"Güç" başta fizikte olmak üzere hayatımızın her anında değişik anlamlarda kullandığımız bir kelime. Kimileri yapılması zor anlamında, kimisi kuvvet anlamında kimileri de başka birinin davranışını ya da olayların akışını yönetme veya etkileme yeteneği olarak anlamlandırıyor.
Hayatta güçlüklerle mücadele ede ede bugünlere kadar geldik. Ancak günümüzde güce sahip kişiler insanları isteği şekilde yönelendirdiği gibi onların yaşam standartlarında da söz sahibi olur konuma geldi. Mesela sendikanın gücünü elinde bulunduranlar….
Türkiye İstatistik Kurumu aylık enflasyon oranlarını açıkladıkça tartışmalar büyüdü. Hatta bu rakamları belirleyenler de istifalarını ardı ardına açıkladı. Gel gelelim havacılık sektörünü temsil eden sendikadan tık yok. Arkadaş enflasyon oranları sizi ilgilendirmiyor mu?
Havacılık sektörü çalışanlarının da matematiği iyidir. İyi hesap yaparlar. Rakamlarla araları iyidir. Ve emin olun herkes kendi enflasyon oranını üç aşağı beş yukarı hesaplamış durumda. Özellikle son üç seneye baktığımızda korkunç bir tabloyla karşılaşıyoruz. Ama bunu düşünen kim?
Güçlükle hayatını sürdürmeye çalışan personel gücü elde tutanın yönetme becerisiyle mücadele ediyor. Bir şeylerin değişmesine sebep olamıyorsanız bile bulunduğunuz koltuğun hakkını vermeye çalışsanız nasıl olur?
KAMPANYA
Son üç yıldan bahsetmişken kampanyalar aklıma geldi. Pandemi öncesi kampanyalarda 77 TL’ye, 99 TL’ye son dönemde ise 119TL’ye yurt içi tek yön, 99 dolara da yurt dışı gidiş dönüş bilet bulunabiliyordu. Geldiğimiz nokta bunların yanından bile geçmiyor. Tek yön yurt içi biletler 600 liradan başlıyor. Yakın bir Avrupa ülkesi gidiş geliş 500 dolar…
Markette satılan bir litre sütün 20 lira olduğu ülkemizde akaryakıt fiyatları da her geçen gün artıyor. Bu artış yüzünden elbette havayolu şirketleri de etkileniyor. Ancak biletlerdeki asıl etkinin önümüzdeki yıl olacağını düşünüyorum çünkü havayolu şirketleri genellikle bir yıllık yakıt sözleşmesi yaparlar. Hal böyle olunca da Ocak 2023 den itibaren uçağa binmek daha da lüks hale gelebilir.
ALGI
Temmuz ayına yaklaştığımız şu son günlerde sektör çalışanlarının haklarını savunuyormuş gibi davrananlara ufak bir tavsiyem var. Lütfen alınacak enflasyon farkını zam olarak duyurup algı yapmaya kalkmayın. Çünkü bu bir zam değil haktır!
TAHRİK
Geçtiğimiz haftalarda da sık sık kaleme aldığım NATO üyesi ABD’nin Yunanistan’a yaptığı askeri yığınaklara yenileri ekleniyor. ABD, Yunanistan’a 4 yeni üs daha kuruyor. Sürekli olarak hava unsurlarıyla Türkiye’yi tahrik eden Yunanistan hatırlanacağı üzere F-35 savaş uçaklarına da talip olmuştu.
(FOTOĞRAF: CNNTÜRK)
Projesinde yer alalım, pilotlarımızı yetiştirelim, parasını verip almak İçin gün sayalım, sonra namlu bize dönsün. Olacak iş mi ? Kaldı ki hep sordum. Bu yığınakların amacı ne, tehdit edilmek istenen kim diye. NATO’nun ilerleyen yıllarda organizasyon şemasında değişiklik olacağını görmemek imkansız. Peki Türkiye’nin adımı ne olacak? Öylece durup olan biteni izleyecek miyiz yoksa somut adımlar mı atacağız?
Emperyalist ülkelerin doğal kaynaklarla, güçlerine güç katmak adına Akdeniz’e şekil verme arzuları sebebiyle dünya tarihi, yeni savaşlara tanıklık edecektir. Daha akılcı ve daha radikal kararlar almak ülkemiz menfaatleri açısından çok önemli. Mesela bir soru; ABD, Yunanistan’a bu kadar üssü konuşlandırırken İncirlik’te işi ne ?
Birleşik olmayan her güç, cılızdır. (Jean de La Fontaine )
Serdar BAŞAĞAOĞLU
[email protected]
Yorumlar Tüm Yorumlar (26)