Üvey evlat teknisyenler, masum kabin memurları…
Konuya bodoslama girmeyi pek sevmem ama bu kez hemen doğrudan başlayalım. THY’de önemli şeyler oluyor ve olacak. Ben hemen haksız yere atılanların konusuna gireyim. Başta 211 meselesi ve başka bir sendika ile devam etmek isteyenlerin işine son verilme meselesi.
İnsan öldürmenin Allah indinde nasıl bir karşılığı olduğuna inanan her kimse bilir. Ancak ölümü sadece hayata son vermek olarak algılayanlar şunu bilmeli ki; bir suçsuzun elinden ekmeğini almak, yaşam suyunu kesmek de bir nevi öldürmektir.
Dünyayı ahret gibi görüp “işine son verdik, bir şey olmadı” diye düşünenler bilmeli ki suçsuz yere işten atılanların vebali de çok büyüktür.
THY’de acımasızca ve sorgusuz sualsiz işten atılanlarla ilgili mahkemelerin verdiği kararların hiçe sayıldığı düzende söylenecek sözü kestiremiyorum.
İş barışı için elinizde o kadar büyük bir şans varken bunu neden kullanmazsınız anlam veremiyorum. THY çalışanlarının bir bölümü sendika değişikliği yapmış ve bu değişim sonrasında birçok kabin memuru işten atılmıştı.
Geçen hafta bu arkadaşlardan bazıları ile görüşme yaptım. Şirket aidiyetleri o kadar yüksek ki belki de idareciler onlar kadar bu şirkete inanmıyorlardır.
Bu arkadaşların işten atılmaları şirket yönetimi için sendikal girişimin önünü kesmek için bir yol olarak görülse bile, meselelerin bu şekilde çözülemeyeceği geçen süre içerisinde daha iyi anlaşılmış olmalı.
Neydi mesele?
Mesele, çalışana dokunmak, onlar adına empati yapmak. Hiçbir girişim sebepsiz ortaya çıkmaz. Hava-Sen de sebepli olarak ortaya çıkmıştır ve hak ettiğini alamayan pilotların, kabin memurlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi için ortaya çıkmış bir hak arayış aracıdır.
Şimdi ne oldu? Sanıyor musunuz ortalık rahat. Bana göre değil. Küçük dokunuşlar çalışanlara gelecek için umut vermiştir.
Planlamada ve uçuş işletmede yapılan değişiklikler çalışanlara gelecek için umut vermiştir. Peki, yeter mi? Hayır, yetmez!
Gelin babalık yapın. Bir komisyon kurun. Hem “211” hem de sendikal faaliyetleri nedeniyle işten atılanların haklarını yeniden kazanmaları için bir ortam oluşturun. Bu ülkede haince darbe girişimi yapan FETÖ terör örgütü sebebiyle işinden, ekmeğinden hatta tüm çevresinden uzaklaşan insanlarımız için “haksızlık olabilir” düşüncesi ile komisyonlar kurulmadı mı? O halde THY’den FETÖ terör örgütü sepetine konulup işten atılan masumların hakkı ne olacak? Üstelik bunlar mahkemeler tarafından aklanmışken. Keza sendika değiştiren arkadaşlar için de aynı şey geçerli.
THY için bir kötü kelam dahi etmeyen, sadece daha iyi çalışma şartları için düşünce beyan eden arkadaşların da aynı haktan yararlanmaları için bunu yapmak zorundasınız.
HAVA-İŞ’E BÜYÜK BİR GÖREV DÜŞÜYOR
Hem 211 hem de sendikal sebeple işten atılan arkadaşlar için Hava-İş Sendikası’na da büyük bir görev düşüyor. Bu bir kahramanlık falan da değil. Bu insanlıktır. Hava-İş Sendikası Başkanı Ali Kemal Tatlıbal’a buradan bir çağrı yapmak istiyorum.
Sendika demek, çalışan ile işveren arasında iletişim köprüsü demektir. Gelin bu köprüyü siz kurun. Ben inanıyorum ki sendikanın bu tür bir girişimi THY yönetimi tarafından olumlu karşılanacaktır.
Ve gelelim teknisyenlere.
THY Teknik’te çalışanların bana serzenişi var. “Neden bizi yazmıyorsun” diyorlar. Haklılar.
THY yönetimi teknisyenleri oto tamircisi gördüğü sürece teknisyenler hak ettiğini alamayacak. Ancak şu bilinmeli ki teknisyen demek emniyetli uçuş demek, teknisyen demek pilot kadar değerli demek, teknisyen demek uçağın motoru demek, yağ demek, hava demek, su demek.
Teknisyenler üvey evlat mıdır? O halde neden şartları düzeltilmez. En küçük charter şirketlerde bile teknisyen el üstünde tutulurken THY’de neden üvey evlat muamelesi görürler?
Teknisyenlerin meselelerine bir an evvel çözüm bulunmalı. Dedim ya en küçük charter şirketlerinde bile el üstünde tutulurlar ve dolarla maaş alırlar. O halde bizimkilere neden köle muamelesi yapılır?
İstanbul Yeni Havalimanı açılışında geri sayım devam ederken bu gerçeklerin göz ardı edilmemesi THY’nin geleceği açısından çok önemlidir.
Büyümenin 2019 yılından itibaren artarak devam edeceği biline biline alt yapı çalışmasını sağlam tutmanın ne kadar elzem olduğunu söylememe gerek var mı?
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar Tüm Yorumlar (154)