Türkiye’nin içinde bulunduğu konjonktür dikkate alındığında özel jetlerin fazla kullanıldığı bir ortama dikkat çekmek istiyorum. Devletin istihbarat servisleri, havalimanı çalışanları, gümrük memurları ve havalimanı polislerine çok iş düşüyor.
Müzik kutusunda Nissan CEO’sunun kaçırılmasını dikkate aldığımızda daha nelerin kaçırılabileceğini önemsememiz gerekir.
Son haftalarda yaşanan tartışmalara özel jet penceresinden baktığımızda, özellikle kara paranın aklanacağı, altın, uyuşturucu gibi yasa dışı işlerin en hızlı şekilde ulaşımını sağlayacak araçlardan biri de özel jet uçaklardır.
O nedenle özel jetlere özel önlemler almak gerekir. Kayıtsız, kağıtsız küreksiz altın kaçakçılığı üzerinde durmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda etkin mücadele için özel jetlerin titizlikle uçurulmalarını sağlamak lazım. Şunu kastediyorum. Beyanlara bakılmaksızın valizler, kargolar en ince ayrıntısına kadar aranmalıdır.
Aynı zamanda Atatürk Havalimanı normal havalimanı hüviyetinden çıktıktan sonra daha başıboş bir hal aldı.
Kargo ve genel havacılığa hizmet vermesiyle dikkatleri çekmeyen bir yapıya büründü. O kadar çok iddia var ki kargo şirketlerinden bazılarının bile kayıt dışı ürün(!) taşıdıkları söylemleri ciddi boyuta ulaştı.
Pandemi döneminde her şeyin arapsaçına döndüğü bir ortamda ürünleri kontrol etmek bir yana virüs tehlikesi ile kargoların yanına bile yanaşılamadı.
Bir özel jet şirketi sahibiyle konuştum geçen hafta. Anlattıkları çok fakat ispatı yok. Dolayısıyla iş bize değil orada çalışan güvenlik güçlerine, gümrük memurlarına ve yer hizmetleri personeline düşüyor.
Özel jet işleten firmalara özel istekler geliyor. Kara paradan, kayıtsız altına kadar. Kimse ben taşıdım demiyor ama teklifin geldiği doğrulanıyor.
İnsan kaçakçılığı da bunun bir başka kolu.
Maalesef FETÖ’cülerin özel jetlerle taşındığı iddialarını hatırlamayan yoktur sanırım.
Bu özel jet sahipleri genellikle uçaklarını bir şirket aracılığı ile uçuruyorlar. Diyelim ki bir işadamı özel uçak aldı. Ayda bir iki kez kendisi uçuyor olsa bile geri kalan günlerde uçakları bir firmanın işletmesi altında uçuruluyor.
Özel jet uçuran brokerler da var. Bir masa bir sandalye, bir internet sitesi aracılığıyla uçak satışları çok fazla.
İnternete ilan verdiğiniz anda, arama motorlarına “özel jet” yazın bir dolu uçak pazarlayan firma bulursunuz. Hatta TC (Türkiye Tescilli) olmayan özel jetlerin bile kiralandığını görürsünüz.
Bir standart yok. Olsa bile kolayını bulup uçuruluyor. Hatta bazı brokerler bu konudan rahatsız. Türkiye’de bir masa bir sandalye bu işi yapıp inanılmaz zenginleşen kişilerin olduğunu bilmeyen özel jet firması yoktur.
Herkes birbirinin ne yaptığını bilmekle beraber iş konuşmaya gelince “Aman benden duymadın” sözü ile karşılaşıyorsunuz.
Doğru, düzgün iş yapanlara sözümüz yok.
Lakin bu sektörün gelişmesini savunan bir kişi olarak aynı zamanda kontrol altında da tutulması gerektiğini vurgulamadan edemeyeceğim.
Çalanın çaldığı ile, hırsızın hırsızlığı ile, kaçakçının kaçakçılığı ile, kara paracının kara para ile, gizli altın getirenin altın ile zenginleştiği bir çağda birilerinin haksız kazancın varlığını hatırlatmasında fayda var diye düşünüyorum.
Sadece özel jetler değil. Kargo anlamında büyük kargo şirketleri de mercek altında tutulmalı.
Yorumlar Tüm Yorumlar (24)