağı bir sistem değişikliğine gidilmeli. Gerek THK ve gerekse THK Vakfı kimsenin çiftliği olmamalı. THK adının daha fazla kirlenmemesi için Osman Yıldırım aklanana dek o kurumdan uzak durmalı ve uzak tutulmalı.

Günah ve sevap THK başkanına ait olmalıdır. Başarılı ise zaten seçilir, başarısız ise bir başkası iş başına gelir ve kurumu olması gerektiği gibi idare eder, yönetir.

Osman Yıldırım'ın vazgeçmez tutumu, gazetelere manşet olan davranışları, mensubu olduğu Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na da zarar veriyor. Emekli bir generalin meselektaşlarına karşı bundan fazla kötülüğü dokunamaz. Ama kendi itibarını yerlebir eden bir kişinin THK'nın veya Hava Kuvvetlerinin itibarını zedelemeye hakkı yok diyorum.

Siz ne diyorsunuz?

Not: Yaşanan uçak kazası ile ilgili tarif edilemez bir üzüntü içindeyim. Bu konuda uzmanım diyenlerin çokça söylemi olacaktır. Populizm adına bir şeyler karalamak yerine, ALLAH bir daha böyle uçak kazalarını yaşatmasın demeyi uygun görüyorum. Her ne kadar bu kazanın oluş sebebi pilota yüklenilse bile gerçekler hiçbir zaman net olarak bilinemeyecek. Ve bana göre bugüne kadar hiçbir kazanın nedeni gerçeği ile açıklanmadı. Zira, Boeing ve Airbus rekabetinde bu böylece sürüp gidecektir. Boeing kazalarında  Airbus bilirkişisi Airbus kazalarında da Boeing bilirkişisi atansa belki de çok daha net bilgilere ulaşabiliriz.

Şahsi fikrimdir.