24 Mart 2025, Pazartesi
Servet BAŞOL
Servet BAŞOL [email protected]

YANSIMA



Bir lise sınıfı, Salem Cadı Mahkemeleri'ni öğrenmektedir.

Öğretmenleri onlara bir oyun oynayacaklarını söyler.

"Yanınıza gelip her birinize cadı mı yoksa normal bir insan mı olduğunuzu fısıldayacağım. Amacınız, içinde cadı olmayan mümkün olan en büyük grubu oluşturmak. Sonunda, içinde cadı olduğu tespit edilen her grup başarısız not alacak."

Gençler birbirlerini sorguya çekmeye başlarlar. Oldukça büyük bir grup oluşur ancak öğrencilerin çoğu küçük, özel gruplara ayrılır ve suçluluk duygusu uyandırdığını düşündükleri herkesi geri çevirirler.

“Tamam,” der öğretmen. “Gruplarınızı oluşturdunuz. Şimdi hangilerininiz başarısız oldu bunu bulma zamanı. Tüm cadılar, lütfen ellerinizi kaldırın.”

Kimse elini kaldırmaz.

Çocukların kafası karışır ve öğretmene oyunu berbat ettiğini söylerler. “Öyle mi yaptım?” diye sorar öğretmen. “Salem'de gerçek bir cadı var mıydı? Yoksa herkes sadece kendisine söylenene mi inanıyordu?”

İşte çocuklara bir Topluluğu bölmenin ne kadar kolay olduğunu böyle gösterirsiniz.

Dışlamak, günah keçisi ilan etmek, suçlamak ve bölmek, koruyacaklarından çok daha fazlasını yok edecektir. Korkunun kararlarınızı gölgelemesine izin vermeyin. Kendi muhakeme yeteneğinizi kullanın. Kalbinize ve içgüdülerinize güvenin.

“En iyi öğretmenler size nereye bakacağınızı gösterecek, ancak ne göreceğinizi söylemeyeceklerdir.”

Bu söz, gerçek öğrenmenin doğrudan verilen bilgiden ziyade, rehberlik ve kendi keşfinizle mümkün olduğunu vurgular. En iyi öğretmenler, size bilgiye nasıl ulaşacağınızı, hangi kaynaklardan yararlanabileceğinizi ve hangi soruları sormanız gerektiğini gösterirler ancak, ne öğrenmeniz gerektiğini veya sonucu size doğrudan söylemezler. Böylece, siz de kendi deneyimlerinizle, gözlemlerinizle ve sorgulama sürecinizle bilgiye ulaşır, kendi sonuçlarınızı çıkarırsınız. Bu yaklaşım, eleştirel düşünme ve bağımsız öğrenme yeteneklerini geliştirerek, kalıcı ve derinlemesine bir öğrenmeyi destekler. Böylece bulduğunuz doğru, ‘sizin doğrunuz’ dur.!

En iyi öğretmen ile zaman geçirmekle zaman harcamak arasındaki fark yine size kalan bir seçimdir, eğer farkı fark ederseniz. Bu devirde her öğretmenden daha çok bilen ve bildiren bir internet ağı varken, kaç dilde ararsanız arayınız, artık çoklu dil bilmenize bile gerek yok, arama motorları kendiliğinden çevirileri yapıp size sunmakta. Size kalan ise bu bilgiyi değerlendirmeniz ya da dikkate almamanızla ilgili bir seçim. Bu seçimler ise arka planda sizin kimliğinizi yansıtmakta. Sanatın en güçlü özelliği de işin bu yönü. Her sanat eseri, yaratıcısının o anki iç dünyasını ve kişiliğinden bir kesiti yansıtır. Bu yansıtma ise, aynı zamanda değişken ahlak kavramı ve içinde bulunulan kültürü yansıtır.

Toplumlarda kültürlerin değişmesi, teknoloji, küreselleşme, göç, sosyal hareketler ve ekonomik değişimler gibi çeşitli faktörlerden etkilenen kademeli ve dinamik bir süreçtir. Kültürel değişimin bazı temel itici güçlerinden en etkilisi olan internet, sosyal medya ve dijital iletişim kültürel alışverişi ve dönüşümü hızlandırmıştır. Farklı perspektiflere ve küresel trendlere erişim, toplumsal normları ve değerleri değiştirebilir.

Küreselleşme ise, ticaret, seyahat ve iletişim yoluyla kültürler arasında artan etkileşim, kültürel karışıma ve adaptasyona yol açar. Geleneksel adetler evrim geçirebilir veya diğer toplumlardan gelen yeni fikirlerle yer değiştirebilir.

Göç ve Demografi ise farklı gelenekleri ve bakış açılarını beraberinde getirerek kültürel kaynaşmaya veya çatışmalara yol açabilir. Nüfus dinamiklerindeki değişimler (yaşlanan nüfus, gençlik hareketleri) toplumsal değerleri yeniden şekillendirebilir.

Toplumsal cinsiyet eşitliği, ırksal adalet, LGBTQ+ hakları ve çevresel sürdürülebilirliği savunan hareketler toplumsal normları etkilemektedir.

Zaman içinde, politikalar ve yasalar genellikle bu kültürel değişimleri yansıtacak şekilde uyarlanır.

Sanayileşme, kentleşme ve istihdamdaki değişimler yaşam tarzlarını, sosyal yapıları ve kültürel öncelikleri etkilemektedir

Tüm bu etkileşimler, halkın eğitim seviyelerine göre bir süreç gerektirir. Bu süreç engellenemez bir süreçtir. Kültür kavramı içerisinde sanat da yer almaktadır. Aphrodit’den bu yana değişen kadın vücudu estetiği için Paris’deki Tuileries Bahçesinde sergilenen şişman kadın heykeli, buna en güzel örnektir. Bizde ise seviyesizliğin en güzel örneğini İ.M.G.. diye bir belediye başkanı, meclis bahçesine dikilen bir heykel için sergilemişti.

İnsan soyunun gerçek ahlaki sınavı, onun merhametine bırakılmış olanlara davranışlarında gizlidir. İnsanlar, anlam veremedikleri merhametsizlik karşısında çaresiz kalıp, insanlardan uzak durmayı tercih etmişlerdir genellikle.

"Dünya Hassas Kalpler İçin Bir Cehennemdir!.."

Kültür ve eğitim arasındaki ilişki derinden iç içe geçmiştir ve her biri diğerini önemli ölçüde etkilemektedir. Kültürel değerler, inançlar ve gelenekler müfredatı, öğretim yöntemlerini ve eğitim hedeflerini etkiler. Farklı kültürler farklı beceri ve bilgilere öncelik verir, bu da eğitim sistemlerinde farklılıklara yol açar. Kültürel normlar, öğrencilerin ve öğretmenlerin nasıl etkileşimde bulunduklarını ve genel öğrenme ortamını etkiler. Bir başka deyişle Kültür Eğitimi Şekillendirebilir.

Eğitim, kültürel bilgi ve değerlerin bir nesilden diğerine aktarılmasında çok önemli bir rol oynar. Aynı zamanda yeni fikirleri ve bakış açılarını teşvik ederek kültürel değişim için bir araç olabilir. Eğitim, kültürel anlayış ve hoşgörüyü teşvik ederek kültürel bölünmeler arasında köprü kurulmasına yardımcı olabilir. Bir başka deyişle Eğitim Kültürü şekillendirebilir.

Kültür ve eğitim durağan değildir; sürekli gelişir ve birbirlerini etkilerler. Küreselleşme ve artan kültürel alışveriş, eğitim ortamlarında daha fazla çeşitliliğe yol açmıştır. Eğitim, bireyleri kültürel normlara meydan okumaları ve bunları dönüştürmeleri için güçlendirebilir. Biz buna karşılıklı etkileşim diyoruz.

Bir minnet ifadesi olan ‘teşekkür’ü Türkler çok sonraları din etkisinde kalarak kullanmaya başlamışlardır. Yoksa bazı aklı evvellerin sandığı gibi sözcük eksikliğinden değil! Ayrıca bu söylemin bir de kültürel yansıması vardır. Biz Türkler minnet duyduklarımıza açıkça belli eder, yeri geldiğinde kutsarız da. Ama bir el uzatmaya minnet duyulmayacak yerlerde Türkçemizde daha çok sözcük mevcuttur. Türkler Müslümanlığı kabul etmeden önce Elin dert görmesin, Aklınla bin yaşa, vs.. gibi iyi niyet ve dua sözcükleri kullanırken Sağ ol, sağ olasın, (Eski Türkçe saġ “1. muteber, esen, salim (sıfat), 2. sağlık, esenlik (ad), 3. sağ el” sözcüğünden evrilmiştir -Nişanyan Sözlük) iyi dileklerini de iletirdi. Bugün çoğumuz bu güzel dilekleri hala iletmekteyiz. Minnet duyulacağı zaman ise bunu açık ve seçik şekilde belirtme şeklimiz, karşılığı olmayan minnet duygusu yerine iyi dileklerimizi iletirken daha üstün bir dilekle yanıtlarız. Bu, kültür kişiliğimizi de yansıtmaktadır.

Akademik Dergiler, bu iki alan arasındaki karmaşık ilişkiyi inceleyen araştırmalar yayınlar. Özünde, kültür eğitim için bir bağlam sağlarken, eğitim de kültürel aktarım ve dönüşüm için bir araç görevi görür.

Ne olur okuyunuz ve okumayı destekleyiniz. Özel kitaplar hariç, okuduğunuz kitapları paylaşınız.

Dünün hataları ile yarının umudu arasında bugün denen, muhteşem bir fırsat var.

Lütfen kaçırmayınız!

https://servetbasol.com
 

YANSIMA

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000