Türk Havacılığına haksızlık ediliyor - Bu sadece reklam değildir

Türk Hava Yolları uçucu ekipleri bu hafta Afrika’ya bir ziyarette bulunarak yardıma muhtaç çocuklara hediyeler götürdü. Bunu AirportHaber’de de paylaştık.

Ancak bu konuda THY’ye haksızlık yapıldığını düşünenlerdenim.

Neden mi?

Çünkü bu ziyaretin hem sosyal medyada hem de basında yer almasından sonra bu hareketin reklam olduğu ve aslında amacın yardım olmadığıyla ilgili çok sayıda görüş okudum.

Öncelikle şunu söyleyelim; Bu THY kabin memurlarının kurduğu ‘İyiliğe Uçanlar Derneği’nin bir ziyaretidir. Bunu ben de sonradan öğrendim. Bu dernek 8 yıl önce kurulmuş ve bu tip ziyaretlerde zaten bulunuyorlarmış.

Afrika ziyareti de bu kapsamdaymış. THY de hem maddi hem de manevi desteğini vermiş. Bunu duyurmasından daha doğal bir şey de olamaz. Çünkü bu tip PR çalışmalarını örnek teşkil etmesi açısından son derece olumlu buluyorum.

Yani sadece reklam gözüyle bakıp, muhtaç çocukların mutlu edilmesinin göz ardı edilmesini açıkçası haksızlık olarak değerlendiriyorum.

Yer yüzünün en masumları çocuklar ve hayvanlardır. Mutlu edilmeleri reklamın içinde de olsa su istimal edilmedikçe doğrudur, iyidir.

Sabiha Gökçen’de ‘uzun menzil’ dönemi

Dün Sabiha Gökçen Havalimanı için tarihi bir gün yaşandı. Malezya Havayolları’na ait Airbus A330 tipi uçak Kuala Lumpur’dan İstanbul Sabiha Gökçen’e inişini gerçekleştirdi.

Bu uçuş Sabiha Gökçen Havalimanı’na gerçekleştirilen ilk uzun mesafeli uçuş oldu. Devamı ne ölçüde gelecek bekleyip göreceğiz. Ama asıl mesele bu kadar kapasite artıran bir meydanda ilk uçuşun yeni yapılması bana göre.

Bunun için çeşitli argümanlar ortaya atılabilir.

Mesela; ikinci pistin hala yapılmaması bunların içinde midir? Elbette içindedir. Sabiha Gökçen Havalimanı böylesine büyüme süreci yaşarken 2. Pist neden hala hayata geçirilmedi bilen var mı?

2. Pist süreci ne durumda peki?

İhalesi 2015’de tamamlandı. Yapımına başlandı ve 2017’nin ortasında bitirileceği açıklandı. Bitiril(e)medi, sonra Haziran 2018 denildi. Yine bitirilemedi.

Sonra 2019 yılının sonu denildi ama o da olmadı.

Son olarak DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin tarafından projede sona gelindiği açıklandı. Ama bu açıklamada tarih vermekten kaçındı.

Bu pist ne zaman açılacak belli değil.

3 bin 500 metre uzunluğunda ve mevcut piste paralel inşa edilen bu pist açıldığında saatlik uçak kapasitesi 80’e çıkacak. Yeni terminal ile birlikte yıllık yolcu kapasitesinin ise 65 milyonu bulması bekleniyor.

Bu ne demek?

Atatürk Havalimanı’nın yıllık ağırladığı yolcu sayısı 65-70 milyon arasındaydı. Yani yeni pistin açılması demek Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yeni Atatürk Havalimanı olması demek. Ama olmuyor!

Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki yeni pistin yapımına başlanmasıyla İstanbul Havalimanı inşaatının başlaması neredeyse aynı tarihe denk geliyor. Ama bu süreçte koca bir inşaat bitirilip faal hale getirilirken Sabiha Gökçen’deki pist bir türlü bitmiyor.

Şimdi İstanbul Havalimanı’nın 3. Pist çalışmalarının bitirilmesi söz konusu. Bu gidişle buradaki 3. Pist açılacak ama Sabiha Gökçen’deki 2. Pist açılamayacak.

Sabiha Gökçen’deki yeni pistin Türk Havacılığına hizmet vereceğini neden anlamıyoruz? Yoksa anlamak mı istemiyoruz…