Yeşil pasaport teklifi...

Geçtiğimiz hafta muhalefet partilerinin hazırladığı yasa teklifleri ile bazı mesleklere yeşil pasaport verilmesi konusu gündeme geldi. 

Hazırlanan teklifte eczacılar, gazeteciler, TIR şoförleri, belde belediye başkanları, serbest muhasebeciler, tüm hakim-savcılar, engelli memurlar, bekçiler, muhtarlar, gardiyanlar, özel sektördeki doktorlar, tiyatro sanatçıları, öğretim üyeleri, TBMM danışmanları ile sendika yöneticilerine yeşil pasaport verilmesi isteniyor.

Ancak mesleklerin arasında uçuş ekiplerinin olmaması epey tepki çekti. Aslına bakarsanız haberi yayınladığımızda benim de şahsen hiç aklıma gelmeyen ancak gelen tepkilerin ardından kafama dank eden o şey düştü aklıma. Mesleklerin arasında uçuş ekipleri yoktu. Gerçekten şaşılacak şey.

Yasa teklifi hazırlayanların mutlaka uzun uzun düşündüğü ve araştırma yaptığı muhakkak... Peki hiç mi araştırıp görüşürken bu düşünülmedi? Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Çünkü bu bir süreç. Yeşil pasaport istenen mesleklerle ilgili çeşitli gerekçeler sıralanacaktır mutlaka ama o kadar mesleğin içine uçuş ekipleri nasıl gir(e)medi anlamak mümkün değil. 

Bana sorarsanız bu teklifin kabulü pek mümkün değil. Çünkü zaten vize konusunda epey sıkıntımız var, bir de yeşil pasaport sayısı bir anda bu kadar artarsa o pasaportun anlamı kalmaz gibi görünüyor. Mevcut yeşil pasaportluların da bunu isteyeceğini hiç sanmam.

Ancak en azından teklifi hazırlayanlar bu isyana kulak versin de gerekli düzenlemeyi yapsın. Olur ya da olmaz, en azından niyetiniz belli olur. Sizi unutmadık demiş olursunuz...

İAÇ SONRASI...

Hava trafik kontrolörlerinin inisiyatif almadan çalışma kararının sonlandırması sonrası henüz ortalıkta pek ses yok. Sendika; 'özlük haklarımıza ilişkin taleplerimizin karşılanacağı yönünde en üst düzeyde alınan karar göz önünde bulundurularak, TBMM’nin de çalışmalarına ara vermiş olması nedeniyle inisiyatif almadan çalışma faaliyetimizin bugün itibarıyla sonlandırılmasına karar verilmiştir' açıklamasını yapmıştı.

Gelinen noktada daha doyurucu bir açıklama yapılması gerektiğiniz düşünüyorum. 

Çünkü bu saatten sonra yeniden bir İAÇ kararı işi sulandıracağı gibi meselenin çözümünü de imkansız kılabilir.

Herkese hayırlı haftalar...