THY çalışanları tüm hakları kaybeder…

Hava-İş seçimlerini kaybeden bir grup pilotun başını çektiği ve bazı THY emeklilerinin dışarıdan destek verdiği Hava-Sen (Havayolu Çalışanları Sendikası) adı altında kurulan sendika resmiyet kazandı. İskender Çarkçı önderliğinde kurulan bu sendikada 4 pilot, 4 kabin amiri, bir teknisyen, bir satış memuru bir de THY’de hangi görevde olduğu bilinmeyen personel bulunuyor.

Sendikacılığın çalışma hayatında ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Son yıllarda sendikacılık istenildiği gibi olmasa bile çalışanlar açısından hak arayış noktasında yine de azımsanmayacak önemi var.

Havacılık sektöründe sadece THY’yi temsil eden Hava-İş Sendikası mevcut. Her ne kadar memur tarafını yani DHMİ çalışanlarını temsilen sendikalar olsa dahi daha popüler olanı, daha gözde olanı THY çalışanlarını temsil eden Hava-İş Sendikası’dır.

Hatırlarsanız geçen Kasım ayında Hava-İş Sendikası genel kurul yaptı ve Ali Kemal Tatlıbal yeniden başkan seçildi.

Biz bu süreçleri sizlerle paylaşırken, son dakika ortaya çıkan İskender Çarkçı ekibinin başarısız olacağını iddia etmiştik ki; dediğimiz aynen oldu. Çünkü bir oluşumun iki üç ayda kendini tanıtması, yapacaklarını anlatması, üye nezdinde itibar kazanması imkansıza yakın bir durum olarak değerlendirilmeliydi.

Şahsi egolar ve dünden bugüne tüm seçimlerde ezilmiş kişilerin de tahakkümü altında çıkılan yolun, THY düşmanlığı üzerine kurulmuş bir düzenekten öteye gitmesi mümkün değil idi.

Yeni kurulan sendikaya 11 kurucu gönül vermiş. Öyle yaygara kopartılıyor ki; sanırsın ki tüm THY kokpiti ile kabini bu oluşumu destekliyor. Hiç ama hiç sanmıyorum. Ekmeğin, aslanın midesinde değil artık bağırsaklarında olduğu bir dönemde insanların iş kaybetme kaygısı ile yeni sendika macerasına atılacağını düşünmüyorum.

Şu bir gerçek ki, yeni sendika yeni heyecan verecek olsa idi 11 kişi ile kurulmaz onlarca kişi tarafından kurulur ve toplumun karşısına da anlı-şanlı bir toplantı ile çıkılır idi. Bunu göremedik ve ölü doğmuş bir sendika olmaktan öteye gideceğinden şüphem yok.

Bir an gaflet içinde olduklarını varsayarak yorumlama yaptığınızda, nelerin olabileceğini de ortaya koymakta yarar var.

Diyelim ki THY çalışanları üzerinde yapılan çalışmada, çalışanların yarıdan fazlasını üye yaptınız. Toplu İş Sözleşmesi yapma yetkisini de aldınız. Ne olur biliyor musunuz? Yıllar süren davalar süreci başlar. Bu güne kadar kimi zaman iyi kimi zaman kötü de olsa toplu iş sözleşmesi yapan Hava-İş Sendikası sizi kilitler.

Örnek vereyim. İETT’de 7 yıl sözleşme yapılamadı. Mersin’de bir sendika ile diğer sendika arasındaki savaşta çalışanlar mağdur oldu. Sonuçta bir sendika çekildi ama çalışanlar tüm hakları kaybetti.

Şimdi aynı durum ile karşı karşıya kalacak olan THY çalışanıdır.

Vahim olan nedir biliyor musunuz?

Bazı THY pilotlarının yaptığıdır.

Anlatayım. İsimler bende saklı. Kanıtları ile beraber. Biliyorsunuz uçuş öncesi kaptan pilotlarla kabin memurları arasında uçuş öncesi brifing yapılır. Bu brifing uçuş detayları konuşulmak üzere yapılır. Ancak THY’nin ununu elemiş, eleğini asmış bazı pilotları “Zaten her şeyi biliyorsunuz” deyip doğrudan yeni sendikanın propagandasını yapıyorlar. İki dakika brifing geri kalan sendika propagandası.

Levent Yılmaz uyuyor mu veya bu işin bir parçası mı bilmiyorum. THY yönetimi uçuş emniyetini tehlikeye sokan bu girişimlerden haberdar mı onu da bilmiyorum. Ama gerçek olan şu ki THY’de bir kaos var ve kimsenin kimseden haberi yok.

Biz uyaralım gerisi THY yönetimine kalmış.

TGS için çok sevindim.

Bir yazımda yazmıştım ya, kışın ayazını, yazın sıcağını onlar hisseder, onlar Anadolu’nun kavruk çocukları diye. “En çok da onlar primi hak ediyorlar” demiştim ya geçen hafta TGS’den gelen haberle keyfilendim. Bravo Nurzat Erkal’a. Personelinin hakkını verdi veya verdirdi.

THY Teknik’ten sonra TGS çalışanlarının da az da olsa primle ödüllendirilmesi onların nezdinde çok önemli idi.

Emeği geçenleri tebrik ediyorum.

SATS Hangi THY Yöneticisinin evin olduğu sitede kuruldu?

Öyle bir duyum var ki “Skandal” diye tabir edilebilir. Henüz net değil ama araştırmalarım devam ediyor. Genel bilgiye göre THY üst yönetiminden bir kişinin evinin bulunduğu yerde SATS kuruldu. SATS biliyorsunuz Do&Co yerine kurulan ikram şirketi.

Böyle bir durum var ise buna kimse tesadüf diyemez ve ben altında çok çapan ararım. Araştırmalarım sonucunda net bilgiye ulaşırsam bu durumu okurlarım ile paylaşacağım.

Bir başka bilgi ise şöyle.

Yine THY yöneticisi bir arkadaş karısı yürümesin diye uçağı pasaport kontrolüne en yakın körüğe çektirmek için olay çıkartmış.

Ne diyeyim.

Allah ıslah etsin.