Türk Hava Yolları ile Hava İş Sendikası’nın imzaladığı 26. dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde (TİS) bazı personellerin dikkatle takip ettiği bir husus vardı.
Yerdeki uçucuların durumu…
Önce konuyu açalım.
Türk Hava Yolları bazen uçucu personele yönelik bazı duyurular yayınlıyor. Diyor ki; şu şu birimlerde (genel olarak memur pozisyonunda, genel müdürlükte, gisad’da, ekip planlamada vs…) görev alarak yerde çalışmak isteyen personellerin başvuruları değerlendirilecek.
Bazı kabin memurlarının da bu tür durumlarda başvuruları oluyor. Özellikle uzun yıllar uçmuş olanlar, aile durumu, eş durumu ve özellikle de çocuk durumu…
2017-2018 dönemlerinde de birçok kabin memuru yerde çalışmak için şirkete başvuru yapıyor. Ancak uzun bir süre cevap alamıyorlar. Ümitleri kesilmişken bir anda 200’ün üzerinde kabin personeline artık yerde çalışacakları bilgisi veriliyor.
Kabin memurları başvurularına olumlu yanıt almış oluyorlar belki ama aylar sonra ve habersizce aniden gelen bu kararla planları biraz alt üst oluyor.
Yaklaşık 2 yıldır da yerde görev yapıyorlar. Ancak 200’ün üzerindeki bu uçucular tekrar uçmak istediklerini hem sendikaya hem de şirketlerine iletiyorlar. İşin en zorlu süreci burada başlıyor.
Hava İş Sendikası, yerdeki uçucuların tekrar gökyüzünde görevlendirilmeleri için Türk Hava Yolları ile görüşüp söz alıyor. THY bir defaya mahsus olmak üzere buna izin vereceğini sendikaya bildiriyor. Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde sendikanın bunu gündeme getirmesiyle, imzalanacak TİS’ten sonra bu konunun da ek bir protokolle resmileştirileceği karşılıklı olarak ifade ediliyor.
Gel gelelim ki; Toplu İş Sözleşmesi’nin imzalanmasından sonra THY verdiği sözü şimdilik unutmuş görünüyor.
Konuyla ilgili Hava İş Sendikası ile görüştüm. Aldığım yanıtta; bu konunun ek bir protokolle imza altına alınacağı ancak THY’nin TİS’in imzalanmasıyla o konudan biraz uzak durduğu ifade edildi.
Yani THY yönetimi bu durumla ilgili ‘tekrar görüşürüz, yeniden değerlendiririz’ gibi yanıtlarla işi biraz yokuşa sürüyor.
TİS’ten hemen sonra imza altına alınacak bu konu için henüz bir görüşme tarihi de yok. Zaten 31 Mayıs’taki THY Genel Kurulu’na kadar böyle bir görüşmenin olması da mümkün görünmüyor. Genel Kurul’dan sonra THY yönetiminde yaşanabilecek bir değişiklik bu konunun kapanmak üzere rafa kaldırılmasına bile neden olabilir.
Şu anda 200’ün üzerinde kabin memuru bu kararın onaylanmasını ve yeniden gökyüzüne çıkmayı bekliyor. Bu husus daha önce THY tarafından ele alınmasa ya da en başından olumsuz cevap verilse THY’ye diyecek hiçbir şey yok. Ancak hem TİS’ten hemen sonra halletme sözü verip, hem de ucunu açık bırakıp ‘bakarız’ moduna geçmek... Bu hiç adil değil.
Türk Hava Yolları’nın bu konuda ne kadar hassas olması gerekiyorsa aynı hassasiyeti kuşkusuz Hava İş Sendikası’nın da göstermesi gerekiyor.
Sendika mutlaka bir an önce THY’yi masaya çağırıp bu protokolü imza altına alarak ümit verilmiş yüzlerce personelin bu beklentisini boşa çıkarmamalı…
Yorumlar Tüm Yorumlar (15)