Gerek 3 ncü havalimanının yapılacağı arazinin tespitinde, ihale aşamasında ve gerekse ihaleyi takip eden süreçte geçici olarak İstanbul Grand Airport ( IGA ) olarak isimlendirilen havalimanı için çok şey yazıldı ve çizildi. İlgililere yazılı sorular yöneltildi. Bunların hepsinin üzerine bir sünger çekelim demek beni aşar. Ama bir şey biliyorum ki, o da şu an için bunları göz önünde, kolay ulaşılabilir yükseklikte bir rafa koyup Türkiye’mizin bu büyük projeden beklentilerinin tam olarak karşılanması için herkesin var gücü ile çalışması gerektiği.
Evet; IGA açıldığı gün İstanbul’umuzun 2 nci havalimanı olacak ( Atatürk Hava Limanının faaliyetine son verileceği ve bu sahanın Milli Park haline getirileceği beyan edilmişti ) İstanbul Grand Aırport ( IGA ) 29 Ekimde açılacak. Kazasız belasın, herhangi bir aksaklık olmadan açılarak çalışmaya başlaması en büyük dileğimiz. Ve de inşallah böyle olur.
Her ne kadar Havalimanı inşaatının % 97’si bitti deniyorsa da biten yalnız birinci fazıdır. Proje plana uygun ilerliyor. Bir geri kalma eksiklik ve gecikme yok gibi görünüyor. Malum sistem 5 fazdan oluşuyor. Ve de İnşaat 2028 yılında tamamlanacak.
HAVALİMANI 29 EKİMDE AÇILACAK MI?
IGA ve DHMI tamam veya natamam, mecburen açılacak havalimanını, Zira devlet büyüklerimizce bu tarih hedef olarak verilmişti. Evet; Türkiye’nin en büyük projelerinde biri olan İstanbul Grand Airport’u bu günkü konuma getirebildikten sonra projeye gölge düşürülmesi ancak natamam yapılacak açılışın belirli aksaklıklara neden olması ile mümkün olabilir. İnşallah böyle olmaz ve işletmeyi açılışını takiben yüzümüzün akı ile çalıştırmamız mümkün olabilir. Kaldı ki kişisel inancım, natamam açılışın belirli risklerine birlikte getireceğinin Cumhurbaşkanımıza ifade edilmesi halinde, kendilerinin bu konuda ısrarcı olmayacakları yönündedir. Kraldan fazla kralcı olanların bunu söyleme cesaretleri var mı? Onu bilemem.
AÇILIŞ ÖNCESİ YAPILMASI ELZEM OLAN KONTROLLER.
Bu arada IGA, DHMI ve değişik üniversitelerde okuyan öğrencilerinin müştereken yürüteceği “ deneme” çalışmalarının 15 Eylül’ de başlayacağı haberi Airporthaber’de yer aldı. Yapılması elzem olan bu çalışmada öğrenciler uçacakmış gibi terminalden girecek, bilet ve bagaj işlemi yaptırıp pasaport kontrolünden geçtikten sonra uçağa binişin son kontrol noktalarına kadar gelecek. 15. Eylülü izleyen günlerde aynı işlem bu kez 3 bin üniversite öğrencisiyle, son provada ise 5 bin öğrenciyle tekrarlanacak. Umarım ki bu arada bagaj dağıtım sistemi ve mevcut diğer unsurlarında çalışmaları aynı hassasiyet ve özenle kontrol edilmiş olacaktır.
YOLCU KAPASİTESİ
Havalimanımız açılış aşamasında 90 milyon, 2028’ de ise 200 milyon yolcu kapasiteli olacak. Havalimanımızın bu kapasiteye ulaşabilmesi ve dünya klasmanında yerini alabilmesi için her şeyden önce belirtilen miktarda yolcunun havalimanımızdan geçmesi gerekir. Bu da demektir ki havalimanımızın belirtilen kapasiteye ulaşması salt meydanın büyüklüğü, konumu ve de iyi işletimiyle ilgili bir konu değil. Devletin dış politikası da dâhil konuyu etkileyecek birçok önemli unsur var. Tabii ki tepedekiler bunun farkındadır.
UÇAĞA BİNSİN VEYA BİNMESİN TÜRK HALKI İÇİN ÖNEMLİ KONU:
Devlet Havalimanın yolcu garantisi gelirlerinin toplam tutarını ihale şartnamesinde belirtmişti. Yıllık gelir garanti edilen bu meblağın altında kalırsa aradaki fark doğal olarak işletmeciye ödenecek. Bu ödemeyi kim yapacak? Tabii bu konuyu gündeme getirince akla Zafer Havalimanı için müteahhide verilen garanti akla geliyor 2012’de hizmete açılan Zafer Havalimanı’nda, devletin garanti ettiği yolcu ile gerçekleşen yolcu sayısı arasındaki fark uçuruma dönüşmüş. Zafer Havalimanı için yükleniciye garanti edilen yolcu sayısının, sadece yüzde 4’ünün gerçekleşmiş olmasının bu konuda ne denli büyük bir öngörüsüzlük olduğu görebilmek için bu işten anlamaya bile gerek yok. Bu öngörü yoksunu yöneticilere nasıl bir müeyyide uygulandığını bilmiyoruz. Tabii ki bir ceza verilip verilmediğin den de bi haberiz. Bir de yüklenici firma ile yapılan anlaşmanın 2044 yılında sonlanacağını ve 2012 ila 2016 yılları arasında firmaya devlet tarafından 20.856.848. Avro ödenmiş olduğunu düşünürseniz gerisi için korkmamak elde değil. Tabii ki İstanbul Grand Airport konusunda benzerinin yaşanması söz konusu olmayacaktır.
DEVLET ELİNDEN GELENİN FAZLASINI YAPTI
Evet; Devletimiz İstanbul Grand Airport’un yapım ve işletiminin başarılı olması için elinden gelen her şeyi yaptı. Yüklenici firmaların Projeye kredi bulmaları aşamasında bu konuya nasıl destek verildiği düşünüldüğü takdirde DHMI’ nin yaptığı fedakârlığın her türlü takdirin üzerinde olduğu ortada. Şimdi İşletmecilere düşen, nereden daha fazla gelir sağlanacağını çok doğru hesaplayarak buna uygun işletme projelerini hayata geçirecek konulara özen ve önemle eğilmek.
EN KOLAY HALLEDİLMESİ GEREKEN KONUDAN ÇIT YOK
İsminin ne olacağı konusunda halen bilgimiz olmayan son olarak adının Abdülhamit Han olacağını bir basın mensubunun haberinden okuduğumuz ( Her ne kadar sonra geri alındıysa da ) Havalimanımızın ismi de herhalde açılışın yapılacağı tarihte açıklanacak. Temennimiz Havalimanına yalnız belirli bir zümre tarafından benimsenecek bir ismin konulmaması ve tüm Türk Milletinin saygı ile karşılayacağı bir isimle anılmasının sağlanmasıdır.. Dünyada ( Türkiye’mizi hariç tutup) ismi sonradan değiştirilen havalimanlarını araştırırsanız tabii ki örnekler mevcut. Bunlardan biri Ülkeyi 24 sene demir yumrukla yönettiği söylenen Zeynel Abidin Bin Alı’ nin adını taşıyan ve adı geçen kişinin iktidardan devrilmesini ve yurt dışına kaçışını takiben adı değiştirilen Tunus Havalimanını ve ismi Makedonya ve Yunanistan’ın mutabakatı sonucunda ‘ Üsküp Havalimanı “ olarak değiştirilen eski adı ile Büyük İskender Havalimanını ifade etmek mümkün.. Şu anda Afrika’da 4 Havalimanının isminin değiştirilmesi için kampanya yürütüldüğü de edindiğim bilgiler arasında. Dünyada isimleri değiştirilen veya devlet büyüklerinin adı verilen diğer havalimanları ise ( yanılma ve unutma müstesnadır )
1) Newyork Kennedy Uluslararası Havalimanı
2) Delhi İndra Ganhi Uluslararası Havalimanı.
3) Lübran Rafic Hariri Uluslararası Havalimanı
4) George Bush İnternational Airport. Houston
5) Paris Charles de Gaulle Uluslararası
6) Cidde King Abdülaziz Uluslararası Havalimanı.
7) Dammam King Fahd Uluslararası Havalimanı
8) Doha Hamad Uluslararası Havalimanı
9) Riyad King Khaled Uluslararası Havaalanı
10) Casablanca Mohamed V Uluslararası Havalimanı.
11) Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı
12) Güney Afrika King Shaka Uluslararası Havalimanı
13) Sardar Vallabhbhai Patel Uluslararası
14) Ngurah Rai Uluslararası Havaalanı:
15) Soekarno-Hatta Uluslararası Havaalanı
Yukarıda belirtilen Havalimanı isimlerine bakınca, ya suikasta uğrayan ve yitirilen devlet büyüklerinin isimlerinin ( 3 Uluslararası Havalimanı ) havalimanlarına verildiğini, ya da ülkelerinin egemenlik savaşında önemli rol oynayan ( 6 Havalimanı ) bir anlamda tarihi şahsiyetlerin bu isimlendirmelerle anıldığı görülecektir. Bunun dışında gerek kendisi ve gerekse oğlu görevden ayrıldıktan sonra Havalimanına adı verilen George W Bush ( Baba ) Uluslararası Havalimanı mevcuttur ki ( 1 Havalimanı ) bu tür bir anılma tabii ki çok anlamlıdır. Bunun dışında Ortadoğu’da ülke krallarının, emirlerinin de ( 5 Havalimanı ) isimlerinin verildiği uluslar arası havalimanları da mevcut olup bu isimlendirmenin bahis konusu ülkelerin yönetim şeklinden kaynaklandığı il akla gelen husustur. Eminim ki, söz konusu ülkelerde bu uluslararası havalimanları için başka bir isim önerme cesaretine sahip bir Allahın kulu da çıkmamıştır.
TÜRKİYEMİZDEKİ UYGULAMALAR
Türkiye’mizdeki uygulamalara bakılırsa Ağrı Havalimanının ismi "Ağrı Ahmed-i Hani Havalimanı " olarak, Hakkâri-Yüksekova Havalimanı'nın ismi de " Hakkâri Yüksekova Selahaddin Eyyubi Havalimanı" şeklinde, Iğdır Havalimanının isminin ise “Iğdır Şehit Bülent Aydın Havalimanı olarak. Kars Havalimanı'nın ise adının Kars Harakani Havalimanı şeklinde değiştirilmiş olduğu görülüyor.
Bizde iktidar veya mahalli idarelerin değişikliğini takiben meydanlara, caddelere, parklara ve sokaklara bir önceki yönetim tarafından verilmiş olan isimlerin değiştirilmesine alışkınız. Hatta nedense bazı yönetimlerin ilk işi bu olur. Bunları sıralamaya kalksak sayfalar yetmeyecek. Yüzlerce örnek bulunabilir.
Dünyanın sayılı en büyük havalimanlarından biri olacak İstanbul Grand Airport’ un uluslararası sivil havacılık kayıtlarına da girecek olan isminin sonradan değiştirilmesi hoş bir manzara arz etmez. Ve haliyle münazara konusu olacaktır. Konuyu bu şekle dönüşmesine imkân vermeden halletmekte fayda var. Umarım bu husus göz önüne alınır. Hem ülkemiz turizmi büyük adımlar atsın, hem de IGA büyüklüğüne yakışır miktarda yolcu ile dolsun ve bizlerde dünyanın en büyük havalimanlarından biri Türkiye’mizde diyelim.
Daha önce bir yazımda da ifade ettiğim üzere “ IGA DÜNYANIN EN BÜYÜKLERİNDEN BİRİ OLACAK: ONA İSTİKBALİ GÖKLERDE GÖREN EN BÜYÜK TÜRK’ÜN ADI YAKIŞIr”. Evet; inşallah ülkemize yakışan yapılır. Gönüller bunu yapanla bir olacaktır.
Yorumlar Tüm Yorumlar (64)