Türk Hava Yolları bir değişim sürecine gireceğinin işaretlerini veriyor. Şunu herkes anlamalı ki koltuklar kimseye baki değil. Kimse de o koltukların ilelebet sahibi olunamayacağını anlamalı artık. İtibar korunmak isteniyor ise kovulmadan gidilmeli. "Kovuldu" damgası yerine "istifa etti" haberi daha itibarlı olsa gerek.
Bir zamanlar çalışmış olduğum kurumda, yine aynı kurumda çalışan arkadaşımın sıkıntılı gününde yanında olmuştum. O zamanki idarecilerimiz "O iyi biri değil onunla arkadaşlık yapma. Ona yardım ettiğin için savunmanı ver" demişlerdi. Ben de "arkadaşımı kendim seçerim" diyerek istifa etmiştim.
Şimdi aynı durum THY'deki yöneticiler için geçerli. Eğer yönetimi beğenmiyorsanız ve "ille de ben, ille de ben" diyorsanız, sizin siz olmadığınızı birileri size kapak yapar.
Defalarca yazdım. THY'de eş güdümlü düşünemeyen arkadaşlar, THY'nin geleceğine dinamit koyuyor, kendine yandaşlar devşirip paralel bir yönetim çizgisinde yürüyor. İşte bu yapı THY'nin kurumsallığına gölge düşürüyor. Aynı karede fotoğraflanamayan yöneticilerin, ayrı telden saz çalmalarının THY'ye fayda getiremeyeceğini anlayamayan bir anlayışın hala THY'de kuyu kazmak için direnmesine de anlam veremiyorum.
THY'de maalesef paralel bir yapı var. Bu yapıyı çözmek zor olsa bile imkansız değil. AK Partili bir dostum "Namaz kılarken sağa selam veriyoruz, sola selam veriyoruz. Ama sağımızdaki, solumuzdaki pararlel mi ya da her ikisi de mi paralel diye düşünmeden edemiyoruz" demişti. Şimdi çok daha iyi anlıyorum ki THY'de kimin paralel olduğunu da çözmek kolay değil.
Ama net bilgiler net işaretler var. Gezi olayları süresince sosyal medya üzerinden kışkırtmalarından biliyoruz. Her ne kadar şimdilerde inkar edilse de artık kimse yemiyor.
THY'de cemaatin her istemini yerine getirenleri, cemaatin isteklerini geri çevirenleri de sorgusuz sualsiz kapı dışarı edenleri de biliyoruz.
Asaf Bora gitti. Ama onurlu bir şekilde gitti. Kendisine teklif edilen Aydın Çıldır'daki okulun başına geçme önerisini de kabul etmeyerek köşesine çekilmeyi tercih etti. Eş güdümlü olarak Kadir Dokuyucu da gitti. Kadir Dokuyucu, Temel Kotil ekibindendi. Selman Nas ve daha niceleri gibi.
Kurumsal düşünmeyenler, birilerini parlatmak için onun yanında, onunla birlikte düşünerek THY'nin çıkarlarını gözardı edenlerin THY'de yaşamaları imkansız kılınmalı.
Yukarıya defans yapıp aşağıya şirin görünenler bilmeli ki baş olmadan ayak yürümez.
Bakın Aydın'daki uçuş akademisinin içine edildi. Milyon dolarlar toprağa gömüldü. Uçakların yaz aylarında sıcakta kavrulmasına göz yumanlar, İstanbul'da şatafatlı odalarda oturup uçuş okulu idare etmek isteyenler o kurumda aldığı maaşların kendilerine helal olduğunu zannetmesin.
Başta Uçuş Eğitim Başkanı Sedat Şekerci bu işin günahkarları arasındadır. Yapılan projeleri sırf Temel Kotil istemiyor diye çöpe atan, ayak sürüten, milyarlarca parayı toprağa gömenler hesap vermeli. Dünyanın uçuş eğitim merkezi haline getirilebilecek bir projeyi sıradan okul muamelesi görecek şekilde idare edenler, bir an önce değişmeli.
Ortadoğu'un, Orta Asya'nın en büyük uçuş eğitim merkezi haline gelebilecek, bırak THY'nin pilotlarını eğitmek, dünyaya pilot yetiştirecek coğrafi bir yapıya sahip, iklimsel sorunu olmayan bir okulu mahvedenler değiştirilmeli. Yapı kökten yenilenmeli.
Türk Hava Yolları ŞAKİRTLER'den (paralel olanlar, kurum dışından talimat alanlardan, birilerinin eğitimi bile kurumun içine sızanlar) kurtarılmalı.
ŞAKİRT olanlar değil, kurumu kendi öz malı gibi görüp kollayan ve ona göre çalışanlarla devam edilmeli.
Asıl değişime hazır olun. Vardır bir bildiğimiz...
Yorumlar Tüm Yorumlar (101)