Şu bir gerçek ki her dediğimiz gerçekleşiyor. Geçen hafta Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yaptığı rezalet açıklamanın ardından, artık bu ülkede işlerin nasıl yürüdüğünü anlamaya çalışmak gibi bir çabanız olmasın. Kimin eli kimin cebinde net olarak ortaya çıkmıştır.
İstanbul’daki havalimanları tartışmaları sürüp giderken, bizim ısrarla üzerinde durduğumuz “Sabiha Gökçen Havalimanı ikinci pisti, uçakların İstanbul Havalimanı’na yönlendirilmesi için bilinçli olarak bitirilmiyor” tezimiz tartışmasız onaylanmış oldu.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü şöyle bir emir yayınladı geçen hafta. “Malumları olduğu üzere, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın kapasite yetersizliği nedeniyle yaşanan sıkıntıların önüne geçmek üzere kapasitenin etkin kullanımı için ilgili kural ve esaslar belirlenerek ilgi yazı ile bildirilmişti.
Halen devam etmekte olan bakım faaliyetleri ve yaşanan trafik yoğunluğu nedeniyle İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na yerli/yabancı, tarifeli/tarifesiz, dönemsel/münferit olarak mevcut uçuş izinlerinin üzerine ilave frekans/yeni hat uçuş izin başvuruları bu aşamada genel müdürlüğümüzce uygun olarak değerlendirilmeyecektir” denildi.
Şimdi bunun Türkçesini söylüyorum size. “İstanbul Havalimanı’na yeterince uçak inmiyor, bundan sonra tüm uçuş izinleri İstanbul Havalimanı’na verilecektir” evet, evet Türkçe'si aynen böyle.
“Bir ülkenin içler acısı hali” denir buna.
Bir tarafta iktidarın tüm gücünü ve desteğini almış İstanbul Havalimanı, diğer tarafta Malezyalıların işlettiği Sabiha Gökçen Havalimanı.
E milli açıdan bakarsanız iktidar da haklı. Yerli ve milli (!) dururken Malezyalılar desteklenir mi?
Günün 24 saatini kullanamayan Sabiha Gökçen Havalimanı geri kalan 19 saatlik dilimde havalimanı %78 kapasite ile çalışıyor.
Üstelik zamanında kalkış oranında dünya birincisi.
Bari adam gibi bir kılıf bulun da yiyelim, gargarasını yapmak size kalsın.
Beyler; İstanbul Havalimanı ile aynı anda ihale edilen Sabiha Gökçen Havalimanı’nın ikinci pistini bitirmeme kılıfınız nedir?
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz bunun açıklamasını da yapsın öğrenelim. Ben diyorum ki, İstanbul Havalimanı için bitirmiyorsunuz, ben diyorum ki ülkeye ihanet ediyorsunuz, ben diyorum ki açık açık niyetinizi belli ettiniz.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne birkaç soru sormak isterim.
Yukarıda bahsettiğim belgeyi yayınlarken hangi amaca hizmet ettiniz?
Mesela, İstanbul Havalimanı’ndan baskı yiyip sonra bunu aleniyete dökmek için mi böyle bir yazı yazdınız?
Açıklama bekliyoruz. Bu sektöre ihanetinizin gerçek amacı nedir?
Zaten izin verip/vermemek elinizde iken bunu açıklama gereği neden hissettiniz.
Bir soru daha.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi size şöyle bir talimat verdi mi?
Soru şu.
Devlet hava Meydanları İşletmesi tarafından işletilen havalimanları denetlemesinde bulgu yazılmaması yönünden istekte bulunuldu mu?
Bulunuldu ise de açıklayın bulunulmadı ise de açıklayın.
Siz, Sabiha Gökçen Havalimanı’na engel olduğunuzu açıkça ilan ettiniz. Şimdi sıra, DHMİ’nin bulgu yazmayın niyetini de açıklayın…
Yorumlar Tüm Yorumlar (44)