SHGM yeterli mi? Hayır, içine ettiniz.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün Twitter adresinden yapılan paylaşımları, mesajları yeterli buluyor musunuz? Soru bu. SHGM'nin hiçbir şeyi yeterli bulunmuyor ki, paylaşımları, mesajarı yeterli bulunsun.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü her işi bıraktı sıra ankete geldi. Allah aşkına siz bu sektör ile dalga mı geçiyorsunuz? Bırakın bu antin kuntin işleri de asıl görevinizi yapın. Gerçekten aklım, hafızam, mantığım hiçbir şeyim almıyor böyle boş işlerle uğraşılmasını.

Bilal Ekşi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü makamına geldi geleli en boş uğraşısı anket yapmak oldu. Gerçi ben hiçbir icraatını beğenmiyorum ama bu anket işi de tam cahillerin yapacağı şey.

Gördüğüm kadarı ile çok sayıda anketi var SHGM'nin. Ama hepsinde az sayıda oylamacı da olsa tamamı SHGM'nin aleyhine.

Sonuncusundan başlayalım. Soru şu "Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün twitter adresinden yapılan paylaşımları, mesajları yeterli buluyor musunuz". İş mi bu şimdi? İş olmadığı anketin sorusundan da belli, oylayanların sayısından da belli, soruya verilen yüzde 67'lik memnuniyetsizlikten de belli.

Pardon, siz 657'ye tabi değil misiniz? Hani basına yapılması gereken açıklamalarda bakan iznine tabi idiniz!

İş yapıyor gibi görünmekten başka bir amaca hizmet etmeyen bu anket, Bilal Ekşi tarafından mı yoksa başka bir aklı evvel tarafından mı gerçekleştirildi bilmiyorum. Bana göre fiyasko.

SHGM'nin anketine 513 kişi rağbet etmiş. İlgiye bakın. Sadece Atatürk Havalimanı'nda 100 bin çalışan var. SHGM'de buradan kendisine başarı payı çıkartsın.

Diğer ankete gelelim. Oradaki soru da şu "Bir havayolunda: UÇUŞ EMNİYETİ için aşağıdakilerden hangisi sizin için EN ÖNEMLİDİR". Muhteşem bir sonuç elde edilmiş. 706 kişi oylamaya katılmış. Bu kişilerin yüzde 67'si uçağın bakımlı olmasından yana oy kullanmış. Diğer şıkları söylememe gerek bile yok.

Ve diğerleri de hepsi, hepsi fiyasko. Yani ankete oy verenler SHGM'nin karnesinin baştan sona kadar zayıf olduğu yönünde kanaat getirmiş.

Ve SHGM'de deterjan markası ALO'nun reklam filmindeki çocuğun repliğini "Çok çalışmamız lazım çok" sözünü çocukça paylaşıvermiş. Ne diyelim! Çocukça işler.

Sosyal medya elbette önemli, açıklama yapılması elbette önemli ve tabi ki sektörün bilgilendirilmesi de bir o kadar önemlidir.

Amma ve lakin şunu adam gibi yapın be kardeşim. Burası senin özel alanın değil ki! Burası sektörü bilgilendirmek için açılmış resmi bir hesap. O halde sektörün sesine kulak vereceksin.

Bilal Bey, siz sektöre kulak vermeyi deneyin. Kapattınız kapıları, tıkadınız kulakları, bant çektiniz gözlerinize. Bu sektöre böyle hizmet edemezsiniz.

Şu Twitter sayfanızdan yaptığınız görüşmeleri de açıklayın da bilelim. Kime sorsam sizden randevu alamıyor, telefonlara çıkmıyorsunuz. Acil durumlarda bu sektör kimden yardım isteyecek, kime arzuhal yapacak?

"Şunu yapana bu cezayı verdim, bunu yapana şu cezayı verdim" demek yerine "şu şirkete şundan dolayı bu cezayı verdim, bu şirkete şundan dolayı bu cezayı verdim" diyebiliyor musun? İşte o zaman benim için yöneticiliğiniz vazgeçilmez olur. Yoksa gizli kapaklı işler çevirmişsiniz hiç de önemi yok.

Ben biliyorum ki NOTAM konusunu bile sektör çözdü. Oturduğunuz masanın altına mı saklandınız ne ettiniz, çıkın ortaya da görelim. Yoksa bu FETÖ soruşturmaları size de sıçrar diye korku dünyasında mı yaşıyorsunuz? Bence korkun. Bence siz dahil kimden şüpheleniyorsanız bir an önce arının bu pisliklerden.

Faruk Subaşı'nın ilişkilerini inceletin, Bahri Kesici'nin ilişkilerini inceletin. Banka kayıtlarına, mal varlığı artışlarına baktırın. Bir dönem Faruk Subaşı ile ilgili yazdığım belgeli haberlerin peşine düşün. Bu adam nasıl o kadar zengin oldu, bir gömlek alamazken Ankara'nın gözde yerlerinden aldığı gayrimenkulleri bir kez olsun sorgulayın, belge isteyin.

Bilal Bey, sektör can çekişiyor. Silkelenin, kendinize gelin. Hamdi Toçu'nun SHGM'ye ataması şeklindeki ön yargıyı kırın. Kendiniz, Bilal Ekşi olun. Havacılığın "H" sini bilmezken danıştığınız, fikir aldığınız insanların yüzüne kapattığınız SHGM kapısını yeniden aralayın. Kapanarak statücü görüntüsü verdiğiniz kurumu sektörün hizmetine açın.

Dost acı söyler.

Umarım bu söylediklerimi ciddiye alırsınız da geçmiş yıllarda yaptığınız hataya düşmezsiniz.

Ne demek istediğimi gayet iyi anladığınız değil mi?

AirportHaber'de yazılanlar sonrası, yaptığınız baskıları, gönderdiğiniz tehditleri, mesajları unutmadık. Bir yerlerde yazılı duruyor.

Bize Rabbim, "SABR (Sabır)" dedi. Biz sabrediyoruz ve sadece dostane uyarıyoruz.

Gerisi size kalmış. İster anket düzenleyin ister halay çekin. Bu sektör de sizi bir şekilde anımsayacak ve hatırlayacak. Ama ne şekilde?