“Yüreğim ağzıma” geldi tabiri tam da Atatürk Havalimanı’nda yaşanan talihsiz kaza ile örtüşüyor. “Öldürmeyen Allah öldürmez” deyimi de ne kadar doğru bir tabir bir kez daha şahit olduk. Şükürler olsun ki cana gelmedi mala geldi.
Başta Muzaffer Kütük kaptan olmak kaydı ile tüm yaralılara ve havacılık camiasına büyük geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Tabi bu kaza en hafif tabiri ile ucuz atlatılmış olsa bile kaptanın pist tercihi, DHMİ’nin ARFF teşkilatının anında müdahalesi takdir edilmesi gereken husustur. Yine şans kazazedelerden yana idi ki yüzlerce aracın hareket halindeki E-5 yoluna kadar uzamadı uçağın sürüklenmesi. Bir kez daha şükredelim.
Havacılıkta kazalar hemen SHGM’yi akla getirir. “Ne iş yapar bu SHGM” diye sorarız kendi kendimize. Ben söyleyeyim. Klavye başında twit atmakla meşguller.
Son 25 günün twitlerine baktım SHGM’nin. 80 tane mesajı var. Bu mesajlardan sadece bir tanesi kaza ile ilgili. Sıradan rutin, senin-benim attığım twitler gibi. Hem de sıcağı sıcağına değil bir gün sonra atılan twitte “Atatürk Havalimanı’nda dün gece yaşanan iş jeti kazasında yaralananlara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor tekrarının yaşanmamasını diliyoruz”. Hepsi bu.
Ne bekliyoruz ki? Kaza bu SHGM ile ne alakası var? Dedim ya SHGM 25 gün içinde 80 twit ile meşgul olmuş. Bunların 24 tanesi kendi işleri(!) ile alakalı. Diğerleri mesela yalakalık olsun diye 19 tanesi Ulaştırma Bakanının twitini, geriye kalanı da başbakanın, DHMİ’nin, TAI’nin ve bazı kuruluşların twitini paylaşmadan ibaret.
En ilginci de Bursaspor’un Telekom ile yaptığı anlaşmaları paylaşması. “Bursaspor’un ne işi var” demeyin SHGM twitlerinde “aklını peynir ekmekle yiyenlerin işi” derim sonra bana kötü adam muamelesi yaparlar. Tabi ben de buna güler geçerim.
Kim ne derse desin SHGM’de ipin ucu kaçtı. Bakan Ahmet Arslan ne düşünüyor bilemiyorum ama benim endişelerim var. Hele hele göğsümüz kabara kabara anlattığımız üçüncü havalimanında nasıl bir işlev görecekler hep beraber şahit olacağız.
Şahsi kanaatim SHGM bir an evvel dirayetli yöneticilere teslim edilmesi yönünde. Duyumlarıma göre THY kanadı tıpkı Bilal Ekşi’de olduğu gibi kendi içinden bir yöneticiyi SHGM’ye genel müdür yapmak için kulis yapıyor. Kişinin ismi bende saklı. Lakin yıpranmaması için şimdilik gizli tutuyorum. Bana sorarsanız kendi halinde başarılı, dedikodusu olmayan bir yönetici. Ama etik açıdan olmasına karşı çıkarım.
SHGM sahipsiz, twitçilerin eline kalmış durumda. Biz uyarımızı yapalım. Gidişat hiç mi hiç iyi değil.
Gelelim Pegasus’un uyduruk işlerine.
Biliyorsunuz Pegasus Havayolları uçak filosunu Airbus tipi uçaklarla değiştiriyor. Her geçen gün Airbus sayısı artarken Boeing sayısı azalıyor. Tabi bu durum zorunlu ihtiyaçları da beraberinde getiriyor. Airbus tipi uçaklara pilot transfer edilirken, Pegasus Havayolları filosunda bulunan Boeing pilotları da birer ikişer Airbus filosuna dahil ediliyor. Buraya kadar her şey normal.
Anormal olan şu. Pegasus Havayolları’nda uçan çok deneyimli Airbus pilotları var. Bu pilotlar öğretmen pilot olarak görevlendirilmezken Boeing’den gelen pilotlar iki-üç aylık bir eğitimin ardından öğretmen pilot yapılıyorlar.
Bu durum hem tehlikeli hem de altında birçok sebep aranacak bir durum. Kim hangi düzeni koydu ise kendi çarkını çevirmek için tecrübesiz Boeing pilotlarını öğretmen yapmak için uyduruk işlerin peşinde. Bu konuda çok sayıda şikayet var. Mehmet Nane bu konuda bilgilendirildi mi bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki uçuş direktörü olmak kaydı ile kendi öğretmenliği hazır olsun diye eğitim müdürü dahil kendine yakın pilotlarla pazarlığa oturduğu iddiaları mevcut.
Al gülüm ver gülüm işlerine birinin dur demesi lazım. Airbus tipi uçağı öğrenmeden acemiler tarafından oldu bitti ile uçuşu tehlikeye sokacak adımlardan vazgeçilmesi gerekir.
Bizden söylemesi. Gerisi size kalmış.
Yorumlar Tüm Yorumlar (26)