Türk Hava Yolları Teknik A.Ş'de yaşanan sendika süreci henüz tamamlanmadı ama dedikoduların da ardı arkası kesilmiyor. Yöneticilerin, çalışanlar üzerine, Çelik İş Sendikası lehine baskı yaparak üye olmalarını sağladıkları yönünde iddialar var. Ben bu iddialara ihtimal vermek istememekle birlikte kulak arkası da etmiyorum.
Hava İş Sendikası'nın kaybettiği cephede iki sendika yetki almak için üye kapma yarışını sürdürüyor. Hem Çelik İş Sendikası hem de Birleşik Metal İşçileri Sendikası teknik çalışanlarını saflarına katmak için sıkı bir çalışma yaparken, Türk Metal Sendikası'nı sahada göremeyince açıkçası şaşırdım. Onlar havluyu baştan atmış gibi görünüyor.
Hafta içinde hem Çelik İş Sendikası hem de Birleşik Metal İşçileri Sendikası ile yaptığımız röportajlarla başkanların THY Teknik için düşündüklerini okurlarımıza aktardık. Gönül isterdi ki, Türk Metal Sendikası ile de görüşüp onların da görüşlerini aktaralım. Ama onların cepheden kaçtıkları veya taraftar bulamadıkları aşikardı. Hatta Hava İş Sendikası içinde Türk Metal taraftarı yöneticiler olduğunu da biliyorum. Ama nefesleri yetmedi.
Havacılık medyasının amiral gemisi olarak başkanların görüşlerini aktararak ne kadar tarafsız olduğumuzu ve taraflardan gelen açıklamarı da haber sayfalarımızda yayınlayarak göstermiş olduk.
Geçen hafta yazmış olduğum yazımda, "Çekin elinizi THY Teknik'in üzerinden" demiştim.
Aslında bu sözlerim dışarıdan gazel okuyan fosillere olduğu gibi içeriden de yöneticilere idi. Ama maalesef kendini halen bir yerlerde görenler uzaktan davul çalıp sesinin pek çıkacağını düşünerek yaptıkları cılız dahi sayılmayacak ataklar, "devrimciyiz" söylemleri çağdaş yaşam şartları ile uyuşmadığını, uyuşmayacağını göremediler.
Teknik camianın 1980'li yıllar gibi olduğunu düşünenler yanıldı. Son on-oniki yıldır tamamen değiştirildiği görülemedi. Buna rağmen; tek yaptıkları- yapabildikleri afilli geceler düzenleyip yemek masalarında geyik yapmak olanlar, sendikacılık anlayışının da yenilenmesi gerektiğini idrak edemediler.
Kendine itibar edinmeye çalışanlar hüsrana uğradı.
Ancak diğer taraftan da THY Teknik yöneticilerinin çalışanlara Çelik İş Sendikası lehinde baskı yapması da kabul edilebilir bir durum değil. Buna ihtimal vermek istemediğimi söyledim. Hatta Çelik İş'e direnen bir çalışanın işten çıkartıldığına dair iddilar da var ama bunu ıspatlamak oldukça zor.
Benim bu konudaki duruşum belli.
THY Teknik çalışanlarını en iyi kim temsil edecek ise, teknik çalışanlarının o yönde karar vermesidir. Artılarını, eksilerini onlar değerlendirsin.
Birleşik Metal İşçileri Sendikası'nın "Eski Habom çalışanlarının Çelik İş üyeliği düşmüştür. Ancak Yargıtay'ın verdiği karardan sonra yeniden üye olmaları gerekirken, üyelikleri aktif edilmiştir" iddiları çok vahimdir. Eğer durum böyle ise teknik çalışanların üzerinde oynanan oyunlar mahkeme sürecine taşınacak ve içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.
Bu işi kanlı-bıçaklı hale getirmek yerine çalışanların özgür iradesine bırakmak en mantıklısı idi.
Cuma günü Çelik İş Sendikası mesai bitiminde yetki için müracaat ettiklerini açıkladı. Çok geçmeden Birleşik Metal İşçileri Sendikası'ndan da açıklama geldi. "Sahtekarlık" denildi.
Bildiğim kadarı ile bu hafta suç duyurusu yapılacak. Bakanlığın bir hafta içinde yetki için karar vermesi gerekiyor.
Birleşik Metal'in pes edeceğini sanmıyorum. Başkandan edindiğim izlenim bu yönde.
Çelik İş Sendikası Başkanı da istifa resti çekti.
Bu restleşmeler arasında kaybedenin teknik çalışanları olmaması dileğiyle.
İyi haftalar...
Yorumlar Tüm Yorumlar (37)