Milli bayrak taşıyıcı havayolu şirketimiz Türk Hava Yolları’nın eğitim borçlarıyla ilgili aldığı karar, borçluları adeta hayal kırıklığına uğrattı. Pek tabi ki beni de. En başından beri Türk Lirası ile maaş verilen bir şirkette borçlandırılmanın dövizle yapılmasının haksız olduğunu yazılarıma dökmüştüm. Şimdi bu durum kısmi olarak seçenek haline getirildi. Ancak enflasyon farkının da yansıtılacak olmasıyla değişen bir şey olmayacak. Zaten borç tutarları da bugünkü kur üzerinden oluşturulacak. Bunun yanında cüzi, göstermelik %2,5 ile %15 arasında değişen bazı indirimler de var elbette. Ama neye yeter? Döviz karşısında borçlar zaten katlandı. Bir şey yapılacaksa imza tarihinden itibaren o günkü döviz kuruna ek enflasyon farklarıyla birlikte bir güncelleme yapılabilirdi.
Pilotların imza attıkları tarihteki döviz kuru ve maaş/ödemesi dengesi ile alım güçlerine bir arada baktığınızda şu andaki durumu daha iyi görebilirsiniz. Tabi görmek isterseniz. Görmek istemeyeceğinizi düşündüğüm için sanıyorum bu konu da sizin için artık kapanmıştır. Ancak çalışanların gözünde gerçek bir değere sahip olmak istiyor ve aidiyet duygularını tekrar kazandırmak istiyorsanız gelin şu işe bir kez daha bakın.
Şirket zaten kârlı bir sürece girdi. Eğitimden de kâr etmeyiverin. Zaten uygulanamayan tavan bilet sınırı da bir tık daha yükseltildi. 799 TL oldu. İç hatlarda yolcu sıkıntısı yaşanacağına hiç şüphe yok ancak yurtdışı uçuşlarla telafisi edilecektir. Bu bağlamda hakkaniyetten bahisle yola çıkılacak olursa farklı bir teklif eğitim borçluları için elzem. Türk lirasına çevrilebilecek eğitim borçlarına eklenecek enflasyon farkını akıl eden zihniyet keşke ücret iadeleri ve zamlar konusunda da aynı zekayı kullansaydı.
Türk Hava Yolları hiç kuşkusuz ülkemizin gurur kaynağı ve göz bebeği. Eleştirilerimiz şirketin daha iyi gitmesi için. Kimi gözün göremediğini, kimi kulağın duymadığını belki başkaları görebilir ve duyabilir. Bu bağlamda kabin ve kokpit arasında yaşanan gerginlikler iyice ayyuka çıkmaya başladı. Hatta kulağıma öyle bir şey çalındı ki; hak vermeden geçemedim. Eğitim borcu olanlar, kabin eğitimi alanlarında bir miktar ücret ödemesi gerektiğini söylüyorlar. Haklılar mı?
Bence sonuna kadar haklılar çünkü; eğer eğitimlerine ücret öderlerse bu işin daha iyi farkına varacaklarını düşünüyorum. Kendini geliştirmeyen, İngilizce iki cümle kuramayan, yolcusunu aşağılayan arkadaşlarımız hala şirkette mevcut. Sanki şirket onları gezsinler, yesinler bir de üzerine maaş verelim diye çalıştırıyor. Kabin Hizmetleri eski başkanı Sayın Nevin Çolak, sessiz kabin uygulamasını devreye sokmuştu. Bu konuda epeyce sıkıntı yaşamış biri olarak çok sevinmiştim. Ancak görünen o ki; Nevin Hanım ayrıldıktan sonra sessizlik tekrar bozulmuş. Yolcuyu rahatsız edecek düzeyde toplanıp kahkahalar atarak sohbet etmek neyin nesi? Enerjiler yolcular için harcansa daha iyi olmaz mı? Ramazanın son günlerinde bile yolcuların hangi saate göre iftar açacağı sorusuna dahi cevap veremiyorlar. Sigara için mescit arayacağınıza bence işinizin gereği olan şeylere yoğunlaşın. Sözüm elbette işini doğru düzgün yapmayanlara…
Türk Hava Yolları kabin içinde yaptığı anonslarda İstanbul Havalimanı için Meeting Point of the World ifadesini kullanıyor. Sabiha Gökçen için de bu ifade kullanılıyor mu? Amaç İstanbul’u mu ön plana çıkarmak olmalı yoksa İstanbul Havalimanını mı? Eğer iki şirket arasında herhangi bir reklam anlaşması yok ise elbette bu tabir yersiz. Bence hepimizin buluşma noktamız adalet ve hakkaniyet olsun… Bu sayede herkes daha mutlu olacaktır.
PEGASUS
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir paylaşımla ortalık adeta çalkalandı. Konu sosyal medyada trend oldu. Konu ile ilgili düşüncelerimi soranlar da oldu. Kişinin özel hayatında yaptıkları bana kalırsa şirketini bağlamamalı. Herkes özgür bir toplumda dilediği şekilde yaşar. Haa ortada suç teşkil eden bir durum varsa bu duruma zaten devletin savcıları müdahil olacaktır. Ancak tepkiler sebebiyle çalışanların iş akdine son vermek bence ağır oldu.
Pegasus demişken, uzun bir süredir Pegasus’un Ceo’su olan Sayın Mehmet Nane görevini 1 Mayıs itibariyle Sayın Güliz Öztürk’e devretti. Pandemi ve kazaların gölgesinde çok başarılı işler çıkaran Sayın Mehmet Nane’ye Türk Sivil Havacılığına katkılarından dolayı teşekkür ederim. Sayın Güliz Öztürk’e de yeni görevinde başarılar dilerim.
Emniyetli Uçuşlarınız Olsun...
Serdar BAŞAĞAOĞLU
[email protected]
Yorumlar Tüm Yorumlar (231)