Türk Hava Yolları geçtiğimiz iki haftaya Airbus ile olan uçak siparişi görüşmeleriyle damga vurdu desek yanılmış olmayız.
Avrupalı üretici Airbus'ın yetkilileri ile bir görüşme gerçekleştiren THY yönetimi 355 uçaklık alım için kolları sıvadı. Bu gelişme Türk havacılığında önemli kilometre taşlarından biri olacak kuşkusuz. Çünkü tek seferde bizim ülkemizde böylesine büyük bir sipariş yok. THY'nin 2033 planları kapsamında önemli yer tutacak.
Türk Hava Yolları'nın almayı planladığı uçaklar arasındaki geniş gövde A350-1000'e ilk kez 2018 yılında Antalya'da yapılan Eurasia AirShow'da tanık olmuştum. Bilenler bilir Qatar Airways bu uçak tipini dünyada ilk kullanan şirket... Ben de o uçağa binme fırsatı bulmuş ve uçak hakkında kısa bir haber yapmıştım.
Dönüp o haberi bir kez daha gözden geçirdim. Aradan geçen 5 yılda uçakta ciddi değişiklikler de mevcut. Günümüz teknolojisi itibarıyla geniş gövde sınıfında şu an içi en iyi uçak desek yanılır mıyız bilmiyorum. Ama sınıfının en iyi seçeneklerinden biri olduğu kesin.
Ancak şöyle bir detay var; Bu uçaklarda Rolls Royce'un TrentXWB-97 motorları kullanılıyor. Yani şu sıralar sorunlu motor olarak biliniyor. Hatta hafta içinde Emirates Başkanı Tim Clark çok sert bir açıklama yapmıştı. Dedi ki; 'A350-1000'lerde bu motor kullanıldığı için yeni sipariş vermeyeceğiz. Biz sorunlu uçakları satın almıyoruz'.
Bu açıklama sektörde çok alışılagelen bir açıklama değil.
Sonrasında da Rolls Royce Havacılık Bölüm Başkanı Rob Watson bir açıklama yaptı. O da 'Trent XWB motor ailesi, bugün piyasada bulunan en verimli, en güvenilir motordur' dedi. Ama hatayı da kabul ederek sıcak ve tozlu iklimlerdeki sıkıntılara değindi. Sadece sıcak ve tozlu iklimler demek fazla iyi niyetli olabilir. Ama sonuçta bu motoru dünyada kullanmayan da yok.
Yani sonuç olarak uçağın konfigürasyonları, ses konusundaki hassasiyeti, göz alıcı iç dizaynı, daha az yakıt sarfiyatı gibi seçenekleri ile harika bir deneyim sunacak.
THY'ye de çok yakışacak. Motor konusundaki her detayı da mutlaka ele alacaklardır.
Geçtiğimiz haftalarda Türk Hava Yolları'nın büyümesine paralel olarak dikkat etmesi gerektiğini düşündüğüm bir yazı yazmıştım. Siparişler de üstüne geldi.
THY'nin bir an önce alt yapı konusuna eğilmesi ve problemleri halı altına süpürmemesi gerektiğini tekrar ifade etmekte fayda var. Bu büyüme THY'nin marka değerini çok daha ileri aşamalara getirecek. Ancak olası alt yapı sorunlarında imaj kaybı da kaçınılmaz olacak.
Günümüzdeki teknolojik şartlar her şeyi çok kolay hale getirdi. Bir ışınlanma eksik kaldı. Türk Hava Yolları'nın da bir an önce teknolojik kolaylıkları ele alması şart. Zorlaştırmamakta fayda var.
Pratiklik THY'yi daha da yüksekten uçurur...
Yorumlar