THY çalışanları bir yandan işi kaybetmeme diğer yandan haklarını koruma derdinde, bir başka cephede ise gelecek kaygısı ile savaş verme durumunda kalıyor. Hak arayan ise düşman ilan ediliyor. O yüzden çalışanlar mecburen üç maymunu oynayıp “duymadım, görmedim, bilmiyorum” oyunu oynanıyor.
Vahim haberler geliyor. THY yönetiminin asıl gayesi maaşların yarı yarıya indirilmesi ile birlikte tazminat bedellerinin de son üç aylık bordroya göre hesaplanmak üzere plan yapıldığı, böylelikle tazminat oranlarında önemli bir düşüş olacağı öngörülüyor.
Kısacası şu; 50 bin TL maaş alan bir pilotun maaşı 25-30 bine düşecek ve böylelikle son üç aylık bordro üzerinden hesaplanacak tazminatlar çok düşük çıkacak. Keza diğer personel için de aynı şey geçerli.
Sendikanın bu tür bir anlaşmaya imza atmadan önce dikkatli olması gerekiyor. Cümle aralarına sıkıştırılacak tuzak olduğu unutulmamalı dedikten sonra asıl meseleye gelelim.
THY çalışanlarının pandemiden çok yönetim zihniyeti ile imtihanı
THY çalışanlarının tüm dünyayı saran pandemi ve çalıştıkları şirketlerindeki zihniyetle imtihanlarının neler olduğunu anlatmak lazım. Bu bağlamda öncelikle şu soruları yönetim zihniyetine sormak istiyorum;
Ego mu, yoksa kanun mu hangisi üstündür?
Bugün bu soruyu soruyor olmak Afrika’nın en ilkel toplumlarında belki normal kabul edilebilir ama 21'inci yüzyıl Türkiye’sinde ve havacılık camiasında soruyor olmak gerçekten utanç verici. ama maalesef muhatabına sormak istiyordum; sence veya sizlerce hangisi üstündür veya üstün olmalıdır, bize cevap verebilir misiniz?
Kabile yaşantısından kurtulmuş modern toplum içinde yaşayan, vicdan ve adalet duygusu olan herkes bir takım yazılı kurallara tabi olduğunu bilir. Bu kurallar toplum olarak yaşamanın en temel kuralı olan başta yazılı Anayasa olmak üzere çeşitli kanunlarla toplumun bireyleri arasındaki hakları ve kuralları düzenler. Ancak adalet, hak, hukuk ve vicdan kavramlarından yoksun zihniyetler her zaman bu düzenlemelerden rahatsızlık duyarlar. Hemen her ortamda din, iman, hak, hukuk ve vicdan kelimelerini dillerindeN düşürmeseler de, ellerinden gelen her türlü hukuksuzluğu, hak gaspını ve vicdansızlığı fırsatını buldukları her ortamda yapmaktan da geri kalmazlar. Peki, doğrusu bu mu? Tabi ki hayır. Bu gün gasp ettiğiniz, yok saydığınız ve egonuzdan küçük gördüğünüz kanunlar, kurallar emin olun ki bir gün size de lazım olacak, egonuzun aslında beş para etmediğini o gün geldiğinde sizler de çok iyi anlayacaksınız.
Binlerce insanın yıllarca alın terleri ile bu güne getirdikleri o şirketteki makamlara ve mevkilere gelmek için ne gibi bir gayretleriniz oldu?
O makamlara gelmek için sadece atanmış olmaktan başka nasıl bir liyakatiniz var?
Sizlere güvenip o makamlara atayanlar bugün neleri başaramayıp, beceremediğinizi ve koskoca şirketi ne hale getirdiğinizi biliyorlar mı ?
Tüm dünya için ve bilhassa da havacılık camiası için en ağır imtihanların verildiği pandemi sürecinde gördük ki THY içindeki sizler krizi fırsata çevirme konusunda elinizden ne kötülük geliyorsa yaptınız, bunları yapmaktaki amacınız ne ve nasıl bir haz alıyorsunuz?
Yıllardır çalışanları yetkili sendikaya düşman etme gayretleriniz bugünlerde boşa çıktı, başarılı olamadınız, çalışanların sağduyusu galip geldi ve sonuçta hüsrana uğradınız diye sendikanın uçucu yöneticileri, temsilcileri ve sendikaya desteklerini gösteren uçucuların uçuşlarını durdurarak kime neyi ispat ettiniz?
6356 sayılı kanunundan haberimiz var mı?
Her canınız istediğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarını milletin gözüne baka baka ihlal etme, hiçe sayma hakkını nereden buluyorsunuz? Sizce bunların bir karşılığı ve yaptırımı olmayacak mı? Yaptıklarınız yanınıza kalacak mı sanıyorsunuz?
Çalışanları ve yetkili sendikayı tahrik ederek sonunda bir eylem yaptırıp arkasından devleti yönetenlere sizin tabiriniz ile Reis’e bizim tabirimizle Cumhurbaşkanına “tam biz bu krizi başarı ile atlatıp yaptıklarımızın hepsini örtecektik ki yapılan eylem tüm emeklerimizi bitirdi, başarısızlığımızın sebebi biz değil onlar mı” diyeceksiniz. Yani yapamadıklarınızın kılıfı tahrikleriniz mi olacak?
2009 yılında günün ihtiyaçlarına binaen dönemin THY yönetiminin kararı ile geçici süre için istihdam edilen yabancılara bu gün ne ihtiyacınız var?
Neden onlara bu güne kadar her fırsatta pozitif ayrımcılık yapmaktan, sayısız imtiyaz ve ilave hak vermekten bir türlü vazgeçmediniz?
Neden onlara her zaman öz evlat, Türk vatandaşlarına ise üvey evlat muamelesi yaptınız, öyle ki pandemide bile onların eğitim uçuşlarını devam ettirirken Türk vatandaşı olanların uçuşlarını kesip aylarca hem uçurmayıp, hem de ücret ödemeden açlığa ve yokluğa mahkum ettiniz, sizin gerçek amacınız ne?
Tüm dünyada normal veya olağanüstü zamanlarda bir istihdam fazlası olduğunda şirketler öncelikle yabancı personel üzerinde istihdam azaltma iradelerini kullanılırken siz neden bu konudaki önceliği hep Türk vatandaşlarından yana kullandınız?
Yetkili sendika tarafından ve bazı basın yayın organlarında defalarca size eğer istihdam fazlanız varsa diğer büyük ve aklıselim şirketlerin yaptığı gibi “istihdam azaltma iradenizi önceliği yabancılardan yana olacak şekilde kullanın” dedikleri zaman her defasında onları ırkçılık yapmakla suçladınız. Peki, şimdi SHGM tarafından yabancı uçuş personelinin istihdamının azaltılmasına öncelik verilmesi ile ilgili yapılması gerekenleri anlatan aklı selim yazıyı da aynı şekilde ırkçılık yapmakla mı suçlayacaksınız?
Sizce ırkçılık yapmamak kendi vatandaşını açlığa, yokluğa mahkum ederken yabancı ülke vatandaşlarına kol kanat germek, her şartta onları el üstünde tutmak, onların tek hamisi ve savunucusu olmak mı?
Eğer hala bu fikirleri destekleyip savunuyorsanız o halde bu vatanın gerçek evlatları kimler, sizce yerli ve milli olmak ne demektir? Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman yerli ve milli vurgusu yaparken bu güne kadar siz bundan yabancıları kayırmayı Türk vatandaşlarını ikinci sınıf görmeyi mi anladınız?
Sunexpres’in yönetim kurulu başkanı kim? Neden orada Euro ile ödeme yapıp %30 indirim uygularken THY’deki kokpiti biçmeye çalışıyorsunuz?
Sorulacak o kadar çok şey var ama sayfalar yetmez.
Birkaç soru da kendi beyliğini kuran Ebubekir Akgül’e sormak gerek. THY içinden gelen bilgiyi paylaşıyorum. THY’de Akgül soyadlı 23 kişi çalışıyor. Bu kişilerden kaçı akrabanız, yakınınız?
Akrabalarınız ise hangi görevlerde ve hangi tarihlerde işE giriş yaptı ve hangi imtihan süreçlerini geçtiler?
Sormak bizden cevaplayıp cevaplamamak sizden. Beylik sizde, keyif de sizde. Benim bildiğim dört kişiyi sorgusuz sualsiz işten attınız. Bunların yerine imtihansız, sorusuz birilerini alma yetkiniz vardır.
Allah yukarıda değil yanınızda. Bilmem anlatabildim mi?
Yorumlar Tüm Yorumlar (353)