Bundan büyüğü olur mu havacılık adına. Havacılığın kalbi İstanbul’da atıyorsa ki atıyor, bu yatırımdan büyüğü bir daha kim bilir kaç yıl sonra olur. Olursa da biz görebilir miyiz? Hiç sanmıyorum. İstanbul’a yapılacak olan 3. Havalimanı diyorlar ama bana göre 1. havalimanı ihalesi nefesleri kesti. İpi göğüsleyen Limak’ın oluşturduğu konsorsiyum oldu. Hayırlı olsun.
Neden 1. Havalimanı dedim. Yazıma geçmeden hemen o sözüme açıklık getireyim. Atatürk Havalimanı kapılarına kilit vuracak. Sabiha Gökçen Havalimanı ise yeni yapılacak meydanın yavrusu olur ancak. Tam 1 asır olmuş Atatürk Havalimanı’nın bulunduğu bölgede yapılmaya başlanan havacılık faaliyetleri. 1911-1912 yıllarında başlamış Atatürk Havalimanı’nın tarihçesi.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın “Artık kanaat oluşmuştur. Atatürk Havalimanı’na 4. Pist yapmak için çalışmalara başlıyoruz” sözleri halen tazeliğini koruyor. Ama bu açıklamadan sonra ne olduysa oldu. Birden 3. Havalimanı sesleri yükselmeye başladı.
Silivri, Çorlu derken şapkadan başka sürpriz çıktı. Yeniköy, Akpınar ve Tayakadın üçgeninde yapılacak olan yeni havalimanı ihalesi yapıldı-yapılacak şu gün, bugün derken 3 Mayıs’ta yapıldı.
Hiç tahmin edilmeyen fiyatlar ortaya çıktı. DHMİ’nin bile aklına gelmemişti bu rakam.
Açık konuşmak gerekirse bütün gözler TAV’da idi. Zira TAV bir kültür haline geldi. Bir standart oturttu. Havacılığa başka bir hava getirdi. Sadece Türkiye’de değil dünyada sayılı şirketler haline geldi. Mısır’dan İran’a, Gürcistan’dan Suudi Arabistan’a kadar birçok ülkede aynı faaliyetleri gösteren bir başka meydan işletmecisi yok. Dolayısıyla TAV bu işi tam bir profesyonellik içinde yürüttü ve bugünlere getirdi. Bugün ortaya çıkan diğer işletmeci şirketleri iştahını da bu başarı kabarttı.
Her ne kadar yap-işlet-devret modeli Antalya Havalimanı’nda Bayındır Holding ile başlamış olsa bile TAV bu işin aynasıdır, resmidir, tablosudur, başarı heykelidir.
“O halde TAV neden çekildi” diye sormak gerekirse sanırım bu sorunun cevabı “bu paralara bu meydan işletilmez” anlayışı olacaktır. Dile kolay 22 milyar 152 milyon Euro kira bedeli.
ICF’in agresif teklifi ile başlayan ihalede fiyatların ortaya çıkması ile sanki ihaleye kerhen girmiş havası veren Makyol daha turlara başlamadan çekildi. Anlaşıldı ki üç katılımcı çetin bir açık artırmaya girecekti. Öyle de oldu. TAV’ın 22 milyar 32 milyon Euro’ya kadar çıkması fiyatları daha da yükseltti. TAV bu fiyatla çekilirken ICF’de fazla ısrar etmedi ve Limak, Kalyon, Kolin, Mapa ve Cengiz İnşaat’tan oluşan konsorsiyum 22 milyar 152 milyon Euro ile bu yükü üstlendi.
İhaleyi kazanan 5 şirketin nasıl anlaşacakları ortaklık oranları nasıl olacak ileride belli olacak. Elbette kendi aralarında anlaşılmıştır ama şimdilik bu konuda net bir açıklama yok. 5’li ortaklığın ihale kazandırmış olmasına rağmen zorlukları da olacaktır. Yönetim paylaşımı senin adamın benim adamım tartışmaları olursa o zaman iş daha da zorlaşacaktır.
DHMİ bu ihale ile tarihe bir kez daha altın harflerle yazılacak işi başardı. Orhan Birdal işin kaptanı olarak Funda Ocak, Zafer Kopuz, Celal Özuğur, Ahmet Ergin Ümit Ekinci, Muhsin Karakurt, Ali Koç, Fazlı Şal, Cevat Yılmaz, Cemal Köksal da tarihe geçecekler. Funda Ocak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 3 milyar dolarlık kadın olarak tanıtılmıştı. Şimdi ise 22 milyar Euroluk kadın olarak tanıtılacak.
Atatürk Havalimanı’nın geleceği belli. Kapanacak. Benim önerim Atatürk Havalimanı’nın film platosu haline getirilmesi. Amerika’da Universal Stüdyoları bir havalimanından daha çok para kazanıyor. Hem beton yığını olmaktan kurtulur hem de sürekli para akışının olduğu bir mekan haline gelir. Düşünmekte fayda var.
Yorumlar Tüm Yorumlar (27)