Geçen hafta dikkatimi çeken en önemli olay Malezyalı bir kaptanın sokakta açtığı bir stand ile satış yapmaya başlaması oldu. Ne yalan söyleyeyim DO&CO şirketinde çalışan birkaç fly chef aynı düşünceyi paylaştı benimle. Hiç garip gelmedi. Aksine girişimcilik ruhlarına hayran kaldım.
Yazıma başlamadan önce Kartal Özçakır kardeşimin vefatı üzerine üzüntülerimi aktarmam gerekiyor. Kartal benim dost hanemde yazılı, kıymetli ve bir o kadar da vazgeçilmez bir kişilik idi. Sayamadığım yıllara dayalı bir tanışıklığımız ve meslektaşlığımız vardı.
Belki o işin hizmet tarafında idi ama ne bana bir gazeteci gibi baktı ne ben ona bir yönetici olarak baktım. İkimizde işimizde iyi olmak için çabaladık ki o da anlayışla ben de anlayışla yaklaştık birbirimize.
Sorduğum hiçbir soruya yalan ya da yanlış bilgi vermedi. Çarpıtmadı, yamultmadı. Dosdoğruyu söyledi ama şirketimize zarar olur diye de “yazmasan iyi olur ama sana bıraktım” deyip bizi gönül evimizden yakaladı.
Doğruyu söyleyen korunmaz mı, doğruyu söyleyen eksikleri tamamlayacak demek değil midir, doğruyu söyleyen korunmaz mı? Biz de öyle yanaştık kendisine.
Aradığımız yönetici modeli de o idi.
Ve Kartal’ımız Özçakır’ımız geçen hafta kısacık ömrüne sığdırdığı kocaman sevgi ile, yüzlerce dost ile vedalaşarak ebedi aleme göç etti.
Biz razıyız kendisinden, Rabbim de razı olur inşaAllah. Eminin birlikte çalıştığı mesai arkadaşları da ondan razı idi. Zira ağlayarak arayanları oldu, sektörden de ağlayarak ağlayanlar oldu. Rakip firmalardan da aynı hüznü gördüm.
Daha ne olsun. Güzel insan, güler yüzlü insan unutulmayacaksın.
Ve dönelim hayatın devam eden gerçeklerine
Geçen hafta en çok ilgimi çeken haberlerden bir Malezya’da bir pilotun sokak ortasında çorbacılık yapması, alış veriş standı açması oldu.
Birkaç haftadır aynı düşünceyi THY ve iştiraklerinden çalışanlardan duyuyorum.
Şaka değil bu söylediklerim.
Eğer işten çıkarma engeli olmasaydı şimdilerde havacılık sektörü çalışanlarının fazlaca feryatlarını duyardınız. Kanaatimce bunu ileride yaşayacağız ve açıkçası kaçınılmaz diye düşünüyorum. Kimse yanlış anlamasın ama kaçınılmaz diye düşünüyorum. Tabi Covid denen illetin aşısı gerçek anlamda bulunup insanlara çare olur ve pandemik süreçten kurtulursak bu işten çıkartmaları az yaşarız diye tahmin ediyorum.
Ancak, sadece aşı yeter mi bilemem. Tedavi edici ilaçların da bulunup bir an evvel tüm dünyanın rahatlamasını diliyorum.
Durum böyle giderse eminim sokaklarda, caddelerde “Kaptanın yeri, hostesin kafesi, teknisyenin salonu” gibi tabelalarla karşılaşabiliriz.
THY’den çıkartılan bir dolu kabin memuru var. Kimi ülkeyi terk etti, kimi kaderi ile baş başa kaldı, kimi çiftlik kurmaya, kimi yabancı şirketlerde iş aramaya, kimi de ticarethane açmak için çare arıyor. Tabi sadece THY’den değil sektörün diğer oyuncularından da işten atılmalar oldu.
Bu arkadaşlar hayatlarını idame ettirmek zorundalar. Biliyorum ki hepsi ev geçindirmek, hepsi hayatlarını idame ettirmek zorundalar. O sebeple değişik alternatiflerle ticarete atılmak isteyen havacılık işsizlerinin varlığını biliyorum.
İşte Malezya’daki kaptan da onlara örnek olmuş oldu.
Ne diyelim.
Derdi veren Allah bir an evvel dermanı da verir de hiç kimse işsiz kalmaz.
Yorumlar Tüm Yorumlar (80)