Okurlarımı hiç habersiz bırakmadığımı bilirsiniz. Ölüm olmadığı sürece de yazmaya köşe yazılarımı aksatmamaya gayret ederim. Bu yola çıktığımda da yani Airporthaber’i kurduğumda da tek düşündüğüm “bizim haberlerimizi tek kişi dahi beklese onu habersiz bırakmayacağım” demiştim. Aynı düşüncem devam ediyor.
Değerli okurlarım size bu yazıyı tam 11 bin metre havada yazıyorum. Belki kısa olacak ama maruzatımı mazur göreceğinizi umuyorum.
Amerika'da yaşayan abim bir trafik kazası geçirdi ve önemli problemler oluştu. Bizim ailesel bağımız birbirimize olan sevgimiz ve saygımız sonsuz.
Kazayı duyar duymaz süresi biten vizemizi yenileme derdine düştük. Bizimle ilgilenen dostlarımız ki bunların çoğu siyasi vizemizi çözmemize yardımcı oldu. Tabi Amerikan Konsolosluğu da bu konuda elinden geleni yaparak bir günde teslim etti vizemizi.
Bu yazıyı Atlanta uçağında yazıyorum.
Bu tür yazıları sevmem. Övmeyi de sevmem. Zaman zaman bi hakkı teslim eden yazılarıma şahit olursunuz ama genelde gazetecinin asıl görevi olan eleştiri gözüyle bakarım.
THY uçağı ile yaptığım bu uçuşta başta THY YK Başkanı Ahmet Bolat olmak kaydı ile kokpit ve kabin personeline teşekkür ediyorum.
Daha önce de yazmıştım Ahmet Bolat yönetim kurulu başkanı olunca personelin yüzü gülmeye başladı demiştim. Bunu bir kez daha belirgin bir şekilde görmüş oldum.
Karşılama ve ikram sunumlarındaki nezaket çok farklılaşmış. Aidiyet duygusu tamamen oluşmuş, bundan 20 sene önceki güler yüze geri dönmüşler.
Yorumlar Tüm Yorumlar (63)