Bu haftanın hiç şüphesiz en önemli konusu KAAN’ın gökyüzüyle buluşmasıydı. Her anını takip ettim. Tekrar tekrar izledim. Bize bu gururu yaşatan TUSAŞ ailesine sonsuz teşekkür.
Sıklıkla belirttiğim gibi bu coğrafyada güçlü olmamız gerekiyor. Gücümüze güç katacak olan nokta da gelişmekten geçiyor. Hürjet, Kaan, Akıncı…. Bunlar daha başlangıç olsun… Bizdeki bu azim ve kararlılıkla milletin kapısının önünde bize uçak verin dememize gerek kalmayacaktır.
Azim ve kararlılık deyince Türk Hava Yolları ile HAVA-İŞ bildiğiniz üzere geçtiğimiz haftalarda görüştü. Fakat bir netice çıkmadı. TİS’te süreç halen sonuçlandırılmadı. Sonuçlandırılamadığı için de maaşlarda bir değişiklik olamıyor. Hee geriye doğru bir ödeme yapılacak elbette. Ama bugünün 200 lirası, imza zamanında aynı şeyleri aldırabilecek mi?
AirportHaber’in edindiği bilgiye göre Ahmet Bolat ile HAVA-İŞ arasında pazar mesaileri konusunda bir restleşme yaşanmış. Sendika mahkeme sonucunda kazandıklarını iddia etmemiş miydi? Köşe yazılarımın birinde mahkeme hakkında THY’nin kazandığını söylediğimde neden tepki gösterildi? THY’nin savunduğu noktayı söylediğimde acaba neden hedef gösterildim? Sanki pazar mesailerinin verilmesini istemiyormuşum veya engel olan benim… Pes!
İşini doğru düzgün yapması gerekenler yapmıyor, dava istemine istenilen tam olarak yazılmıyor ve sağlam bir kazanım elde edilemiyorsa sendikaya aidat ödeyenlerin de bir durup düşünmesi lazım.
TİS’in bir an önce sonuçlanması elzem. Gün geçtikçe paramız değer kaybediyor. Bugün geldiğimiz ekonomik şartlara baktıkça şaşıyorum. Kendi kendine yeten bir ülkeyken yetemez olduk. Fiyatlar uçtu gitti. Patates örneği bile verebilirim. Aynı zincir markette patatesin kilosu Türkiye’de 16 TL, Dubai’de 8 TL. Tam iki katı. Gelir de ters orantıyla düşük. Arkadaş bu yüzden de pilotlarımızı, teknisyenlerimizi kaybediyoruz. Öyle her şey birilerinin baktığı gibi toz pembe değil. TİS’te kaybedilen her gün çalışanın cebinden biraz daha götürüyor!
DHMİ’de Sular Durulmuyor
DHMİ’de sular giderek ısınmaya başladı. Bu sürecin yaşanacağını haftalar önce köşemde yazmıştım biliyorsunuz. Hemen hemen her hafta bu kangren olmuş konuyu yazmaya çalıştım. Edindiğim bilgileri sizlerle paylaştım. Ancak yöneticiler ne hikmetse hiçbir şeyi anlamak istemiyorlar. EUROCONTROL bölgesindeki 41 ülkeden 40’ı aynı bir bizde bu tarz bir yapılanma var. Çok bildiğimizden mi tabii ki hayır. Ama gel gelelim çok biliyormuş edasıyla dolaşanlar ziyadesiyle fazla.
Tazminat konusu gündemdeki yerini DHMİ’nin yeniden yapılandırılması konusuna bıraktı. TATCA Genel Başkanı Doğan Yiğit geçtiğimiz hafta bir televizyon programında söyledikleriyle gündeme damga vurdu. Özellikle genel müdürlüğümüz ile kurum yapısının değişmesi hususunda mutabık kaldık ifadesi gelecek günlerde daha çok konuşulacak ve tartışılacak gibi duruyor.
Program yayınlandıktan hemen sonra DHMİ bünyesinde faaliyet gösteren dernek ve sendikalardan bu açıklamalara tepkiler geldi. Bu olumsuz tepkilere karşı da HTK-SEN’in TATCA genel başkanına destek açıklaması ve olumsuz tepkileri OKSİMORON olarak değerlendirdiği bir açıklama geldi.
Aslına bakılırsa bu karşılıklı ve suçlayıcı açıklamalardan DHMİ’nin Seyrüsefer ve İşletme özelinde nasıl ayrıştığını anlayabilmekteyiz.
Seyrüsefer ve işletme hizmetlerinin birbirinden ayrılması konusu bugün ortaya çıkmış bir konu da değil. Devletin yetkili kurullarında yıllardan beri konuşulan zaman zaman da ciddileşen bir konu. Dernek ve sendikalar bu durumu bilmiyormuş gibi bu çalışmalardan haberdar değilmiş gibi Doğan Bey’e tepki vermesi pek anlaşılabilir gibi durmuyor. Bir konu da mutabakat sağlanabilmesi için karşılıklı tarafların olması icap eder. Burada bir taraf Doğan Yiğit ise diğer taraf Hüseyin Keskin olmalıdır. Ve kafalarda oluşan bu sorular Hüseyin Bey’e sorulmalıdır diye düşünüyorum. Bu olmadığı taktirde yaklaşımlar tribüne oynamaktan öteye geçmeyecektir.
Zira daha geçen haftalarda külliyede KİT’lerin özelleştirilmesi/yeniden yapılandırılması ile ilgili bir toplantı olmuş ve hemen akabinde Mehmet Şimşek’in bu konuyla ilgili açıklaması olmuştu. Bu durumu dernekler ve sendikaların bilmiyor olma durumu olabilir mi?
Arkadaşlar aklı ve bilimi rehber edinmeli, dünya bu konuda neler yapmış ona bakmalıyız. EUROCONTROL’e üye 41 ülkenin 40 tanesi Seyrüsefer ve İşletme Hizmetlerini birbirinden ayırmış, sadece biz kalmışız. Tüm dünya böyle yaptıysa bir bildikleri vardır muhakkak. Kanaatimce bu iki hizmetin birbirlerinden ayrılması hizmette kolaylığa sebep olacak, sektörde hız ve gelişimin önünü açacaktır.
Hem böylelikle Seyrüsefer ve İşletme çalışanları arasında bir süredir havacılık tazminatı temelinde yaşanan tartışmalar ve gerginlik son bulacak belki de herkes iddia edildiği gibi hak ettiği paralara kavuşacaktır.
Çok fazla bu konuyu uzatmadan bakanlıklar düzeyinde konuşulan DHMİ’nin yeniden yapılandırılması konusu önümüzdeki günlerde daha çok konuşulacak ben de bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğim.
Fakat son olarak rahatsız olduğum bir konuyu sizinle paylaşarak bu konuya ara vermek istiyorum. Kıymetli DHMİ çalışanları; mensubu olduğunuz dernekler ve üyesi olduğunuz sendikalar DHMİ’nin yeniden yapılandırılması ihtimalinin ne kadar ciddi bir şekilde devletin gündeminde olduğunu biliyorlar. Benim onlara tavsiyem üyelerine karşı daha samimi olmaları ve doğru bilgiler vermeleri. Hepsinden daha da önemlisi ileride yaşanma ihtimali olan mağduriyetler karşısında şimdiden birtakım tedbirler almaları yönünde olacaktır.
1000 KIZ ÖĞRENCİ
Pegasus Hava Yolları 1000 kız öğrenciye burs vereceğini daha önce duyurmuştu. Geçtiğimiz hafta içinde TEV ile imzalar atıldı ve 1000 kız üniversite öğrencisine burs verilecek. Gerçekten çok anlamlı bir proje. Lakin gençlerimiz ekonomik şartlar sebebiyle üniversiteleri ya yarım bırakıyorlar ya da kayıt donduruyorlar. Binlerce öğrenci bu durumda. Hatta kayıt dondurup askere giden bile var. Bu sebeple Pegasus’un yaptığı gerçekten çok mühimdi, darısı diğer şirketlerimizin başına…
BOLAT AİLESİNE
Geçtiğimiz hafta Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat ve iş adamı Hayri Bolat'ın babası Şevki Bolat’ın vefatını üzüntüyle öğrendim. Kendisine Allah’tan rahmet, değerli ailesine sabırlar dilerim.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar Tüm Yorumlar (103)