19 Mart 2012, Pazartesi
Erdal GÜLMEZ
Erdal GÜLMEZ [email protected]

ÇALIŞANLARIN GELİR VERGİSİ İADE HAKLARI

Merhaba,

Birkaç yazımda hukuk ile ilgili konuları işlemiş ve sizlere faydalı olabileceğini düşündüğüm bazı haklarınızı yazmıştım. Bu yazımda yine sizler için faydalı olabilecek güncel bir konu olan “ücretlilerin gelir vergileri iade hakları” konusunu yazacağım.

Hazır gelir vergisi konusunu yazmışken daha önce gündeme gelen benzer konuyla ilgili günceli durumu da yazayım. Çoğunuzun bildiği üzere, uzun yıllar tartışma konusu olan ve uçak teknisyenlerinin lehine sonuçlanan “uçuş maksadıyla görevli olanların “ ücretlerinden gelir vergisinin alınmaması 4 Haziran 2008 tarihinde yayınlanan 5766 sayılı kanun* ile vergiden istisna olan gelir, sadece fiili uçuş süresi için ödenen ücretler ile kısıtlanmıştır.Bir başka ifade ile saatlik aylık net ücreti 10.000 TL olan bir uçuş personeli bir saat bile uçsa ve sadece bu hizmeti için 10.000 TL alsa bu ücretin tamamı gelir vergisinden müstesna olup vergi ödenmesine gerek yoktur. Bununla birlikte aylık net ücreti 5.000 TL olan bir uçuş personeli bu ücreti 50 saat uçuş süresi karşılığında alıyorsa ve ilgili ayda 45 saat uçuşu varsa 4.500 TL gelir vergisinden müstesna 500 TL ile vergi kapsamında olacaktır. Eksik olan 5 saatin yerde çalışılması, izinli olunması vb. durumlar vergiyi değiştirmez. Vergi vermek zorundasınız. İşveren isterse net ücreti 5.000 TL’ye tamamlamak için daha yüksek brüt ücret ödeyebilir fakat uçuş harici hizmeti veya izin süresi ücretini vergiden istisna tutamaz.

Şimdi gelelim yazımızın esas konusuna...

Bildiğiniz üzere; işverenler, çalışanların ücretlerinden gelir vergisi keserek maliyeye iletmek zorundadır. Çalışanlar elde ettikleri net ücret ile ilgilenmekte, işverenin ödediği vergiler ve SGK primi gibi ödemeler hakkında çok meraklı değildirler.

Brüt ücret olarak anılan ve işverene çalışanının maliyeti olarak düşünebileceğimiz ücret, yaklaşık olarak net ücretin % 50 fazlasıdır. 3000 tl net ücreti olan bir çalışanın işverene maliyeti 4500 tl civarındadır. Brüt ücreti oluşturan kalemlerden bir tanesi gelir vergisi olup çalışanlar için üst sınırı % 35 olarak uygulanmaktadır.( GVK madde 103.)

Anayasa mahkemesi , 2009-144 sayılı kararı ile ( karar tarihi :15.10.2009 , Resmi Gazete'de yayınlananma tarihi: 08.01.2010 ) GVK’nın 103 maddesinde düzenlenen çalışanlar için gelir vergisinin üst sınırının % 35 olarak düzenleyen hükmü iptal etmiş ve bu kararın 6 ay sonra yürürlüğe gireceğine karar vermiştir.

Konuyla ilgili hukuken farklı değerlendirilebilecek farklı dönemler oluşmuştur. Anayasa Mahkemesi karar tarihi öncesi (15.10.2009), Anayasa Mahkemesi karar tarihi ile (15.10.2009) bu kararın Resmi Gazete'de yayınlanma tarih arasındaki süre (08.01.2010), Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete'de yayımlanma tarihinden itibaren geçen altı aylık süre ve bu sürenin sonrasına ait dönem, 23/07/2010 tarihli 6009 sayılı kanununun yayınlanma tarihi ve 1 ocak 2010 tarihinden itibaren tekrar % 35’ lik vergi kesintisi hükmü getirmesi ile bu dönemler gibi.

Konuyla ilgili açılan hukuki olarak en çok tartışılan konular; Anayasa Mahkemesi kararlarının kanuni düzenleme olarak kabul edilemeyeceği ilkesi, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezlik ilkesi ve kamu yararına olan kararların hukuki niteliği konuları idi.

Anayasa Mahkemesi'nin bu kararına rağmen maliye % 35 gelir vergisi kesintisine devam etti. Genel itibariyle idare / bürokrasi kendi hazırladığı düzenlemelerin değiştirilmesinden hoşlanmaz hatta TBMM tarafından bile değişiklik yapılmasını istemez. Bu nedenle kanuni düzenlemeleri kendine göre yorumlar ve kendi yorumuna göre uygulama yapar. Bu durumda anayasa, kanun ve uygulama arasında çelişkiler olmaktadır. Mahkemelerde dava konusu yapılan anlaşmazlıkların neredeyse tamamında idare haksız bulunmaktadır. ( 2011 yılında SGK , 350 bin davanın % 99’nu kaybetmiştir. Kaynak Habertürk Gazetesi 10.03.2012 )

Konuyla ilgili olarak açılan davalardaki talepler farklı dönemler ve farklı gerekçeler için açılmış olup bunlardan Anayasa Mahkemesi karar tarihi ile 6009 sayılı kanunun yürürlük tarihi arasındaki süre için çalışanlar tarafından açılan ve idare mahkemesi tarafından reddedilen davayı DANIŞTAY 4.Dairesi, 15.09.2011 tarihli kararında idare mahkemesinin kararını bozarak çalışanlar lehine karar vermiştir. Diğer dönemler için açılan ve devam eden davalar var bunların sonuçlarını bekleyip DANIŞTAY’IN vereceği kararlara göre hareket etmekte fayda var. Örnek Danıştay kararı olmadan bu konuda dava açmanızı tavsiye etmem.

Gelecek yazı da (Koenigsegg) buluşmak üzere,

Saygılarımla.
Erdal GÜLMEZ

*TEŞVİK İKRAMİYE VE MÜKAFATLARI:
Madde 29 -
Teşvik gayesiyle verilen aşağıda yazılı ikramiye ve mükafatlar Gelir Vergisinden müstesnadır.

2. (Değişik bent: 24/12/1980 - 2361/20 md.) Subay, astsubay, erbaş ve erlere ve Ordu hizmetinde bulunan sivil makinistlere, uçuş, dalış gibi hizmetleri dolayısıyla verilen tazminatlar, gündelikler, ikramiyeler, zamlar ile Türk Hava Kurumu veya (Değişik ibare: 04/06/2008 - 5766 S.K./8.mad) kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunan müesseselerde uçuş maksadıyla görevlendirilen, hava aracının sevk ve idaresiyle görevli pilotlar ile uçuş esnasında uçak içinde hizmet veren yetkili sivil havacılık otoritesince sertifikalandırılmış personele; fiilen uçuş hizmeti, denizaltına dalış yapanlara fiilen dalış hizmetleri dolayısıyla yapılan aynı mahiyetteki ödemeler;

ÇALIŞANLARIN GELİR VERGİSİ İADE HAKLARI

Yorumlar

Misafir ~ 13 yıl önce
Bu durumda yer görevi olanların maaşından uçuş saatleri hariç vergi kesilmesi gerekir fakat kesilmiyor

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000