Türk Hava Yolları, İnsan Kaynakları’ndan sorumlu genel müdür yardımcısı Abdülkerim Çay marifeti ile pilotların, hosteslerin kısacası tüm uçucuların cebine göz dikti. Gizli yürütülen bu çalışmayı AirportHaber ortaya çıkarınca kızılca kıyamet koptu.
İyi ki AirportHaber var ve iyi ki cesur yürekli kalemler var.
Hemen sonucunu söyleyeyim. Yazdık ve tüm çalışma iptal edildi, çöpe atıldı. Ama ya biz olmasaydık ne olacaktı, gelin bunu tartışalım.
Ne olacaktı biliyor musunuz?
Pilotlar, hostesler Cumartesi-Pazar, gece-gündüz, bayram-seyran demeden çalışacak ama mesai yazılmayacak.
“Sezon çok yoğun şirketimize yardımcı olalım” mantığı ile limit üstü uçacaklar ama sen oradan da kesinti yapacaksın.
Peki, pilotlar-hostesler bunu neden yapsın?
Sen, kırmızı halıda yürü diye mi?
Sen, yurtdışında üç beş otelin parasını öde sonra sadece birinde yat diye mi?
Sen, milyon dolarlara ev al sonra üzerinde keyif sür diye mi?
Senin en ucube yerlere açtığın ofislere atadığın müdürlerin parasını ödetmek için mi pilotlardan, hosteslerden kesinti peşindesin?
Sen ve ekibinin yaptığı hatalı planlamalar, kiralamalar ve buna bağlı maliyet artışlarının bedelini pilotlar-hostesler mi ödesin?
Bırakın pilotların, hosteslerin yakasını.
Durun size yapmanız gerekeni söyleyeyim.
Müdürlükleri azaltın, altına verdiğiniz lüks arabaları çekin. Müdürlükler yerine bölge başkanlıkları tesis edin. Müdür diye milyonları aktardığınız pozisyonları şeflik düzeyine indirin.
Şatafatlı hayattan vazgeçin. Eften, püften sponsorlukları durdurun.
Şirket çalışanlarına sevgi aşılayın. Şirket aidiyetini güçlendirin.
“Ben” demekten vazgeçin, “biz” demeyi öğrenin.
İstanbul Havalimanı’ndaki maliyetleri düşürün.
Personeli, THY’nin uzmanlık sınavını dahi geçemeyen şahsiyetin elinden kurtarın.
Sen, bu kış İstanbul Havalimanı’nda nasıl operasyon yapacaksın onu düşün!
Sen, personel havalimanına nasıl ulaşacak onu düşün.
Sen, daha kış gelmeden sis ve kötü hava şartlarında terminalin yolunu bulamayan personelin şartlarını iyileştirmek için çalış.
Sen, açık otopark ile ekip terminali arasında pilotların-hosteslerin kış şartlarında nasıl hareket edeceklerini düşün.
Sen, TGS personelinin yaklaşan kış şartlarında İstanbul Havalimanı apronunda hangi şartlarda çalışacak onları planla.
Sen, şehir merkezi ile İstanbul Havalimanı’nda ısı farkı 8 derece daha düşük olan İstanbul Havalimanı’nda yani Zemheri’de, Karakış’ta, Gücük ayında insanlar nasıl çalışacak onu düşün.
Sen, sırça köşkte keyfine keyif çatarken, İstanbul Havalimanı ekip terminaline yaptırdığın lüks ofisinde, iklimlendirilmiş odanda millete emir verirken dışarıda ayazda, karda, boranda çalışacak garibanları düşün.
Düşün, düşün bakalım….
Yorumlar Tüm Yorumlar (188)