Benjamin Fraklin’in güzel bir sözüyle bu haftaya başlamak istiyorum; Zengin olmak istiyorsan, kazanmayı düşündüğün kadar biriktirmeyi de düşün…
Zaman, güzellik, gençlik ve maddi güç elbetteki en büyük zenginliklerden birkaçı. Bunları koruyabilmek, üstüne bişeyler katabilmek, değerlendirebilmek ve iyi bir şekilde harcayabilmek de elbette meziyet ister.
Örneğin yakınen tanıdığım iş insanları israfın derecesini fabrikalarının çöplerinden araştırır. Atıklarda ne kadar sağlam malzeme varsa o kadar içleri yanar. Ya da sizlerin de yakından tanıdığı rahmetli iş adamları Sakıp Sabancı ve Vehbi Koç’tan örnekler verelim.
Sakıp Ağanın otomobil fabrikası bile varken o halen çalışır durumda olan on yaşından büyük arabasına binmeyi tercih etti. Eski kıyafetlerini keserek çeşitli yerlerde değerlendirdi. Vehbi Koç, evine misafirliğe gittiği yerlerde bile fazla bulduğu ışıkları kapattı. Yıllarca birikim yaptı. Amerika’da pahalı diye traş olmadı. Daha nice örnekleri var.
Sonuç ortada, devasal büyüklükte Türkiye’nin iki büyük şirketi hala lider. Gelelim Milli Bayrak taşıyıcı havayolu şirketimiz Türk Hava Yolları’na.. Prof.Dr. Ahmet Bolat yönetimine geçen şirkette işler her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Adım başı açılan müdürlükler bir bir kapatılıyor ya da birleştiriliyor. Yolcu sayıları artıyor. Filo genişliyor. Şirketin marka değeri yükseliyor. Borsa da değerine değer katıyor. Personelin yüzü gülüyor. Yolcu memnuniyeti artıyor. Yönetim kurulu başkanı sıkıntısı olana kapım açık diyor. Hal böyle olunca da hepimizin içinde bir umut oluşuyor.
Ancak bazı birimlerdeki bazı kişiler şirketin yükselişine adete hançer vuruyor. Ya şirketin malına sahip çıkmıyor, ya şahsi menfaatleri uğruna başka yerlerde başka türlü işler yapıyorlar ya da israfa çanak tutuyorlar. Herkes daha dikkatli olsa iddia ediyorum her yıl en az bir uçak bedavaya gelir.
Şirketin hedefleri belli. Amerika’dan getirilmesi hedeflenen 2 milyon turist herkesin dilinde. Reklamlar, atılan adımlar yerinde, projeler, filoya katılan uçaklar…
İşte bu sebeple herkesin daha dikkatli hareket etmesi, kazanmanın düşülünüldüğü kadar israfında önüne geçilmesi elzem. Lütfen kimse Türkiye’nin gururu olan şirketin malına ne zarar versin, ne çöpe atsın ne de dışarılarda satsın.
VAKİT
Defalarca dile getirdiğim üzere sağlık muayenelerinde harcanan vakit gerçekten iyice can sıkıyor. Bu durumun en iyi şekilde anlaşılması için bu işin başındakilere bir tavsiyem var. Lütfen hem Türkiye’deki belirtilen hastanelerden hem de Avrupa’daki bir hastaneden şu muayeneler nasıl yürüyor bir test edin.
Herkes dile getiriyor ama bir icraat yok. Hep söylediğim gibi yönetici pozisyonundaki kişilerin o makamlarda bulunmalarının sebebi problemleri çözmesinin beklenmesinden. Yoksa kimi oturtursan oturt iş yapmadıktan sonra…
YEŞİL IŞIK
Uzun zamandır başta Türkiye Havayolu Pilotları Derneği TALPA olmak üzere yeşil pasaport konusunu sıklıkla dile getirdik. Çoğu zaman bu konu görmezden gelinse de çok yakın bir zamanda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun belirli bir yılı doldurmuş pilotlara yeşil pasaport verilmesi konusunda bir adım atacağına yürekten inanıyorum. 20.000’den fazla pilot haberinizi bekliyor Sayın Bakanım.
Hani dedik ya tasarruf diye. Şirketler vize işlerinden de tasarruf sağlamış olur. Pilotların da çalışma azimleri ve Türkiye’deki hizmet süreleri uzar. Ne dersiniz fena olmaz mı ?
Serdar Başağaoğlu
[email protected]
Yorumlar Tüm Yorumlar (39)