Covid-19 pandemisinin ağır darbe vurduğu havacılık sektörü toparlanma sürecine girmeye başladı. Ancak açıklamalar ve uygulamalar resmen arapsaçına döndü.
Pandemi başlangıcında uçuşlarını geç kesen havayollarının bulunduğu ülkelerde vaka sayısı korkunç düzeylere ulaştı. Başlangıçta termal kamera ile ateş ölçmenin yeterli olduğu savunun ülkeler bu uygulamadan vazgeçerek uçuşlarını durdurdu. Asemptomatik taşıyıcılar ve diğer semptomları gösterip de ateşi olmayan kişiler hesaba katılmamıştı.
İlk zamanlarda hepimizin hatırladığı üzere Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı insanların maske takmasına gerek olmadığını söylemiş, daha sonra da bu söyleminden vazgeçerek herkesin maske takmasını tavsiye etmişti.
Vaka sayılarındaki yükseliş dünya genelinde devam ederken, çoğu ülke sınırlarını açtı bile. Bazıları da zaten hiç kapatmamıştı. Özellikle Amerika ve İngiltere’ye Türkiye’den yapılacak çift yönlü uçuşlar insanı tedirgin ediyor.
Maksat pandemiyi bitirmek mi yoksa ekonomiyi canlandırmak mı?
Havalimanlarında en azından test yapılarak kuluçka süresini geçirmiş kişiler belirlenebilir ve bir nebze de olsa önlem alınmış olurdu. Ama bu da olmayacak. Halbuki geçtiğimiz haftalarda Türkiye’ye gelen her ülke vatandaşına test uygulanacağı ve gittikleri adreste 14 gün izole edilmeleri sağlanacaktı. Şimdi o da iptal edildi. Yolcular adres belirtip ülkeye giriş yapmaya başladı bile...
Filtreler Gerçekten Etkili Mi?
Sosyal mesafenin imkansız olduğu uçaklarda en güvenilir noktanın filtre sistemleri olduğu söylenilse de filtre sistemlerini şu şekilde özetlemekte yarar var.
Uçakta bulunduğunuz 1 saat içinde, hava 20 defa değişiyor. Sağlıklı bir insan ise 1 saatte 960 kez nefes alıp veriyor. Uçakta 150 kişinin olduğunu düşündüğümüzde bir saatte 144 bin kez nefes alınıyor.
Dolayısıyla ateşi yüksek olmayan vakalar ve özellikle de asemptomatik kişilerin uçak içinde virüsü yayması çok kolay bir şekilde gerçekleşecek.
Yaşanan sıkıntıların ekonomik boyutu ele alındığında havacılık sektöründeki canlandırma operasyonu diğer birçok sektörün çöküşüne sebep olabilir.
Umarım yanılırım...
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar