07 Nisan 2025, Pazartesi
Erdal GÜLMEZ
Erdal GÜLMEZ [email protected]

İNSAN FAKTÖRÜ KAYNAKLI UÇAK KAZALARI -1

Merhaba, uçak kazası ile ilgili yazınca öncelikle havayolu ulaşımının halen en güvenli yolculuk türü olduğunu ve  diğer ulaşım yöntemleri ile kıyaslandığında  tercih nedeni olması gerektiğini   belirtmeliyim.

Uçak kazalarının nedenleri incelenip, kazaların kök nedenleri listelendiğinde ilk sırada insan faktörü unsurlarının bulunduğunu görmekteyiz.

Havacılık uçuş emniyeti açısından  insan faktörü nedir ?

İnsan faktörlerine bağlı uçak kazalarını  engellemek için neler yapılmaktadır?

İnsan faktörü : Milliyet,  din , meslek   vb unsurlardan bağımsız olarak her insanı  aynı / benzer şekilde  etkileyen fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik (Normlar)  unsurların insan davranışlarına etkisini  insan faktörü olarak tanımlayabiliriz.

Her birimiz kişisellikten bağımsız olarak ; Soluduğumuz hava içinde ki  oksijen azalırsa bilinç kaybı yaşarız, uykusuz kalırsak refleks ve melekelerimiz negatif etkilenir, çalışma ortamımız soğuk ise kanımız iç organlarda toplanacağından parmak uçlarımızın hassasiyeti azalır,  

üzgün, öfkeli, neşeli olduğumuz anlarda duygusal kararlarımız olabilir, tecrübe eksikliğimiz olan durumlarda kaygı yaşarız.  Bazen bize iletileni yanlış anlarız, bazen de ifade etmek istediğmizi   yanlış anlamaya açık olarak  aktarırız.

Meslektaşlarımızın , çalıştğımız şirketin, yaşadığımız toplumun, tutum, tavır ve değerlerinden   etkileniriz.

Yukarda sayılan ve benzeri etkiler;   pilotlar , hava trafik kontrolörleri  ve uçak bakım teknik personeli başta olmak üzere havacılık sektörü  çalışanlarını  negatif etkileyerek hata yapmalarına ve dolayısıyla kazalara sebep olabilmektedir.

Teknik nedenlerle yaşanan uçak kaza sayısı insan faktörü kaynaklı kazalara göre çok daha azdır. Örneğin, uçak elektrik sisteminin  tamamen kaybedilip, hiç elektrik kaynağı kalmadığı için yaşanan uçak kazası görmedim.   Günümüz yolcu uçaklarında, en az iki  adet motor elektrik  jeneratörü + 1 adet yardımcı güç ünitesi elektrik jeneratörü + 1 adet hidrolik veya rüzgar  gücü ile çalışan jeneratör  olmak üzere  4 adet elektrik  jeneratörü vardır. Bunlardan 3 tanesi arıza yapsa  geriye kalan  bir tane jeneratör bile  stand by şartlarda uçuş için gerekli elektriği sağlar. Hatta tüm jenaratörler off olsa bile Uçak  elektrik aküleri sayesinde ( inverter ile birlikte sağladığı  ac/dc elektrik ile) uçak  haberleşme, seyrüsefer gibi hayati sistemleri belli bir süre çalıştırabilir , böylece başkaca bir arıza yoksa güvenli bir şekilde inişi gerçekleştirebiliriz.

Fizyolojik etkiye  bir örnek; hiç ışık olmayan tamamen karanlık bir ortamda hiçbirşey göremeyiz , az miktarda ışık olursa siyah beyaz olarak görürüz ancak ışık seviyesi belli bir limitin üstüne çıkarsa o zaman renkleri de ayırt edecek şekilde görürüz. Uçağın  ekipmanlarının bakımını yapan bir teknisyenin çalıştığı alanda yeterli ışık yoksa  teknisyen renkleri ayırt edemeyeceği için hatalı olarak yanlış renkli bir kabloya işlem yapması  muhtemeldir. Burada teknisyenin  kim olduğundan bağımsız olarak  hatalı iş ve insan faktörüne bağlı kaza riski potansiyeli vardır.   

Kaptan pilotun hatasını gördüğü halde bir bildiği vardır diye düşünen veya kaptan pilotun  sert tutumu nedeniyle  hata yaptığı zaman ona hatasını söylemeye çekinen yardımcı pilotun davranışı psikolojik etkilenmeye örnektir.

Normların ne kadar güçlü olduğuna ve bu baskıya karşı çıkmanın ne kadar zor olduğuna  havacılık sektörü dışından  Biyoloji- Fizik ve Kimya alanından birer örnek üzerinden bakalım.

Biyoloji : Çok sayıda insanın muzdarip olduğu Ülser, Gastrit gibi mide rahatsızlıklarının temel nedenlerinden birinin   Helicobacter pylori  bakterisi  olduğu  ve belli şartlar altında bulaşıcı olabileceği 1982 yılında Doktor Barry James Marshall  tarafından ( Patalog  Robin Warren ile  birlikte)  bulunmuştur. Dr. Marshall’ın keşfinden sonra bazı meslektaşları yıllarca bu gerçeği kabul etmedi ve bazıları onu dışlayıp alay etti. Buna rağmen yılmadan çalışan  Dr. Marshall’ın  haklılığı  yıllar sonra anlaşılarak  2005 yılında  Nobel Ödülü kazanmıştır. (Bu keşfe  kadar,mide rahatsızlarının temel nedeni aşırı mide asidi zannediliyordu, mide asidi içinde bakteri yaşayamaz diye düşünülüyordu bu nedenle  Dr. Marshall’ın keşfinin kabulü için yıllarca uğraşması gerekti, Helicobacter pylori  bakterisinin bazı vakalarda mide asit seviyesini düşürerek  genel olarak sindirimi  özel olarak ta B12 vitamin sindirimini azaltabileceği anlaşıldı böylece mide  asit seviyesi  yüksek  diye yanlış tedavi ile rahatsızlıgı artan hastaların  mide rahatsızlıklarının tedavisi için dönüm noktası olmuştur)   https://tr.wikipedia.org/wiki/Barry_Marshall

Fizik : “ Albert Einstein , 1915 yılında ortaya koyduğu genel görelilik kuramıyla yaptığı hesaplamalar sonunda evrenin durağan olamayacağı ispatına  ulaşmıştı. Fakat  o yıllarda  farklı bir düşünce bilim dünyasına hakimdi.  Evrenin başlangıcı varsa bu Allah’ın varlığına delil olur diyerek  maddenin ezeli ve ebedi olduğu tartışılamaz diyorlar,  evrenin  dinamik değil statik olduğunu söylüyorlardı. Einstein o günlerde “bilim çevrelerinin” genel kabulünden farklı bu "aykırı " sonucu ortadan kaldırmak için formüllerine  "kozmolojik sabit" adını verdiği bir sabit ilave etmek zorunda kalmıştı.

Genel Görelilik Teorisi yayınlandıktan kısa bir süre sonra, Edwin Hubble, evrenin durağan olmadığını ve genişlediğini keşfetti. Bu keşif üzerine Einstein, 1929 yılında denklemlerinden  sabiti çıkardı  ve  ‘Hayattaki en büyük hatam’ dedi.

İçinde bulunduğu bilim çevresinin toplum baskısı, Einstein gibi bir bilim insanına bile hata yaptırmıştı. 

Bugün artık “ Big Bang / Büyük Patlama - evrenin sıfır / yok  hacim ve sonsuz yoğunlukta bir patlama ile yaratılışı “  bilim  dünyasının çoğunluğu tarafından kabul görmektedir  https://tr.wikipedia.org/wiki/Albert_Einstein

Kimya:  1982 yılında   Kuazi Kristaller”i keşfeden  Kimyacı Dan Shechtman, bu keşfi, kimyacılar mahallesinin genel kabullerine aykırı olduğu için uzun yıllar meslektaşları tarafından alay konusu yapıldı /  kabul görmedi / eleştirildi/ dışlandı ve sonuçta  haklılığı tescillenerek  2011 yılında Nobel   ödülü kazandı.

(1980’li yıllara kadar genel kabül: Moleküllerin aralarında boşluk olmadan biraraya geleceği  ve beşgenler yan yana gelince aralarında boşluk olacağı için bunun  beşgen  simetri ile mümkün olamayacağı şeklinde idi.  Kimyacı Dan Shechtman, 1982 yılında aliminyum ve magnezyum eriyik metalleri soğuk yüzeye hızla püskürterek  beşli simetri oluşturabildiğini keşfetti )

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2011/10/111005_nobel_chemistry

Normların  genel olarak toplumu ve özel olarak bir meslek grubunu nasıl etkilediği ve genel kabullerin aksine davranmanın ne kadar zor olduğunu, her ne kadar eğitimler yapsanız , tedbirler alsanız da yanlışları engellemenin zorluğunu  anlatmak için bu örnekleri yazdım.

Havacılık sektöründe de bazı normların negatif etkileri nedeniyle yaşanan kazalar olmuştur. Şirketlerde ki  iş yapma  kültürü uçuş emniyetini önceler şekilde olursa,  personel doğruyu yapma yönünde cesaretli olur böylece kaza potansiyeli azalır, aksi uygulamalar ise kaza potansiyelini artırır.

İnsan faktörü kaynaklı kazaların  engellenmesi / azaltılması için neler yapılıyor? Sorusuna cevap olarak sadece bir kaç örnek ;

Lisanslı havacılık meslekleri için işe başlamadan önce  genel sağlık, psikoloji , ekip çalışmasına uygunluk gibi alanlarda  doktor raporları ve / veya mülakatlar ile daha en baştan önleyici tedbirler alınmaktadır.

İşe başladıktan sonra  bu personellerden  genelde yılda bir defa  veya yaşa bağlı olarak daha farklı sürelerde  sağlık muayeneleri istenmektedir.

İnsan faktörü  ile ilgili  eğitimler ( HF – CRM )  hem başlangıç  hem de tazeleme eğitimi olarak zorunlu eğitimler  kapsamında  yapılmaktadır.

Önemli işler planlanırken, bu işlerin vardiya değişim saatleri, yemek sonrası , gece saatlerinde olmaması için azami gayret sarf edilir.

Uçakların tasarımı, havalimanları, hangarlar, çalışma ortamları,  kullanılan dökümanlar , mesleki konuşmalar , ekipmanlar vb  unsurlardan kaynaklı  insan faktörü hatalarını  yok etmek /azaltmak için sürekli geliştirmeler yapılmaktadır

Yapılan tüm bu çalışmalar neticesinde yıllar içinde toplam kaza sayıları ve insan faktörü kaynaklı kazaların azaldığını  güzel haber olarak paylaşmak isterim

Fizyolojik, Psikolojik ve Sosyolojik  kaynaklı insan faktörü unsurlarının uçak kazalarına neden olması ile ilgili kısa teorik bilgi paylaşımı yapmaya çalıştım,(Konunun  kapsamı nedeniyle yüzeysel seviyede bahsettiğim bilgiler için  nosyon sahibi ilgili uzmanların görüşünün öncelikli olduğunu belirtmeliyim)   Yazı da yer alan konuların  somut olaylar üzerinden özellikle de bugüne kadar yaşanan en ölümcül havayolu uçak kazası olan Tenerife faciası olarak bilinen KLM  Havayolu  Boeing 747 uçağı ile PANAM Havayolu Boeing 747 uçağının çarpışması sonucu 583 kişinin öldüğü uçak kazası üzerinden    değerlendirmesini   ve bağlı diğer konuları bu yazının devamı olarak bir sonraki yazımda  yayınlayacağım,

Saygılarımla

Erdal GÜLMEZ

İNSAN FAKTÖRÜ KAYNAKLI UÇAK KAZALARI -1

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000