THY Teknik'te sendika savaşları: Çekin elinizi THY Teknik'in üzerinden...

Leş kargaları gibisiniz... Hepinizin derdi 'duygusal'. Bazılarınız da durumdan vazife çıkartmak için "Bende buradayım" diye fink atıyor. Yok olan itibarı "Nasıl kurtarırım?" derdine düşmüş. Bazılarının aklı havada idi. Şimdi bakıyorsun THY Teknik davasının sahibi olmuşlar. "Hadi oradan" derler adama.

Kim ne derse desin ve neresinden bakarsanız bakın bu davanın sahibi Çelik İş'tir. Aklınıza hemen "Airporthaber Çelik İş tarafını tutuyor" diye gelecek ama gelsin, sizin aklınız zaten başka şeye çalışmaz. Kötülüklerin ebesi, kaosun sahibisiniz sizler.

Hemen söyleyeyim. Biz sadece ve sadece THY çalışanlarının yanındayız. Nokta.

Şimdi gelelim THY Teknik çalışanlarının sahipsizliğine.

Arkadaşlar; bu dava THY Teknik çalışanlarının taşımacılık iş kolunda mı yoksa metal iş kolunda mı olması gerektiğinin davasıdır.

Dolayısıyla her ne kadar geri dönülmez bir karar alındı ise bile olmayacak, dönülmeyecek bir karar yoktur. Bu durumu bir kenara koyduktan sonra, gelelim davanın gidişatına.

Hak İş'e bağlı Çelik İş Sendikası bu davayı açtığı vakit, sonucun bu şekilde olacağını ne Türk İş'e bağlı Türk Metal Sendikası ne de DİSK'e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası öngörebiliyordu.

Yargının, sonucu bu şekilde tayin etmesinden sonra, teknik çalışanlarının üzerinde ne kadar emel besleyen var ise birden ortaya çıkıverdi.

Önce bir iki söz söylemem gereken dernekler var.

"Aidat dernekleri" diyebilirim bunlara. Bir başka deyişle teknisyenin cebindeki parada istihkak peşinde olan "gereksiz işler derneği".

Neden böyle söyledim biliyor musunuz değerli teknisyenler.

Her ne kadar Hava İş Sendikası'nın yöneticilerini eleştiriyorsam da sezarın hakkını sezara verecek kadar da adil olduğumu yazmama bile gerek yok.

Ey TALTA, ey UTED bu dava görülürken nerede idiniz?

Neden Hava İş'in yanında bu davaları takip etmediniz? Neden bir açıklama yapmadınız? Sendika sizin için çalışmıyor ise neden o zaman konuşmadınız da şimdi meydanı boş bulunca konuşma yarışına girdiniz?

Aklınız neredeydi?

Yetmezmiş gibi durumdan vazife çıkaranlar da türedi. İtibarsızlar şimdi "devrimci" oluvermişler. Sen bugüne kadar hiçbir şey olamamışsın ki bundan sonra birşey olasın!

Üç sendika THY teknik için savaşacak. Her sendika kendi argümanları ile sizin önünüze gelecek. Bu bir seçimdir. Ama öyle bir kaç sene içinde değiştireceğiniz bir seçim değildir. Bu seçim sizin maaşınızdan çalıştığınız sürece bir kesik alacak bir seçimdir. "Ah elim kırılsaydı" demeyeceğiniz bir seçim yapmalısınız. İster Çelik İş Sendikası, ister Birleşik Metal İşçileri Sendikası ve isterseniz Türk Metal Sendikası'nı seçin. Ama asla leş kargalarının sizi kullanmasına izin vermeyin.

Havacılığın gerçek kahramanları teknisyenler.

Size öğüt vermek haddime değil. Ama müsaade ederseniz bir kaç tavsiyede bulunmak istiyorum.

Ağzı pis, üslubu kirli, sözü yalan, kafası sarhoş, yolu bozuk, dostluğu çıkarcılık olan insanlardan uzak durun.

Bugüne kadar UTED sendikal mücadeleniz ve çalışma şartlarınızın zorluklarının giderilmesi için ne gibi çaba sarf etti. Onu düşünerek UTED'in önerilerine kulak verin.

Bugüne kadar TALTA hangi derdiniz ile hemhal oldu bunu düşünün. Ona göre TALTA'nın görüşlerine itibar edin.

Unutmayın; hiç kimse sizin kara kaşınız kara gözünüz için çaba sarfetmez. Sendikalar ve dernekler kendi kasalarını doldurmak için çaba harcarlar. Siz, size bir tık daha fazla faydası olacak sendikayı seçin.

Geçmişinde THY'de hasbelkader çalışmış kişilerin gazı ile yol almayın. Kendi vicdanınızın sesi ile hareket edin. Bakın şimdiki Hava İş yönetimine. Tamamen işveren güdümü ile seçim kazanmadı mı? Ne faydası var size? Mevcut edinimlerinizi bile kaybettirdiler size.

Şimdi sadece kendiniz olun. Kendi mantığınızla hareket edin.

Kazanan siz olun.

Bir not: Değerli okurlar; farklı sosyal medya hesaplarından bizi sendikal kavganın içine çekmeye çalışıyorlar. Ama biz o kirli hesapların ve şerefsiz oyunların içinde olmayacağız. Bu hesapları takip edenler ve onlara cevap verenler de o hesabın sahibi olduklarını bildiğimizin farkındalar.

Yazımı; Schopenhauer'in bir sözü ile bitirmek isterim. "Unutma, insanların çıkarları değiştiğinde zihniyetleri ve davranışları çabuk değişir".

Değerli dostlar; zamana göre karakter değiştirenleri iyi bilirsiniz. Çıkarı için takla atanları da iyi bilirsiniz.

Karaktersizlerle olmayın.