Sabiha Gökçen Havalimanı
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda son dönemde yaşananlar hem üzücü hem de düşündürücü.
Bundan belki 1 ay kadar önce belki biraz daha eski, tam olarak tarihi bilemiyorum ama Mayıs ayının sonunda 2. pistin açılacağı haberleri düştü. Birçok yerde belki bu haberleri gördünüz ama AirportHaber’de göremediniz. Çünkü bunun da pek gerçekçi bir hedef olmadığı çok açıktı. Nitekim pist söylenen tarihte açılmadı.
Bu 2. pist meselesi artık öylesine gerçeklikten uzaklaştı ki gündemde yeterince ilgi görmüyor. Çünkü 8 yıldır bir pistin tamamlanmaması neredeyse imkansıza yakın. Hele ki 4 yıl gibi kısa bir sürede İstanbul Havalimanı açılmışken…
Artık bazı yetkililerin çıkıp net bir şekilde bu pistin neden hala açılamadığını ve kesin açılış tarihini açıklaması şart oldu. Şunu anlayalım; İstanbul Havalimanı uçtu gidiyor, bu konu artık Sabiha Gökçen’den çok net bir şekilde bağımsızdır.
Gerçeklikten uzak, masa başında belirlenen ve kaynağı belirsiz tarihler sektörü sadece güldürür hale getirdi.
Gelelim hijyen meselesine…
AirportHaber Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki temizlik problemini, bana göre skandal boyuta gelen hijyen krizini ilk duyuran haber sitesi. Ancak şimdi bakıyorum da kulaklarını tıkayanlar çok yumuşak olmayan ifadelerle bu konuyu artık gündeme getiriyor.
Yerli yabancı milyonlarca yolcuyu etkileyen bu kriz hala çözülemedi. Öyle görüntüler öyle fotoğraflar var ki, baktığınızda mideniz bulanır. Zaten Sabiha’dan seyahat edenler bu duruma şahitlik etmiştir.
İnsanın içine kurt düşüyor. Sabiha Gökçen’deki bu boşvermişlik, bu vurdumduymazlık hali nedir?
Bir laf var hani, Bitse de gitsek…
Buradaki durumun tam olarak özeti bu cümle gibi duruyor.
Ne İSG yetkililerinden ne de Ulaştırma tarafından dişe dokunur tek cümle yok. Mağdur olan kim; Yolcu! Yani sen ben O!
İstanbul’da bir taksi krizi var malum. Kim kimi cezalandırıyor belli değil. UEFA İstanbul’da taksiye binmeyin diye Interli ve City’li taraftarları uyarıyor. Burada kim mağdur, Yine sen ben O!
Filler tepişir ezilen çimenler olur.
Yorumlar