Yöneticileriniz dün neyse bu gün de o. Milim fark yok. Tevekkeli YK. Bşk’ı göreve atandığı zaman “ bu bir nöbet değişimidir “ demişti. Kapılar arkasında söylenen ancak kimsenin üstlenmediği bu söz“ THY’ de 2003 öncesi işe girmiş olan kimse kalmayacak” halen hatırlarda. Talimat gibi. Galiba yine uygulayacaklar. Teşvikle olmaz ise işletmesel gereklilik hilesi ile. Ne zaman, krizantem çiçeğinden veya krizopras taşından bahsedilse bu kelimelerde de “ kriz ” deyimini oluşturan harflerle başlıyor diye düşünerek acaba kaç kişi şirketten ayrılsa diye hesap kitap yapmaya başlıyor birileri. Ama iki kez oldu, bundan önce başka bir adım daha atıyorlar. Emekliliğe teşvik. Ya bu tutmaz ise. Allah bilir. Ne zaman bir kriz gündeme gelse, daha kokusunu almadan ilk konuşulmaya başlanan konu bu. Sanki krize yönelik alınması gereken tek önlem öyle veya böyle istihdamın azaltılmasıymış gibi.
SEKTÖRÜN ÖNCÜ KURULUŞU: TÜRK HAVA YOLLARI
Tabii ki bu konuda ilk atak sektörün öncü kuruluşlarından olan Türk Hava Yollarından gelmeli. Ve de geldi. THY Çalışanlarını emekliliğe teşvik etmek üzere bir program hazırladı ve 2016’da uyguladığı programa hafiften bir makyaj yaparak masaya koydu. Sektörü mercek altında tutan sanal medyaya bakıyorum. Ortak bir haber: THY’ de emekliliğe teşvik uygulaması “.
THY YÖNETİCİLERİNİN KONUYA BAKIŞLARI DEĞİŞMEDİ. THY’ nin bu günkü Yönetim Kurulu Başkanı ilk atandığı zaman “ Bu bir nöbet değişikliğidir ” demişlerdi. Evet, onlar ağabeylerinin uygulamalarını aynen sürdürüyorlar. Başka bir deyişle o zaman ne iseler şimdi farklı değiller. Tepe yönetimdekilerin İsimleri değişmiş o kadar. Niyetler hep aynı.
Teşvik kelimesinin anlamı isteklendirme, özendirme. Bu uygulamanın sizi cezbedecek bir avantaj var mı? Emeklilik yolu ile ayrılacaklara Kıdem tazminatına ilaveten 4 aylık brüt maaş. Kabin personeli iseniz 4 aylık brüt maaşınıza kredili uçuş ücretinizde ilave edilecek. Özendirici unsur ne diye sorarsanız, ayrılmanızı takiben yaşayacağınız uzun süreli bir işsizlik. Evde istirahat edebilirsiniz. Bu teşvikte kimlerin, hangi sene şirkete girmiş olanların hedeflenmiş olabileceğini düşünün. Düşünmekten öte çalışma sürelerini hesaplayın. Kimlerin, hangi senelerde işe girenlerin ise bu fevkalade uygulamadan faydalanamayarak bu büyük fırsatı kaçıracaklarını da ( ? ). Ve de oturup tekrar düşünün. Göreceksiniz ki; Eski yeni personel ayırımı bir şeylerin altında gizlenmeğe çalışılsa da halen devam ediyor. Bu arada bazı grupları da uygulamaya tam özendirmek için standart uygulamanın üzerine bir iki özel bonbon servis etmeyi de ihmal etmemişler. Evet, yönetiminiz kararı sizlere bırakıyor. Sonuçta biz eski, yeni ayırımı yapmadık, herkes kendi kararını kendisi verdi denmesi mümkün.
AYNI VEYA BENZERİ ŞEYLERİ BAŞKA PENCERELERDEN BAKARAK SÖYLÜYORLAR.
Sektörü mercek altında tutarak iyilerini ve kötülerini sütunlarına taşıyan sitelerin köşe yazarlarının hepsi aynı ve ya benzeri şeyleri değişik pencerelerden bakarak söylüyor. Siz birbirinin rakibi durumunda olan sitelerde yazan bu kalemlerin söz birliği edip aynı konuyu aynı zaviyeden bakarak yazalım diye anlaştıklarını düşünebilir misiniz? Bu eşyanın tabiatına aykırı bir düşünce olur. Sonuçta aklın yolu bir.
Bir yazar THY’nin üretim gücünün düştüğü, kapasitesinin daraldığı ve 24 aktif uçağını uçuramadığı bir dönemde personel sayısındaki artış, anormal ve çok dikkat çekici değil mi? diye soruyor. 2018 yılına göre yüzde 15’lik artışın son birkaç yılı göz önüne aldığımızda en yüksek personel artış oranı olduğunu da vurguluyor. (2018'de aynı dönem personel sayısı 25 bin 568, 2019 yılı aynı döneminde 29 bin 344) diye de ilave ediyor. Hele bir bakın. Bu tablo siz çalışanlara bir şey anlatıyor mu?
Bu arada başka bir site yazarı “ Sanırsın İşveren Değil Kıyma Makinesi” diyerek Türk Hava Yollarını başka bir açıdan kritik ediyor.
Geçtiğimiz ayın sonunda bir yazımda konuya değinmiştim. THY İnsanları Projeye Rağbet Etmez ve Emekliliğe Sıcak Bakmazsa Ne Olacak? Konu ile ilgili fikrimi ve zikrimi ortaya koyan bir yazıydı. Tekrarlamaya gerek yok.
Evet diğer bir yazar THY’ da yapılan bir mobbing uygulamasından bahsediyor. Bu uygulama kurumun kabin memuru ve pilotlarına yönelik olarak yapılıyor. Yine de yapıldığı söylenen bu psikolojik şiddet uygulamasının doğru olmamasını samimiyetle temenni ederim. Uçaklarda yolcular arasında bulunduğu söylenen ajanlar kokpit ve kabin çalışanlarını rapor edermiş. Sonuç belli. Her ne kadar emekliliğe teşvik programı uygulamasında pilotlara dokunacak bir husus bulunmamaktaysa da, tek tük de olsa yönetimce benimsenmeyenlerin ayıklanmasını mümkün kılabilecek bir uygulama. Eğer bu uygulama doğruysa yakışıksız hatta yüz kızartıcı bir planlama olduğunu söylemek gerek. Uçaklarda bu tür ajanların mevcudiyetini bilmek pilot personelin hali ile moralini bozacaktır. Tartışılması gereken bunun psikolojik taciz sayılıp sayılmayacağı. Çalışana mobbing uygulamak kanunen suç sayılıyor. Türk Hava Yollarının yaptığı söylenen bu uygulama en azından kanunla barışık bir çalışma şekli değil. Tabii söylenen doğru ise ve de bir şekilde ispat edilebilirse. Bu kapsamda kaç ajan bu şerefli görevi ifa ediyor? Tabii ki bilemem. Ama bu ajanlara uçuşları ( kaptan ve kabin memurlarını) gözlemleme görevinin kimin tarafından verildiğini ve de belirlemenin hangi kıstaslar göz önüne alınarak yapıldığını öğrenmek isterim. Herhalde Uçuş İşletme Başkanlığının ve Baş Pilotluğun bilgisi dışında şekillenen bir çalışmadır? .
THY YÖNETİCİLERİ; BU KONUDA İYİ NİYETTEN BAHSEMEZSİNİZ.
Hadi bunların hepsi bir tarafa geçen gün Türk Hava Yollarının 2019 yılı 2 ve 3 ncü üç aylık dönem raporlarına baktım. Her halde THY Yönetimi 2019 yılı Haziran ayı sonunda şirketin kötü durumunun, zararının farkında değildi ki geçmiş dönemlerle kıyas edilecek miktarda olmamasına rağmen 2019 yılı Temmuz- Eylül ayı döneminde de personel alımını sürdürmüş.
2019 Ekim ayında ve hatta Kasım ayının bu gününe kadar kadrolarını yine takviye etmişlerse ben buna şaşırmam. Evet: 2019 Haziran sonu faaliyet raporundaki personel adetlerini 2019 Eylül ayı sonu raporu çalışan sayıları ile karşılaştırırsak Pilot ve pilot adaylarında 190, Yurt dışı personelde 16, Yurt içi personel sayılarında ise 212 adet artış görülüyor. Şu 212 yurt içi ve 16 yurt dışı personelin hangi unvanlarla istihdam edildiğini açıklasalar bu bize çok şey anlatır ama tabii ki bunu isteyemeyiz. İstesek de açıklamazlar. . Bu şanslı personele herhalde THY kadroları büyük ihtiyaç duyuyordu ki kriz, zarar vb.. hiçbir şey’i dikkate almadan kadrolarını bu personel ile takviye etmeyi uygun buldular. Ve de üstelik takip eden Ekim 2019 ayında ise Personeli emekliliğe teşvik programını açıkladılar. Her ne ise son giren ilk çıkar prensibi uygulanmayacağına göre bu yeni personelimiz güvendedir. Nasıl olsa işten çıkartılacak 400 küsur çalışan bulmak zor değil. Zorlanırlarsa bu konularda büyük deneyime sahip olan eski ağabeylerinden yoktan var ettikleri 211 çalışanın nasıl belirlendiğini ve şirketten dışlandığını öğrenebilirler.
Görmüş, geçirmiş biri olarak okurlarla da bu konudaki kendi görüşümü paylaşmalıyım. Dışarıda işsizlik diz boyu. Bu durumda en iyi iş şu anda sahip olduğunuz iştir. Bu kurguları sizlere hazırlayan yöneticilerinize rağmen Türk Hava Yolları iyi bir işyeridir. O yöneticiler sonuçta kendilerine kalmayacak bir şirket için yalnız kendilerine kalacak günahlar biriktiriyorlar. Temenni ederim ki NİYETLERİ KADERLERİ OLSUN.
Yorumlar Tüm Yorumlar (14)