Baştan konuşalım ve bu yazıyı okurken samimi vicdanlarınızı bir kenara atmadan sindire sindire okuyun. Sendika, çalışanların sigortasıdır, güvencesidir. Bunda mutabıkız. Amma velakin zamanlama, ortam, ekonomi her durum göz önüne alınmalı.
Birkaç haftadır Pegasus Havayolları çalışanlarının sendikal girişimlerini izliyorum. Bir haktır ve buna saygı duyulmalı ki biz de saygı duyuyoruz. Bana gelen taleplerden en önemlisi “Ya Airporthaber en güçlü mecra neden haber yapmıyorsunuz” şeklinde.
Üstelik mensubu olduğum siyasi partiye ulaşıp “Ali Kıdık- Airporthaber neden bu konuya eğilmiyor” şeklinde akıllarınca siyasal baskı yapacaklar.
Aman buna tevessül etmeyin. Bu mecra siyaset dışı ve tamamen tematik bir havacılık portalıdır. Bugüne kadar siyasi içerik bulamazsınız benim yazılarımda. Siyasi yönlendirme hiç göremezsiniz. Ne farkımız kalır iktidar yalakalarından, güç odaklarına biat edenlerden, mama peşinde olanlardan. Biz olabildiğince özgür olmaya, olabildiğince yazarlarımızın bir kelamına dahi karışmamak üzere yayın yapan bir kuruluşuz.
Daha önce THY’de böyle bir yapılanma oldu. Allah şahit ki, o dönem de sendikaya karşı gösterilmeme rağmen işten atılmamaları için ne çabalar sarf ettim. Biliyordum arkadaşların başına gelecekleri. Ve söylediğim gibi de oldu. Pilot arkadaşları bir kenara bırakırsak, kabin memuru arkadaşlar işsiz kaldı. Birçoğu eşinden ayrılma derecesine geldi, şehri terk etti, bunalıma girdi.
Hak, hukuk bu ülkede yerini güçlülerin inisiyatifine terkedilmiş durumda. O yüzden değil yerel mahkemeler Anayasa Mahkemesi dahi karar verse uygulanmıyor artık. O sebeple sonucuna katlanılacak eylemlerin içinde yer almakta fayda var. Sendikaya hiçbir şey olmaz.
Bütün bunların yaşanmasını neden isteyelim?
Yazının başında da söyledim. Sendika çalışanlarımızın garantisidir. Ancak gerçek sendikacılıktan bahsediyorum. İşçi ile işveren arasında köprüdür.
Konjonktür çok önemli. Pandemi dönemindeyiz. Şirketler batma noktasında. Her biri kılı kırk yarıp ayakta kalma derdinde. Bu dönemde şirketlerin başının ağrımaması gerek. Yoksa bana kalsa, havalimanı çalışanları, yer hizmetleri, MRO’lar hepsi sendikalı olsun.
Hangi şirket çalışanlarına hak ettiğini veriyor ki?
Ama emin olun şu dönemde işsiz olmamaya bakmak lazım.
Ülkemiz gerçek demokrasi ile tanışana dek, ekonomik rahatlama olana dek, şirketler ayağa kalkana dek bu girişimlerin doğru bir hareket olmadığını göreceksiniz.
Sendikacılık eskisi gibi değil. Daha doğrusu bu ülkede sendikacılık dönemi biteli 10 yıl oldu. Görselde sendikacılık var. Çata çat işçinin hakkını savunan sendikacılık kalmadı.
Bu ülkede hiç grev yapılabildiğini gördünüz mü? Bu ülkede hak arayanların nasıl muamele ile karşılaştığına hepiniz şahitsiniz.
Ama bu durum sizi umutsuzluğa sevk etmesin. Elbette hakkınızı yedirmemelisiniz, elbette hakkınızı savunmalısınız.
Pegasus Havayolları’nı savunacak değilim. Bi hakkı teslim etmek lazım. Sabiha Gökçen’i Sabiha Gökçen yapan firmadır. Daha önce Sabiha Gökçen Havalimanı yer çalışanları da sendikal girişimde bulundular. Sonuçlarını hepimiz biliyoruz.
Ben yine ve yeniden söylüyorum. Sendika girişimlerini demokratik bir hak görmekle beraber zamanlama yanlış diyorum.
Tüm havacılık sektörünün bir an evvel ayağa kalması dileğiyle…
Yorumlar Tüm Yorumlar (56)