Evet, evet son kerte. İnanıyorum değişim zamanı geldi. El alem, cümle alemin kanaati bu yönde. Ama nerelerde nasıl değişiklik yapılmalı bunu birazdan yazacağım. Tepeden tırnağa doğru mu, tırnaktan tepeye doğru mu onu da yazının içinde bulursunuz.
Şimdi öncelikle şunu söyleyeyim THY yönetim kurulu başkanı İlker Aycı geç kalınmış bir hamleyi bu hafta yaptı. Detaya vakıf değiliz. Neydi hamle?
İlker Aycı; Boeing Ticari Uçaklar Başkanı Kevin McAllister ile görüştü. THY’nin son dönemde yapılmış en doğru işi diyebilirim. Tabi görüşmenin içeriği tam nedir bilemeyiz.
Bizim tahayyül ettiğimiz Boeing 737 Max uçaklarından dolayı THY’nin uğradığı zararın telafisine yönelik bir görüşmedir şeklinde.
Sonuç olarak THY bu uçakların yerde olmasından dolayı, park parası dahil, uçmadığı her gün uğradığı zarar dahil, bu uçaklar hesap edilerek istihdam edilen personel dahil, uçmamasından mütevellit ortaya çıkacak teknik sorunlar maliyeti dahil ve en önemlisi kira maliyetleri dahil her türlü konunun masaya yatırılmış olabileceğini düşünüyoruz ve umarım öyledir.
Gel gör ki genel kurul öncesi yapılan bu görüşmenin parlak bir sonucunun kamuoyu ile paylaşılacağını öngörürken, görüşmenin Haziran ayına ertelenme bilgisi bizleri şaşırttı.
Masaya bizim hayal ettiklerimiz ile mi yoksa başka gündemle mi gidildi bilmiyoruz ama İlker Aycı dahil sorduğumuz hiç kimse içerik hakkında bilgi vermedi. Oysa tam sırası idi ve İlker Aycı ile THY için tam bir fırsat idi.
THY bizim markamız, ülkemizin markası. İşte bu sebeple zarar hanesine yazılan her türlü negatifliğin ülkemizin zarar hanesine de yazdığının bilincindeyiz.
Evet, Boeing ile yapılan görüşme umutlandırdı ama neticesini de bilsek çok daha iyi olacaktı.
Gelelim son kerte meselesine.
Birkaç hafta önce THY’de değişim olmasına yönelik yazdığım yazıdan sonra çokça bilgiye sahip oldum.
Şu bir gerçek ki THY’de bir kaos ortamı hakim. Kim kiminle, kim kimin kuyusunu kazmakla meşgul, kim kimin ayağına kurşun sıkıyor, kim uzun bir süredir kendi ayağının altına muz kabuğu koyuyor, kim reisçilik oynuyor, kim kraldan çok kralcı, kim hangi sultanlığı yaşıyor, kim etrafındaki kokuşmuş düzenin sarmalından kurtulup etrafını göremiyor, kim yalakaların kuşatması altında bu soruları uzatıp gidebiliriz.
Bakın net söylüyorum. Bu hafta sonu THY’de çok değişiklik olacağının işaretlerini genel kurul sonrası göreceksiniz.
Yine net söylüyorum. THY kurumsal üzerinden ödenen milyonlarca liranın hesabı sorulacaktır. Kabarık faturaların kurumsal aracılığı ile dışarıdan bir ajansa ödenmesi ortaya çıkacaktır. Bu bilgiler bende mevcut ise mutlaka devletin kurumlarında da mevcuttur.
Yine net olarak söylüyorum. THY ve iştiraklerindeki yüzlerce bankamatik memuru personelin hesabı da sorulacak.
Adım adım değişime hazır olun. İçerideki küp kavgasını da kürk kavgasını da iyi biliyoruz. Hani bana diyorlar ya “Biliyorsan açıkla kardeşim” diye. Ant olsun ki şart olsun ki biliyorum.
Ama unutmayın zamanı gelmeden söylenen her söz, doğru olup olmamasına bakılmaksızın “yalan” diye sahiplenilir.
Mesela ben desem ki “üstün zekalı bir yöneticinin THY dışındaki görevleri arasında 30 tane kayyum şirketlerinde YK üyeliği var” inanmazsınız değil mi? Ama var. Hem de şak diye koyarım belgeyi ortaya.
Neyse onların lüks Mercedes cipleri var bizim sadece dik duruşumuz onurlu meslek yaşantımız. Devamındaki sinemayı hep birlikte izleriz.
THY Genel Kurulu şimdiden tüm sektöre ve THY çalışanlarına huzur getirsin.
Yorumlar Tüm Yorumlar (56)