HEAŞ 10'UNCU YILINI KUTLADI

Havaalanları İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş. (HEAŞ) 10. yılınıtüm çalışanlarının katıldığı bir organizasyonla kutladı. Divan Otel'de düzenlenen gecede HEAŞ bünyesinde 10'uncu yılını dolduran 139 çalışana plaket verildi.

Gece, Airport Media Group tarafından hazırlanan ve Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı'nın temel atma töreninden bugüne kadarki sürecini anlatan bir belgesel ile başladı. Daha sonra gecenin sunuculuğunu yapan HEAŞ Basın Müşaviri Lerzan Özder, 10 yıllık dönemi "10 yıl önce bugün trafik kabulüne başladığımız İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı, bugün hepimizin gurur duyacağı bir noktaya geldi.

Türk Hava Yolları'nın İskender Çarkçı yönetimindeki RJ-100 tipi uçakla havaalanımıza inen ilk yolcuları karşıladığımız günden beri hayatımızda ne çok şey değişti, farkında mısınız?

O gün, bekar olanlarımızın çoğu evlendi, çocuk sahibi oldu. O gün, oğlunu askere gönderenlerimiz çocuklarını evlendirdi, hatta bazılarımız torun sahibi oldu. O gün, anne karnında apronla tanışan bebekler bugün 10 yaşına geldiler. O gün, tecrübelerini bizimle paylaşan, bize el veren büyüklerimiz, pek çok çalışma arkadaşımız aramızdan ayrıldılar.

Yalnızca bizim mi, ülkemizin, dünyamızın başına neler geldi bu 10 yıllık süre zarfında... Havaalanımızın temelini atan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ardından 2 Cumhurbaşkanımız oldu. 11 Eylül gibi dünyayı sarsan bir olayın etkilerini hep birlikte yaşadık. Sayısız seçim için sandığa gittik, sayısız hükümet kuruldu, yıkıldı. 2 Büyük ekonomik kriz ile cebelleştik, sonra el birliği ile atlattık. Amerika Birleşik Devletlerinin en önemli koltuğuna siyahi bir lider oturdu. İnternetle oldukça mesafeli olan ilişkimiz bir hayli ilerledi, biletlerimiz elektronik, adresimiz internet oldu.

Biz nelere şahit olduk, nelere sevindik, nelere üzüldük dersiniz?
Havaalanımıza adını veren Sabiha Gökçen Hanımefendi açılışımızı göremeden aramızdan ayrıldı. Irak Savaşını yaşadık, Afganistan'a asker, mühimmat, depremde zarar gören Endonezya'ya insani yardım gönderdik. Dünyanın en büyük yükü olan koca bir trafoyu kumarhaneler şehri Las Vegas'a gönderdik. Simone adında bir Avrupalı genç kızın, piper tipi uçağıyla Afgan bir kız çocuğuna Sabiha Gökçen Hanım'ın resmini götürerek uçmak için ilham vermesine tanıklık ve aracılık ettik. Şampiyonlar Ligi finalisti Liverpool'un çılgın taraftarlarını karşıladık, alkol limitlerini aşmış vaziyette de olsa kendilerini kazasız belasız uğurladık. Kuş gribi salgınına yakalandık, yolcularımızın ateşini ölçtük, bazılarını karantinaya aldık. Depeche Mode, Woody Allen, Tarkan, Kimi Raikonnen, Berney Ecclestone gibi sayısız ünlüyü ağırladık. Fenerbahçe'yi sayısız maça uğurladık, Futbolda Dünya 3.lüğü kupasını sosyal tesisimizde marşlarla kutladık. "Low-cost Airlines" denen kavramla önce kendimiz tanıştık, sonra yolcumuzu tanıştırdık. İnsanımızı otobüs fiyatına uçmaya alıştırdık. Anadolu yakasına değer kattık, çevremizdeki toprakları paha biçilmez yaptık, ve Anadolu'nun kalkınmasına İstanbul'un Anadolu yakasından el attık. O gün, bir market bulmakta zorlandığımız çevremiz alışveriş merkezleri ve otellerle doldu. Uçmak pek çoğumuz için zengin olunca yapılacak işler listesinden çıkıp, sıradan alışveriş listesine girdi.

İstanbul'un en ücra köşesinde dünyanın gıpta ile izlediği bir değer yarattık. Ve biz, bu büyük değişimi HEAŞ ekibi olarak elbirliği ile başlattık" diyerek duygularını dile getirdi.

Lerzan Özder'in açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen HEAŞ Genel Müdürü Volkan Tiryakiler de duygu ve düşüncelerini şu sözlerle anlattı:

"10 yıl önce bugün havaalanımıza ilk ticari uçağın inişi ile başlayan, oldukça zorlu bir serüvenin mutlu finalini kutluyoruz bugün. Bilyorum, bu salonda bulunan hemen hemen herkesin Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı ile ilgili anısı var.

Şirketimizin en yenilerinden biri olmama karşın, benim de Sabiha Gökçen'in geçmişiyle ilgili 2 anım var. 2002 yılında Kartal Vakfı için eşim Tülay'la geldiğimizde apronda sadece 1 tek Rus uçağı görmüştük. Diğeri de 11 Eylül'deki ikiz kulelere saldırı olayından sonra Genelkurmay'da görevli iken Alman, Fransız yani Nato uçaklarının buraya gönderiyorduk. Amaç Sabiha Gökçen'e katkıda bulunmaktı. O günlerde Yönetim Kurulu Üyesi olan Bulamur Paşa ile de görüşmüştük. İşte o yıllarda kamuoyunda, çeşitli nedenlerle yıpratılmaya çalışılan, küçümsenen, gereksiz ve lüks olduğu yönünde türlü spekülasyonlar yapılan Sabiha Gökçen Havaalanı, tüm olumsuz önyargılara gözlerini kapayıp, işini en iyi şekilde yapmaya çalışan HEAŞ çalışanları sayesinde Türkiye'nin özel işletilen ilk havaalanı olarak varlığını ispatladı.

2001'den bu yana her yıl katlanarak artan uçak ve yolcu sayısıyla, havayolu şirketlerine sunduğu avantajlarla, havaalanımız günden güne büyüdü ve daha büyük bir terminale, ikinci bir piste, ilave otoparklara ihtiyaç duyan, kabına sığmayan dev bir yapıya dönüştü. İlk terminalimiz 2000 yılında Avrupa çelik yapı ödülünü alırken, Yap İşlet Devret Modeli ile işletmesini 20 yıllığına İSG Anonim Şirketi'ne devrettiğimiz terminalimiz dünyanın en güvenli 5 binasından biri seçildi. Havaalanımız cazip olanaklar sunarak ülkemize uçmaya ikna ettiğimiz havayolu şirketleri tarafından en iyi havaalanı ünvanıyla ödüllendirildi. Dünyada en hızlı büyüyen havaalanı seçildi. Sabiha Gökçen, Anadolu yakasının ve ilçemiz Pendik'in gelişiminde lokomotif oldu. Şu anda içinde bulunduğumuz Divan Otel gibi nice otel ve tesisin bölgemizde konuşlanmasına, bu tesislerde çalışacak binlerce insanımızın istihdamının sağlanmasına zemin hazırladı. Şüphesiz bu seviyeye gelinmesinde devletimizin "Türkiyede uçamayan kalmayacak", "hava yolu halkın yolu" politikalarının çok büyük bir rolü olduğu gerçektir. Ancak, bu gelişmede Savunma Bakanlığımızın, Savunma Sanayi Müsteşarlığımızın katkılarının büyük payı vardır. Bu noktada birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyduğum HEAŞ personeline bazı şeyler söylemek istiyorum. Ne derece ileri teknolojilerle donatılırsa donatılsın, şirketleri değerli yapan sahip oldukları binalar, banka hesapları değil, bizzat o şirketleri var eden ve yücelten çalışanlarıdır. Şirketleri ileriye götüren, çalışanlarının yaşadıkları ortak bir geçmiş kadar, birlikte odaklandıkları gelecektir. Her biri farklı bir enstrümanı çalıyor olsa da ortak bir ezgiyi seslendirmeyi başaran
bir orkestra gibi uyum içinde çalışan, tasada bir, sevinçte bir olmayı seçen, tartışmaları medeni bir şekilde bitirebilen, çalıştığı şirketin çıkarlarını koruyan ve kollayan çalışanlarıdır.

Düşünün, böylesine özel bir günde dahi vardiyada hizmet veren personelimiz var. Onlara da teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bizim için her biriniz son derece değerlisiniz ve sizin var ettiğiniz HEAŞ daima ileriye giden örnek bir şirket olacaktır. Bunun haklı gururunu da birlikte duyacağız. Her zaman dediğimiz gibi; hem çok çalışacağız, hem de mutlu olacağız. Sabiha Gökçen Havaalanı'nı bugün bulunduğu noktaya, el birliği ile nasıl getirdiysek, bundan sonrası için de yeni hedeflere ulaşmak için el birliği ile çalışmaya devam etmeli, hiçbir zaman bizi birleştiren ortak ideallerin peşinden koşmaktan vazgeçmemeliyiz.

Zira Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün "İstikbal Göklerdedir" sözü hayal ettiğimiz her şeyin bir gün gerçekleşebileceğini söylüyor. Tıpkı 10 yıl önceki hayalimizi bugün gerçekleştirmiş olduğumuz gibi. Büyük bir mutluluk içinde 10 yılımızı kutladığımız bu aile yemeğine katılarak HEAŞ'ın bugünlere gelmesinde emeği geçen, başta eski ve yeni yönetim kurulu, başkan ve üyeleriyle, eski genel müdürler olmak üzere aramızda olan ve olmayan HEAŞ personeline, ayrıca Sabiha Gökçen havaalanının gelişiminde büyük katkısı olan, kardeş şirket İSG yetkilileri ve personeline, havaalanında görevli tüm resmi ve özel kuruluşların değerli personeline şahsım ve personelim adına sonsuz şükranlarımı sunarım. Ayrıca bu güzel aile yemeğini hazırlayan basın müşavirimize ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum."

Tiryakiler, konuşmasının sonunda da "Bu gece konuğumuz olarak aramızda bulunan değerli basın mensuplarının 10 Ocak Gazeteciler Bayramını kutluyor, Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı'nın kamuoyunda doğru şekilde algılanmasını sağlayan, sesimizi duyuran haberleri için teşekkür ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.

Gecede daha sonra HEAŞ bünyesinde 10 yılını doldurmuş 139 personele teşekkür plaketi verildi. Plaket töreninin ardından da HEAŞ çalışanları, Grup Turkuaz'ın canlı performansıyla doyasıya eğlendiler. Gecenin ilerleyen saatlerinde de 10. yıl şerefine bir pasta kesildi.

GECEDEN EN ÖZEL GÖRÜNTÜLER İÇİN TIKLAYINIZ