Umut var hep var olacak. Bu söz benim yaşam prensibim. Hatırlar mısınız bundan 10 sene önce nasılda ordan oraya koşturup, savaştan çıkmış bir ülke edası ile yeniden kalkınmanın yollarını arayış içine giren bir yönetim anlayışı vardı. Şimdi aynı düşüncelerin yeniden yeşermesi için umudum var.
THY'den bir yönetici ile konuşuyorum. THY'deki yöneticiliğinin uzun bir dönemi kapsadığını söylüyor. Ancak değişmesi gerektiğini de kendisi açık yüreklilik ile itiraf ediyor. Bu duruş taktir edilecek bir duruş. Keşke aynı düşüncelere diğer kurumlarımızdaki yöneticilerimiz de sahip olabilseler. Zamk gibi yapışıp, kendine has kurummuş bencilliğine kapılmasalar.
Demem o ki; Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na yeniden gelen Binali Yıldıırm, geçmişte yapmış olduğu atılımlara yeniden başlamalı. Tüm havacılık sektörü adına söylemem gerekirse beklenti o yöndedir.
Ve bir başka görüşü de paylaşayım sizlerle. Sakın yazdıklarım yanlış anlaşılmasın. Bazen art niyetliler okuduğu yazıyı yorumlarken, farklı anlamlar yüklüyor. Yine THY'den bir yönetici şu sözleri söylüyor. "SHGM sektörün gerisinde kaldı. Hızlı hareket etmenin yollarını araması gerekir. Dünyanın gözü Türkiye'de. Dolayısıyla SHGM, açılım yapmak zorunda".
Katılmamak elde değil. Bilal Ekşi belki de bizim düşündüğümüz gibi düşünüyor olabilir. Hatta aklından "Bu kurum özerk halde olsa çok daha iyi çalışmalar yapabiliriz" şeklinde içten içe hayıflanıyordur. Bu bir niyet okuma değil ama olması gereken bu diye görüş hakim olmalı.
Arkadaşlar, SHGM köhnemiş ve hantal bir yapı içinde şu anda. Ateşleyici adım atmak zorundayız. Halen özel sektörün istediği adımlar atılmıyor. Ben biliyorum ki bir dakika bile sürmeyecek imzalar bekletiliyor. Ve bu atılmayan imzalar sektörün milyonlarca dolar kaybetmesine neden oluyor.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, geçmiş dönemlerde yaptığı gibi bir atılım projesi başlatacaktır. Buna kalben inanıyorum. Lakin en çok övündüğümüz çalışmalar da ulaştırma alanında gerçekleşmiştir geriye dönüp baktığımızda.
Binali Yıldırım bıraktığı yerdeki bayrağı ileriye taşıyacak ekibi kurup, belki de geçmişte çalıştığı yöneticileri yeniden değerlendirip sistemin dişlililerini çalıştırma yönüne gidecektir.
Bir önerim var. Biliyorum ki Binali Yıldırım sektörle bir araya gelip, sorunları masaya yatıracaktır. Ve yine biliyorum ki bu sektörün oyuncuları genel toplantılarda gerçek sorunları anlatmaktan çekinir. Zira aynı toplantıda ilgili sektörlerin bağlı bulunduğu otoritelerin genel müdürleri de olacaktır. İşte bu yüzden sorunları dile getirecek olanları bekleyecek akibetten korkarlar.
Binali Yıldırım, sektörle yapacağı toplantıda her bir şirket sahibine 3-5 dakika ayırıp özel görüşme de yapmalı. Her yönü ile sektöre güven veren Binali Yıldırım'a karşı bu sektörün oyuncuları gerçek düşüncelerini aktaracaklardır.
THY'DEKİ DEĞİŞİMİN GERÇEK NEDENİ!
Türk Hava Yolları o kadar büyük bir yapı ki kontrol etmek o kadar zor. Son bir ay içerisinde dilden dile dolaşan söylemler kurumda işleri durma noktasına getirmişti. Özellikle THY Genel Müdürü Temel Kotil'in gideceğine dair kulis bilgileri, yerine gelecek olan ismin dahi zikredilmesi kurumda "Biz kimin yanında yer alacağız" sorusunun sorulmasına neden oldu. Oysa bu sorunun cevabı o kadar açık ki; ama maalesef THY kültüründe tesis edilemeyen "Herkes THY'nin yanında" düşüncesi çalışanları adeta tıkadı.
İster başkan olsun, ister müdür olsun isterse şef olsun herkes birer nefer olduğunu unutmamalı. Her bir THY çalışanının tek hedefi kurumunu yüceltecek maneviyat içerisinde olmaktır. Zira kurumların kalıcı, kişilerin gidici olduğunu kimse unutmamalı.
Temel Kotil gider mi gitmez mi bilmiyorum ama bu duruma artık nokta konulmalı. Belirsizlik kurumlar için çok kötü bir durumdur.
Şunu da doğru bulmuyorum. THY yöneticileri siyasilerin her organizasyonuna katılarak zamanlarını boşa harcamamalı. İlgili ilgisiz her siyasi organizasyonda THY yöneticilerini görmek gözüme hoş gelmiyor. O kadar boş zamanınız varsa kurum için harcayın.
Türk Hava Kurumu bataktan kurtarılmalı...
Airporthaber okuyucularının THK'da yaşananlarla ilgili haberleri beklediklerini biliyorum. Bu konuda da çok sayıda mail ve mesaj alıyoruz. "Maaşlar ödenmedi, kurumda herşey kötüye gidiyor" şeklinde bilgiler alıyoruz. Okuyucularımız da haklı olarak neden haber yapmadığımızı söylüyor.
Bunu; yeni yönetime zaman verme olarak görmek gerekir. Takip etmediğimiz anlamı çıkartılmamalı. Her durumdan haberdar oluyoruz. Lakin kurum enkaz halinde ve düzeltmek için sihirli değneye ihtiyaç var.
Ben Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve Sayın Binali Yıldırım'a bu konuda görev düştüğünü söylemek istiyorum. Bu güzide kuruma destek verilmeli ve düzlüğe çıkartılması için el verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Umarım havacılığımız adına herşey güzel olur.
Umut var hep var olacak. Umudunuzu yitirmemeniz dileğiyle iyi haftalar.
Yorumlar Tüm Yorumlar (41)