Merhaba, uzun yıllardır havayolu yolcu uçağı pazarını domine eden iki büyük üretici var; Airbus ve Boeing. Çin’den Brezilya’ya, Rusya’dan İtalya’ya ve diğer ülkelerde başkaca üreticiler olsa da bu kulvarda ilk ikinin yanına yazılacak 3. üretici için henüz erken ve daha vakit var gibi gözüküyor.
Sivil havacılık tarihi boyunca bu rekabete benzer şekilde üretici rekabeti hep vardı. 1. Dünya savaşı yıllarında başlayan ve savaş sonrası artan rekabetin taraflarından bazılarına baktığımızda; Boeing, Fokker , Douglas ve Ford gibi farklı firmalar sayılabilir.
Günümüzden farklı olarak ABD’de 1930’lu yılların ortalarına kadar firmalar hem uçak üretip hem havayolu işletmeciliği yapabiliyordu. Boeing, Fokker, Douglas ve Ford hem uçak üretip hem de bu uçaklarla yolcu / posta taşımacılığı yapıyordu. 1926 yılında posta taşımacılığının özel sektöre açılması ile rahat nefes alan firmalar 1934 yılında posta taşımacılığının tekrar kamu tekeline alınması ile zor durumda kalmışlardı. Düşen uçaklarda ölen askeri pilotlar olunca özel sektöre tekrar izin çıktı fakat bu sefer ABD kanunları ya uçak üreticisi ya havayolu işletmecisi olunabilir ikisi birden olamaz diye kısıtlama getirince firmalar çoğunlukla üretim tarafında kaldı. Bu firmaların kurucuları (William Boeing, Antony Herman Fokker , Donald Wills Douglas, Henry Ford ) deha seviyesinde zeki insanlardı. Bu dört isim/firma hepsinin de uçak üretimini seçmeleri dikkate değer.
Bu isimleri yazarken o dönemlerde yaşayan ve en az bu isimler kadar değerli olan, ülkemize ve havacılığa büyük hizmetleri olan Nuri Demirağ ile Vecihi Hürkuş’u rahmetle ve minnetle anmamız gerekir.
Günümüzde , Boeing , Fokker , Douglas firmaları ve kurucuları havacılık faaliyetleri ile çok bilinmesine rağmen Ford Motor Company ‘nin havacılık tarafı (Ford Air Transport Service/1925-1932) pek gündeme gelmemiştir. Oysa Ford sivil havacılık sektöründen ayrıldığı 1932 yılına kadar sektörde uçak üreticisi ve havayolu işletmecisi olarak yer aldı. Ürettikleri Ford Tri-Motor uçak modeli ilk tam metal gövde uçak olarak kabul edilebilir. Ford’un havacılık süreci kısa sürdüğü ve otomotiv ile ilgili olarak çok öne çıktığı için havacılık tarafının günümüzde çok bilinmediği söylenebilir. Henry Ford’un özdeyiş olarak kabul edilen bazı sözleri * havacılığından daha çok biliniyor.
“ İnsanlara ne istediklerini sorsam daha hızlı giden atlar isterlerdi “
“ Tanrı’nın olayları yönettiğine inanıyorum “
“ Kalite kimse görmediğinde de doğru olanı yapmaktır “
1912 yılında Almanya’da başlayıp sonradan Hollanda’da faaliyet gösteren Fokker fabrikası 1930’lu yıllarda sektörün öncüleri arasında idi. Fokker Uçak fabrikası , içlerinde Fokker 70, Fokker 100 gibi talep gören bölgesel Jet yolcu uçakları da olan onlarca tip uçak üretmiş olmasına rağmen 1996 yılında iflas ederek kapanmıştı.
Bir başka üretici Douglas ise 1921 yılında Davis –Douglas ortaklığı olarak başladığı havacılığa daha sonra tek başına Douglas olarak ve 1967 itibariyle de Mcdonnel Douglas olarak devam etmiştir. DC-3 ve DC-10 gibi klasikler üretmiş olmalarına rağmen 1997 yılında Boeing bünyesine katılarak aktif üreticiler listesinden silinmiştir.
Üreticiler ile ilgili yazılabilecek pek çok ülke, firma , konu ve detay var fakat bir köşe yazısında bunların hepsinden bahsetmek mümkün değil. Son olarak sektörde ki özgün yeri nedeniyle havacılık efsanesi İngiltere-Fransa ortak yapımı supersonic Concorde uçaklarını da hatırlatıp (Airbus kurucu CEO’su Henri Ziegler, Concorde projesinin de öncülerinden) başlığa uygun olarak Airbus ve Boeing’e dönelim.
William Boeing tarafından 1. Dünya savaşı yıllarında Seattle’da kurulan Boeing ile Almanya-Fransa önderliğinde 1970 yılında Toulouse’da kurulan Airbus firmaları ; sadece yolcu uçağı değil çok daha geniş bir ürün yelpazesi ile faaliyetlerine devam etmektedirler.
Bazı yolcuların uçuşlarının hangi uçakla yapılacağını araştırıp, özellikle A uçağı olsun / B uçağı olsun / C uçağı olsun diye dikkat ettiğine şahit olmuşsunuzdur.
Meşhur soruyu soralım; Airbus – Boeing , hangisi daha iyi ?
Airbus ve Boeing’in teknik detaylarından önce bana ilginç gelen bir ayrıntı ile başlayayım, Boeing’in kurucusu William Boeing (Alman vatandaşı iken ismi Wilhem Böing) ve Airbus Kurucu CEO’su Henri Ziegler ikisi de Alman kökenli idi. Fokker Havacılık kurucusu Antony Herman Fokker’ın Alman olması ve Douglas Havacılık kurucusu Donald Wills Douglas’ın da anne tarafından Alman olması ilginç bir ortak özellik olarak dikkat çekiyor.
Uçuş tercihi için uçak tipini karşılaştıran yolcular için en önemli iki kriter; uçak kaza oranı ve uçuş konforu olarak sayılabilir. Yolculardan farklı olarak havayolu personelinin farklı yaklaşımları olabilir. Kokpit personeli açısından daha kullanışlı olan uçak tipi ile uçak bakım personeli açısından bakım kolaylığı olan uçak tipi aynı/farklı olabilir. Ya da kabin personeli , kargo personeli, yer hizmetleri ile diğer ilgili personellerin beklentilerine uygun olarak cevapları da farklı olabilir. Birinin çok memnun olduğu uçak tipinden bir başkası memnun olmayabilir.
Airbus ve Boeing uçaklarının kullandığı çoğu komponentin (Uçak motorları başta olmak üzere ) teknoloji olarak çok benzer ve tarihsel gelişiminin hemen hemen aynı olduğunu belirtmem gerekiyor.
Tip bazında karşılaştırma yaparken üretim tarihleri yakın olan tipleri karşılaştırmak gerekir. A350 ile B707 veya B787 ile A300 karşılaştırması çok anlamsız olur. Oysa B737 ile A320 veya B787 ile A350 karşılaştırırsak sistemlerin, teknolojinin ne kadar benzer olduğunu görebiliriz Bunun en büyük sebebi, benzer/aynı komponentlerin kullanımı ile teknolojinin zaman içinde ki gelişimi ve her iki firmanın bu gelişime uygun olarak üretim yapmalarıdır.
Airbus ve Boeing , ikisi de uçak motor imalatçısı değildir ve tüm motorlarını dışardan aynı firmalardan temin ederler. Benzer şekilde her iki uçakta kullanılan pek çok komponent kendi üretimleri değildir. Farklı ülkelerde ki tedarikçi firmalardan temin edilip Airbus ve Boeing uçaklarında kullanılır.
Bu ve benzer nedenlerle, Airbus ve Boeing uçakları oldukça benzer teknik özelliklere sahiptir. Örneğin, B737-A320 hidrolik sistemleri 3000 PSI iken daha sonra her ikisi de (B787-A350) 5000 PSI olarak değişti. Elektrik sistemlerinde (B737-A320)’de IDG vardı oysa sonraki nesil uçaklarda (B787-A350) her iki marka da VFG kullanımına başladı, , kompozit malzeme kullanım oranı aynı tariherde arttı , kabin irtifasının önceki modellerinde 8000 feet iken yeni modellerde 5500 feet olması , Max uçuş irtifası, iç-dış basınç max basınç farkı oranı, , Acil oksijen sistemi, Yolcu acil tahliye sistemi gibi ….. aynı / çok yakın özelliklere sahiptirler.
Tabii ki iki farklı uçak markasının uçaklarında herşey de aynı değil, hatta bırakın farklı markayı aynı markanın uçak tipleri arasında ve hatta aynı modelin alt modelleri arasında bile farklılıklar vardır.
En belirgin fark ölçü sistemleri farklılığı; Airbus metrik sistem kullanırken Boeing ise İngiliz Ölçü Sistemi ( Imperial ) (Örnek olarak bir kaç ölçü: 1 inç: 2.54 cm / 1 pound: 453 gram / 1 galon: 3.78 litre) kullanmaktadır. Airbus uçaklarında , sag tahliye ve sol yolcu kapı boyutları aynı iken Boeing uçaklarında sag tahliye kapıları, sol yolcu kapılardan daha küçüktür. Airbus pilotları uçuş kumanda yüzeyleri için side stick kullanırken Boeing pilotları kontrol lövyesi kullanır, Kokpit panel –buton sistemi ve daha pek çok farklı unsur bulunmaktadır.
Hangi uçak tipi daha iyi sorusuna benim şahsi cevabım; bazı modellerin münferit sorunları olsa da tüm markalar iyi uçaklar üretmektedir. En iyisi ise ; uçuş ve bakım ekibi başta olmak üzere personeli iyi eğitilmiş, sivil havacılık otoritesi tarafından iyi denetlenen havayollarının işlettiği, bakımları kurallara uygun yapılan uçaklardır.
Saygılarımla
Erdal GÜLMEZ
Yorumlar