Çok değil iki ay öncesine kadar her şey normal seyrinde idi havacılık açısından. Ufak tefek aksaklıklar olsa da tepemizin üstünden uçaklar uçup kavuşmaların rotasını hep meşgul bırakıyorlardı. Son iki aydır, çocukluğumuza döndük desek doğrudur. Bir uçak gürültüsü duysak hemen kafamızı semaya kaldırıyoruz.
Siz de öyle değil misiniz? Anadolu yakasından arayan bir dostum dedi ki, “Uçuşlar başladı mı, havada uçak gördüm”. Gördüğü kargo uçağı idi. Kargolarda sorun yok ve uçmak zorundalar. Hem ülkemiz için hem de dünya ülkeleri için.
O kadar özledik iki ay içerisinde. Bir de birbirine kavuşamayanları düşünün. Sevdiklerini özleyenleri düşünün. Uçakların onları kavuşturamadığını düşünün. Karadan bile şehir değiştirmek için olağanüstü mazeretleriniz olduğunu düşünün.
İçinden çıkacağınız tek yol, Corona illetinin bir an evvel son bulmasından başka alternatif yok. O halde yapacağımız tek şey birbirimizi motive etmek, azımızı çoğa tutmak, hayatı idame ettirecek kadar yeterlilik sağlamak.
İşte havayolu şirketlerimizin yaptığı da bu diye düşünüyorum.
Örneğin THY bunu diri tutmak için çeşitli sloganlar üretiyor.
Mesela, 1 Mayıs günü yaptığı paylaşım bunun bir göstergesi. 1 Mayıs günü THY, “Birlikte başaracağız dediğimiz bu günlerde, başarmak için canla başla çalışan ekip arkadaşlarımızın ve tüm çalışanların 1 Mayıs Emek ve Çalışanlar günü kutlu olsun” diyerek verdiği sosyal motivasyon mesajı önemli.
Keza, “Dünyanın her köşesini ayrı ayrı özledik” sözü ile başlayan resimli paylaşımda “Bir gün insanlar yine Paris’te buluşacak, bir gün insanlar yine doğanın mucizesine tanıklık edecek, bir gün balonlar yine gökyüzüne yükselecek” gibi motivasyonu yükseltecek paylaşımları ile hayatı ve çalışanları diri tutmaya çalışıyor.
Peki, ya çalışamayanlar, çalıştırılmayanları nasıl motive edeceğiz? İşine son verilenleri nasıl ikna edeceğiz.
İşte orası muamma, bilinmezlik, uçurum, hatta Ramazan ayı vebali.
Pegasus Havayolları da “Güzel günler yakın” başlığı altında verdiği sosyal mesajla hem yolcuları hem de çalışanları motive etmenin yolunu benimsedi. “Birlikte olacağımız, sevdiklerimize sıkıca sarılacağımız günler yakında. O günler geldiğinde sizi özlemini duyduğunuz yerlerle ve sevdiklerinizle buluşturacağız” diyerek devam eden açıklamalar duygusal ifadelerle devam ediyor.
Onur Air, sessizliğe gömülmüş durumda. Umarım güzel günler onları da tekrar kucaklar. Onlar da Türkiye’nin en eski havayolu şirketi olarak bu ülkeye çok hizmet etti. Hiçbir şirketimizin bu korona günlerinden üzücü bir sonuçla karşılaşmasını istemiyoruz.
Corendon, charter yapan firmamız. Bu ülkenin gururu diyebilirim. Antalya’nın tek Türk şirketi olması da ayrı bir gurur kaynağı. Eminin onların doğru yatırımları ve doğru hamleleri de en az kayıpla atlatmanın becerisi olacak. Buna adım kadar eminim.
TGS, Çelebi, Havaş ve diğer yan kuruluşlar, genel havacılık hepsi ama hepsi zor bir süreçte. Uçuşların yeniden başlamasına günler kaldı diye düşünerek yeniden cıvıl cıvıl havalimanları olacağı günleri özledik.
Bu süreçte benim en çok hoşuma giden şey SAW (Sabiha Gökçen Havalimanı İşletmesi)’nin personeline yaptığı jest oldu. 500 TL her personele destek oldu ya inanılmaz bir hamle ve hareket idi. Yönetimine teşekkür etmek ve alkışlamak zorundayız.
İşte şirket aidiyetini sımsıkı tutacak eylem buna derim.
Umut var hep var olacak.
Umudumuzu yitirmiyoruz.
Yorumlar Tüm Yorumlar (170)