THY’nin düşmanı yanlış hesaplar…

Farkında mısınız bilmem ama THY sessiz sedasız tasarruf tedbirleri uygulamaya başladı. Bunun ilk örneğini İstanbul Havalimanı’nda görmeye başladık. Buraya geliş sebeplerini daha önceden defalarca yazmamıza rağmen düşman ilan edildik. Ama gelinen nokta bizim ne kadar iyi niyetli uyarıda bulunduğumuzun kanıtıdır, tescilidir.

Beylik olunca, denetleme mekanizmaları doğru çalışmazsa ya da denetleyicileri kendinize bağlı kılarsanız yapacaklarınız ya görmezden gelinir ya da kılıfına uydurulur.

Yatsın, kalksın yaptığım iyiliğe dua etsin İlker Aycı. O makamda kalmasının yegane sebebinin ben olduğu kanaatindeyim.

Yazdıklarım, söylediklerim hepsi ama hepsi gerçek ve belgeli. Bu yüzden basın yazdı diye görevden alınmadığına adım kadar eminim. İşte bu yüzden yatsın-kalksın bana dua etsin diyorum.

Hani beklerdim beni mahkemeye versinler, mahkemede daha daha, nice nice belgeleri kamuoyu ile paylaşalım, mahkeme önünde sergileyelim ama olmadı.

Ben halen bekliyorum bir mahkeme daveti, bir savcı daveti.

Örneğin kırk şirkette kırk yönetim kurulu üyeliği olan, üstün zekalı arkadaşın basına yaptığı açıklamanın gereğini yerine getirsin ama o da olmadı.

Demek ki neymiş? Boş konuşmayacakmışsın.

Şimdi gelelim THY’nin tasarruflarına.

Önce bol keseden harcayın. Sadece karşılama bankolarına milyon, milyon harcamalar yapın. Kırmızı halılara astronomik rakamlar ödeyin ve sonra da tasarruf yapacağız diye tutturun.

Harcamaların haddi hesabı bilinmesin, yurtdışı seyahatlerde onlarca oda tutulsun ve hepsinin parası ödensin sonra güvenlik bahanesi ile yönetim kurulu başkanı onundan birini seçsin ve orada konaklasın.

Ama bu şatafat ve lüks yaşamın bedeli İstanbul Havalimanı’ndaki ofisleri kapatarak karşılanmak istensin. Bu hesap tutar mı sizce?

Tutmaz beyler tutmaz. Önce kendinize çekidüzen vereceksiniz, arkasından doğru planlamalar yapacaksınız ve kaybolan imajı düzelteceksiniz ki rayına otursun.

Garip, gurabanın ekmeği ile oynamayacaksın, hak edene hak ettiğini vereceksin ki doğru yönetim sağlansın.

Ha bu arada THY’nin İstanbul Havalimanı’ndan ısrarla istediği bir şey var. Ne o? Ayakbastı parası 20 Euro değil de 15 Euro olsun. Peki kime? Tabi ki THY’ye özel.

Diğer havayolu şirketlerine duyuruyorum. Eğer THY’ye böyle bir ayrıcalık tanınırsa sizin de böyle bir istekte bulunma hakkınız doğacak.

Kiralar pahalı, ulaşım pahalı, yemek-içmek pahalı velhasıl her şey pahalı. Her maliyet artışı havayolu şirketlerine yansıtılacak ise ve bu maliyet yolcudan çıkartılacak. O yüzden THY özel değil ama harcamalarını yapanlar özel işlerine çok düşkünler. Önce onları düzeltin.

Büro kapatma ile, ofis kapatma ile bu işler düzelmez. Biz yine uyaralım da gerisi size kalmış.

İstanbul Havalimanı kredi arayışında.

Duyduk ki İstanbul Havalimanı yaklaşan kredi ödemelerini yapamayacağı için yurtdışı kredi arayışlarına girmiş.

Hatta daha da net söyleyelim. Kadri Samsunlu yurtdışında Çinli bir grup ile görüşme yapmış. Detayları gelecek. Hatta ismini de açıklayacağım.

E ne yaparsın yanlış hesap Çin’den tahsil edilecek gibi görünüyor.

Kış geliyor, hava sertleşiyor. Kış geliyor derken ödemeler için kış geliyor diyorum. Reelde de kış geliyor.

Yan rüzgarlara dikkat…