Türk Hava Yolları çalışanlarının yüreğine su serpecek hamle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hamlesi ile geldi. İyi de oldu. Yoksa THY yöneticilerine kalsa idi İlker Aycı, Abdülkerim Çay ve Ebubekir Akgül üçgeninde top sektirmekten başka bir şey yapılmazdı.
Ne mi olmuştu? Pandemi başladıktan sonra kaos olmuştu, belirsizlik olmuştu. Akçesiz THY biçare kalmıştı. Personelin imdadına az da olsa devlet baba yetişmişti. Kısa Çalışma Ödeneği can simidi olmuştu hem çalışanlara hem de THY’ye ve diğerlerine...
Ama gel gör ki sendika denen yasal bir kuruluşun hak ettiği kazanımlar vardı ve onlar kaybedilmeden kurumun önünü açacak bir çıkış bulunmalıydı. Sendika yetkisini kaybetmeden, çalışanların haklarını gözetip şirketi de ayakta tutacak formüle “evet” derken THY yöneticileri her defasında yarım ağız “evet” deyip, sabah rüyalarına göre hareket ediyordu.
İlker Aycı’nın “evet” dediğine Abdülkerim Çay ve Ebubekir Akgül “hayır olamaz” deyip defans yapıyordu. “Olurdu, olamazdı” derken konu Cumhurbaşkanı'na ulaştırıldı. Önceki anlaşmazlıklarda olduğu gibi yine raconu Cumhurbaşkanı kesti.
Ne İlker Aycı ne Abdülkerim Çay ne de Ebubekir Akgül artık “nayır olamaz” diyemeyecek. Diyecek olan kendisini kapının önünde bulacağını bilir.
Yine adaletli yazıyorum. Süreci yönetmek zor diyemeyiz çok zor diyebiliriz. Salgın bu şekilde devam ederse imkansız başarılmak zorunda demek düşer bana.
THY açısından baktığımızda uçmayan uçak para kazanamaz. Uçmak zorunda ama uçan uçak dolu uçmak zorunda. Allah yardım etsin. İşte büyüklük burada kendisini gösterecek. "En büyük biziz" derken nasıl ego yaşıyorsanız en büyük olmanın gereklilikleri yerine gelecek.
Ne kazandı personel?
Moral kazandı. Daha ne olsun. Zaten morale ihtiyacımız yok mu? Çalışma şevki kazanacaklar, bütün zorluklara rağmen azimle, şevkle çalışacaklar. Sendikal haklarını kaybetmediler, işlerini kaybetmediler, ikramiyelerini kaybetmediler.
Burada iş THY ile bitmiyor. TGS var, THY Teknik var, TEC var, DO&CO var, TSI var, THY Uçuş Akademisi var. İşte bütün bunlarda da emsal olan THY ölçütlerini korumak zorundasınız. Birisi öz diğeri üvey, birisi sendikalı diğeri sendikasız diye bakamazsın. O halde tüm bunları hesapla ve büyük yöneticiliğini göster.
KIYMETLİ THY İSTİHDAM KAYNAKLARI BAŞKANIM EBUBEKİR AKGÜL;
Göndermiş olduğunuz açıklamanızı aldık ve aynen yayınlayıp müsaadenizle birkaç soru sorup sonra da yalanlarınızı yüzünüze vurmak isteriz.
Ebubekir Akgül açıklaması
“Öncelikle bahsi geçen yayınlar, gerek müvekkilimin büyük bir onurla görev yaptığı bayrak taşıyıcı havayolu şirketimiz ve gerekse şirketimizin diğer yöneticileri hakkında, tamamen karalama ve çamur atma maksatlı olarak aynı kaynaklardan zaman zaman yapılan organize yayınların bir parçası ve devamıdır. Bu tür yayınların kamuoyu vicdanında bir karşılığının ve itibarının bulunmadığı, gerçek dışı ve çarpıtma olduğu ne kadar yalanlansa ve belgelense de bu hezeyanları yayanların mahcubiyet hissi duymayacakları ve yapacaklarından geri durmayacakları bilindiği için bugüne kadar açıklama yapma ihtiyacı duyulmamıştır. Diğer taraftan asılsız ithamların başka mecralarca da alıntılanarak yayınlanması üzerine, yine art niyetli bir yayın ile karşı karşıya olduğunun farkında olan ve işin gerçeğini merak eden kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekli hale gelmiştir.
Bahsi geçen hezeyanların kaynağı olan mecralar her ne kadar kendilerini sektörel medya organı olarak tanımlasalar da yapılan yayınların “haber” veya “yorum” niteliği taşımadığı, asıl endişenin hak, adalet, liyakat ve kurum menfaatlerinin gözetilmesi ile uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığı ortadadır.
Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde uluslararası ilişkiler alanında yapmış bulunan ve iyi derecede İngilizce bilen müvekkilim, yüksek lisansını da yine İstanbul Üniversitesi’nde insan kaynakları alanında tamamlamış olup, aynı üniversitede bu alanda doktora çalışmalarına da devam etmekte, görev yapmakta olduğu alandaki bilgi ve yetkinliklerini akademik olarak da sürekli olarak zenginleştirmeye gayret etmektedir. Müvekkilim kuruma yalnızca bir sözleşme ile değil, kendisi için ifade ettiği ortak değerler ve vazife şuuru ile de bağlı olup, görevini bu anlayışla icra etmektedir.
Müvekkilim, 2008 yılında uzman olarak girdiği kurumda, on yıllık insan kaynakları ve dokuz yıllık yöneticilik tecrübesine sahip olmuş, yaklaşık son beş yıldır da İstihdam Başkanlığı görevini yürütmektedir.
Müvekkilim, görev yaptığı süre boyunca 500.000 den fazla kişinin işe alım süreçlerini yönetmiş olup, işe alım süreçlerini başarı ile tamamlayıp işe başlayan ve müvekkilimin çalıştığı kurum adına sözleşmesini imzaladığı çalışan sayısı ise 18.319’dur.
Çalışan sayısının 29.180, soy isim sayısının ise 12.505 olduğu kurumda aynı soy ismi taşıyan çalışanların bulunduğu bir sır değildir. Gülünç iddiaları kaleme alanların akıl yürütmesine göre kurumda her çalışanın ortalama iki akrabası da çalışmaktadır. Başka bir detay olarak, kurumda Yılmaz soy isimli 351, Kaya soy isimli 190 çalışan bulunmaktadır. Mezkûr yayınlardaki iddiaların sahiplerinin, bu bilgilerden yola çıkarak kendilerini biraz daha gülünç duruma düşürmeleri mümkündür.
Kurumda Akgül soy ismini taşıyan çalışan sayısı 27 olup, bunlardan 13 ü Müvekkilimin İstihdam Başkanlığı döneminde kurumda çalışmaya başlamıştır. Müvekkilimin İstihdam Başkanlığı döneminde kurumda çalışmaya başlayan ve akrabası olan ve tüm adayların tabi olduğu değerlendirme süreçlerinden geçerek işe giren yalnızca 1 çalışan bulunmaktadır.
Mezkûr yayınlarda bahsi geçen ve Müvekkilimin abisine ait olan firma ile kurum arasında, Müvekkilimin yetkisi dâhilinde bulunan herhangi bir konuda sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır, dolayısıyla yetkisi tahtında bir ödeme yapılmış olması söz konusu değildir.
İşbu açıklama gerçeğin peşinde olan kamuoyuna yöneliktir. Müvekkilim, bu nevi ucuz ve yakışıksız ithamlara karşı her türlü yasal haklarını mahfuz tutmakla birlikte, asıl niyet ve maksatlarını bildiği organize yayınların kaynağı olan iddia sahiplerinden bir özür beklentisi yoktur. Diğer taraftan Müvekkilimin gerçeğin peşinde koşan ve kamuoyunun haber alma özgürlüğü için çalışan basın neferlerine saygısı sonsuzdur.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla arz ederim.
Av. Fatih CANBAY”
Sevgili Ebubekir bey; açıklamanızda 18319 kişinin işe girişine imza attığınızı ifade etmişsiniz. Bu şu anlama gelir. 29 bin çalışanı olduğunu ifade ettiğiniz THY’nin 3’te ikisini siz işe almışsınız doğru mudur?
Döneminizde Akgül soyadlı bir kişinin işe alındığını ifade ettiniz. O halde işe başladığınız 2008 yılından önce mi işe girmiştir diğer Akgül soyadlı arkadaşlar. Sizin ifadenizle 27 bizdeki kesin bilgiye göre 49 kişi size göre 25 bize göre 47 Akgül soyadlı kişi 2008 yılından önce mi işe girmiştir?
Sayın Ebubekir Akgül, Sivaslısınız; Sivaslı yiğidolar gibi cevap verin. Akgül harici yakın akrabalar, döneminizde kuzenler falan işe alındı mı?
Size yalanınızı söylüyorum şimdi sıkı durun.
Bizim elimizde isimleri, görevleri olmak üzere 49 Akgül isimli kişinin listesi var. Bu listeyi yayınlamamızı ister misiniz yoksa 27 Akgül soyadlı kişi çalışıyor yalanınızı itiraf eder misiniz?
Size basit bir hesap söyleyelim.
9 kabin memuru, 6 kaptan ve yardımcısı, 5 uzman şeklinde liste uzayıp gidiyor.
Satıştan muhasebeye, ofis hizmetinden şoföre, ofis hizmetinden trafik memuruna, kargodan tekniğe kadar her yerde Akgülgiller mevcut. Eğer isimlerini yazın derseniz yazarız.
Yeter ki yalandan kaçının.
Yorumlar Tüm Yorumlar (251)