Açık ve net söylüyorum. Cumhurbaşkanı uzun süredir mercek altında tuttuğu Türk Hava Yolları yönetimine neşter atıp hem İlker Aycı’yı hem de Bilal Ekşi’yi görevden alır veya ikisine da ayar verecek, kendinize gelin diyebilecek bir kişiyi icraya koyar diye düşünmüştüm.
Evet, birine ayar verildi de ayarı kaçmış bir ayar. Kim? Bilal Ekşi. Kitabın ortasından konuşursak, bir genel müdür bu şekilde refüze edilmez, saf dışı bırakılmaz. Denir ki; “Bugüne kadar yaptığınız çalışmalarınızdan ötürü teşekkür ederiz. Bundan sonra başka bir arkadaşla çalışacağız”.
Böyle mi oldu? Hayır…
Seni genel müdür olarak bırakıyoruz ama hiçbir yetkin yok. Ancak sana güzel bir oda, sandalyeler, masalar, her yöne giden uçak biletlerini bedava veriyoruz. Altına lüks bir araç üstelik şoförü de var. E daha ne istiyorsun? İzinsiz su dahi alamazsın. Lavabodaki taharet kağıdını, elini sildiğin kağıt havluyu velhasıl soluduğun hava hariç hepsi bizim onayımızdan geçecek. Ama sen kaktüs gibi, yılbaşı çiçeği gibi, yağlı begonya gibi, orkide gibi süs bitkisi olarak yanı başımızda duracaksın.
Aman kendini önemsiz hissetme he bak sana bütün uluslar arası arenada, havacılık otoriteleri nezdinde sorumluluk yükledik, bizi taca atma. Bunların sorumluluğu da sende. Davul sende tokmak bizde. Biz yaparız, ederiz ama hesabı da sen vereceksin.
İşte böyle bir pozisyonda koskoca THY’mizin genel müdürü.
Sizce böyle bir genel müdürü kim dinler? Mesela odasını temizleyen kişi dinler mi? Güvenlikçi nasıl bakar sahi suratına! “Aaaaa etkisiz/yetkisiz eleman pardon genel müdür geliyor” demez mi içten içe?
Bilal Ekşi ile bir kere oturup çay içmişliğim, yemek yemişliğim, havacılık konusu hariç konuşmuşluğum yok. Açıkçası hiç ama hiçbir pozitif düşüncem yok. Ama yapılana “yanlış, kabul edilemez” diyecek cesaretimiz var. Evet, evet “git” demenin yolu bu olamaz.
“Şimdi ne olacak” diye soran olabilir.
Tek adamın ve avenesinin dediği olacak. Astığım astık, kestiğim kestik şeklinde yürüyecek. Düzen de olmayacak güven de olmayacak.
Olacak olan veya olması gereken ilk şeyi söyleyeyim. Bilal Ekşi’de azıcık onur var ise istifa eder ki edeceğini düşünüyorum.
Ve THY’ye genel müdür atamaya gerek yok.
İlker Aycı hem genel müdür hem de yönetim kurulu başkanı olmalı. Kendisi ile bu konuyu daha ilk senesinde konuşmuştuk. “Eğer kaos olmasını istemiyorsanız YK başkanı da genel müdür de aynı kişi olmalı” demiştim. Şimdi tam fırsatını yakaladı.
İşte o zaman kırmızı halılar uçan halıya, limuzinler Bugatti’ye, şirketlerdeki YK üyelikleri 40’tan seksene çıkmaması için bir sebep kalmaz.
Bundan sonra İlker Aycı üzerindeki gözler çok daha fazlalaştı. Omzundaki yük bir milyon kez daha arttı. Şirketin tüm Avrupa noktaları zarar ediyor, yolcu sayısı düşüyor. Bunlara çare bulmak onun görevi.
THY markası palyatif çözümler ve şişirme bilançolarla ne kadar gidecek hep beraber göreceğiz.
Şeytanın avukatlığını yapalım ve yazımızı bağlayalım. Arda Ermut icraya armut olarak konulmadı. Tıpkı İlker gibi önce icraya girer sora icranın başına geçer. Demedi demeyin, bekleyip görelim.
Tekraren söylüyorum; Bilal Ekşi bu şekilde bir davranışı hak etmedi.
Yorumlar Tüm Yorumlar (43)