Aslında THY’de rutin bir genel kurul yapıldı. Rutin harici tek değişiklik icra komitesinin üç yerine 5’e çıkartılmış olmasıdır. Bu değişikliğin ne anlama geldiğini yorumlamak çok basit. Lakin şimdi bu denklemi anlatmak THY’ye zarar vereceği gibi, sezon öncesi polemik yaratmak da doğru değil.
İlker Aycı son yirmi yıla damgasını vurmuş görünmekle birlikte tüm zor yılları geride bırakmış olsa bile; şunu unutmamalı ki asıl zorluk şimdi başlıyor.
Defalarca yazdım, yazdık. Bir dolu badire atlatan İlker Aycı, THY’yi bu zorlu süreçte idare etmeyi sağladı. Tabi sadece THY değil tüm ülkede, tüm dünyada havacılık tarihte görülmemiş bir daralma yaşadı.
Türk Hava Yolları, gerek yönetimsel veya gerekse iktidar desteği ile ayakta kalmış görünse bile asıl görülmeyen kısmı marka değeri ile borsa değeri diplerde.
Uçak sayısında bir ilerleme olmadı. 2023 yılı sonunda 470 planlanan filo uçak sayısı gerçekleşir mi gerçekleşmez mi bekleyip göreceğiz. Ancak mevcut korunsa bile, marka değeri ile borsa değerini yükseltmek, Pazar payını artırmak yine İlker Aycı’nın atacağı adıma bağlı.
Daha doğrusu 5’li icra komitesinin becerisine bağlı.
Bundan sonra yapılması gereken oyun içinde değil de uyum içinde çalışabilmektir. İcra komitesi önemli kararlara imza atmak zorunda.
“Yaptım oldu” yerine yapılması gerekenler enine boyuna tartışılmalı, THY için atılacak tüm adımlar uyum içinde karar alınmalı.
Yönetim çevresinde öbekleşmiş güç odakları, çıkar odakları yerine THY için çalışanlar, bugün kendisi için değil yarın “THY nasıl büyür” kaygısında olanlarla yol yürünmeli.
Birilerinin eniştesine genel müdür yardımcısı vermek yerine sizin altınızı nasıl oyduğunu düşünün. Tepelere şikayet edip, sonra ortayı buluyor rolünü nasıl oynadığını iyi kavrayın. Her şey göründüğü gibi değil.
Evet, mesele THY meselesi olmalı. Çalışanlara dokunmak gerek. Daha önceden yaptığınız gibi çalışanların arasına karışın. Ulaşılamaz adam modundan uzaklaşın.
Sırf kulağınıza fısıldanan dedikodulardan dolayı canını yaktıklarınızın gönlünü alın, haksızlık yaptığınız personeli, belgesiz, bilgisiz önünüze gelen, disiplinsiz-sorgusuz işten attığınız kişilerin ah etmesinden çekinin.
Size bugün değil yarın da lazım olacak kişileri iyi seçin. Günü kurtaran değil ömrü düşünen insanları yanınızda düşünün.
O kadar çok şey var ki yazılacak. Ama yukarıda da söylediğim gibi gün ülkemize hayırlı işler yapma günüdür, gün THY’yi zorlu süreçten çıkartma günüdür, gün marka değeri diplere vurmuş THY’yi omuzlama günüdür, gün borsa değeri düşmüş THY’ye değer katma günüdür.
Kimseye tapulanmayan kurumlarda, elbet bir gün gidileceği ve asıl ondan sonrasını düşünmek gerektiği ikazını yapmış olalım buradan.
Ve bir kez daha yazıyorum eleştirilmekten korkmayın, size yanlışı göstereni düşman bellemeyin. Sizin asıl düşmanınız tam yanı başınızda, alt koridorlarda, ayrıcalık isteyenlerde daha açık ifade ile yazmaya gerek yok galiba.
İlker Aycı’ya bir çağrım var. Olur da işler açılırsa Turkish DOCO çalışanı şeflere verdiğiniz sözü yerine getirin, işten çıkartılıp sonra “Sizi THY’ye alacağız” dediklerinize kapıyı sonuna kadar aralayın, mahkeme mahkeme dolaştırdıklarınızın kazanılmış haklarını verin. Mahkemenin verdiği karara uygun hareket edin.
En büyük düşmanınızı keşfedin. O sizi esir almadan yenin onu. Bilmem anlatabildim mi?
Yorumlar Tüm Yorumlar (29)