Tahakküm etme egoları...

Dün ne isem bugün de o şekilde olmayı pensip edinmiş biri olarak; yapıcı eleştirilerimi makam, mevki gözetmeksizin yazmaktan geri çekilmek gibi bir duruşum olmadı. DHMİ Atatürk Havalimanı Başmüdürlüğü'nde kış ortasında, kış mücadelesi toplantısına ilişkin eleştirim olacak bu hafta.

Değerli okurlarım;

Geçen hafta Cuma günü Atatürk Havalimanı'nda "karla mücadele hazırlıkları" başlığı altında bir toplantı yapıldı. Toplantıya da Müsteşar Vekili Orhan Birdal başkanlık yaptı.

Havacılık sektörünü uzun yıllar takip eden bir medya mensubu olarak hayatım boyunca kış ortasında karla mücadele hazırlığı toplantısına şahit olmadım. Hele ki, bir müsteşar yardımcısının başkanlığında böyle bir toplantı yapıldığını ne duydum ne işittim ne de şahit oldum.

Edindiğim bilgiye göre toplantı gündemini Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yazılı olarak Atatürk Havalimanı Başmüdürlüğü'ne ve ilgili kuruluşlara resmi olarak gönderiyor. Yazıda müsteşar yardımcısının başkanlık edeceği de vurgulanıyor.

Bildiğim kadarı ile müsteşar yardımcılığı icracı bir makam değil. Lakin Orhan Birdal böyle bir temayül geliştirecek ise ona da diyecek sözümüz olamaz. Lakin bu taktirde ilgili kuruluşların yöneticilerinin ne iş yaptığını da sorgulamak haiz olur.

Ve şunu net biliyorum ki Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, hiçbir kurumun başındaki yöneticiyi rahatsız edecek, onun çalışmalarını gölgede bırakacak, ezici veya ezdirici tavır içinde olacak bir yapıya sahip değildir.

Böyle düşünmeme sebep olacak net işaretleri görüyorum. Bu tür hazırlıkları bakan adına gözetlemek, sorgulamak belki de müsteşar yardımcısının görevi olabilir. Ama toplantı yapmak, sektör üzerinde veya DHMİ üzerinde tahakküm oluşturmak müsteşar yardımcısının görevi olmamalı.

Herşeyden önce İstanbul Atatürk Havalimanı'nda karla mücadelede bir sıkıntı var ise bunun birinci sorumlusu işletme müdürü, başmüdür ve genel müdür sıralaması ile devam eder. Eğer işletme müdürü, başmüdür, genel müdür görev yapmıyor ise hesabı sorulmalıdır.

Bundan önceki dönemlere bir bakarsak örneğin; Orhan Birdal'ın genel müdürlüğü sırasında Müsteşar Yardımcısı üstelik vekil de değil idi Suat Hayri Aka'nın böyle bir toplantı yaptığına şahit olan var mı? Ben görmedim, duymadım. Yaptı ise Suat beyden öğrenmek isterim.

Ben bu toplantının yapılış şeklini şık bulmuyorum. Bana göre Orhan Birdal'ın tahakküm duyguları kabarmış gibi duruyor.

Bu toplantı işin asıl sahiplerine hakarettir, ezmektir, "siz bu işi bilmiyorsunuz, en iyi ben biliyorum" demektir.

Empati yaparak söylüyorum. Toplantıdan bakanın bilgisi olup olmadığına dair şüphelerim var. Durumdan vazife çıkarıldığı yönünde hissiyatım mevcut.

DHMİ'nin geleceği açısından endişe duyuyorum.

Yapmayın bunu. Bir başka yöneticinin görev alanına müdahale etmeyin.

Çok detay bilmeme rağmen yazmak istemiyorum. Bildiğim birşey var o da bu şekilde gidişat kötü.