Çocukluk yıllarımızdan beri bir gelenek haline gelmiştir ödüller. Karnede taktir olsun bisiklet, teşekkür olsun uzaktan kumandalı araba, üniversiteyi bitir motor, evlen ev… Prim, kupa, madalya… Sayarız da sayarız ödülleri…
Gelelim bizim ödüllere… Geçtiğimiz hafta 34. Avrupa Havalimanları Konseyi Yıllık Genel Kongresi’ne katıldım. İstanbul Havalimanı Avrupa’nın En İyi Havalimanı seçildi. Öncelikle Avrupa’nın En İyi Havalimanı seçilen İstanbul Havalimanı’nın tüm çalışanlarını tebrik ederim. Ayrıca Selahattin Bilgen’e, Gökhan Şengül’e ve Mertcan Tanaydı’ya tüm dünyaya misafirperverliğin nasıl olacağını gösterdikleri için de ayrıca tebrik ederim.
Sektörün en önemli isimlerinin katıldığı toplantıda gözler Ahmet Bolat’ı ve Hüseyin Keskin’i aradıysa da bulamadı. Buna rağmen Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdülkadir Uraloğlu, SHGM Genel Müdürü Kemal Yüksek, THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Pegasus Havayolları CEO’su Güliz Öztürk, TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan, Sani Şener, TAV Güvenlik Genel Müdürü Turgay Şahan ve pek tabi ev sahibi olarak İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen gibi çok önemli isimler toplantılarda hazır bulundu.
Bu tür toplantılarda birlikte hareket etmek diğer ülkelerden gelen rakip havayolu şirketlerini ve havalimanlarını elbette düşündürüyordur. Bu sebeple umarım bu birliktelik hiçbir zaman bozulmaz.
Ödül deyince tabi ki her zaman bu ödüller iyi olmuyor. Ceza gibi ödüllerde var!
Sürekli olarak paylaşılan rakamlara göre rekor üstüne rekor kırıyoruz. Elbette ki bu rakamlarda Hava Trafik Kontrolörlerinin payı da büyük. Ancak HTK-SEN’in yeniden başlattığı İAÇ faaliyeti sonrası HTK-SEN Genel Başkan Yardımcısı Rabia Demir Karabaş’a yapılanı hazmetmek zor. İzmir’de 2 yıldır eş durumu sebebiyle görev yaparken şak eski yerine dön denildi. Bu ülkede hak aramak suç mu arkadaş? Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli!
Kaldı ki aradıkları haklara, ilgililer ve yetkililer olarak herkes pozitif yaklaşmıştı. Aman İAÇ’ye devam etmeyin, seçimler geçsin halledeceğiz demediniz mi? İyileştirmeyi de yapacağız, çalışma şartlarınızı da düzelteceğiz, göstergelerinizi de yükselteceğiz demediniz mi? Türlü türlü sözler vermediniz mi? Yalan mı söylediniz? Çocuk mu kandırdınız? Aynaya baktığınız da ne görüyorsunuz?
İNSAN SÖZÜNDEN HAYVAN YULARINDAN TUTULUR!
İAÇ’yi bir de farklı bir şekilde anlatayım en iyisi. Kitaplarla, akademik ortamlarda yetiştiğini iddia edenler belki bu şekilde anlar.
İAÇ Tanım: İnisiyatif alamadan çalışma, çalışanların belirli bir iş tanımı ve görevi çerçevesinde kalarak, tamamen belirlenmiş süreçler ve kurallar doğrultusunda hareket etmelerini öngören bir çalışma şeklidir. Bu sebeple çalışanlardan ekstra bir şey beklenemez!
Şimdi gelelim bundan sonrasına…
Bu işin bir an önce çözülmesi için bugüne kadar her zaman olabilecekler hakkında herkesi uyarmaya çalıştım. Ve ne yazık ki her söylediğimde gerçekleşti.
Kontrolörlerin sorunlarının çözümü gecikirse, çözüldükten sonra İAÇ ile stres yükünün azaldığını gören ATC’ler eski eforlarını sergilemekten imtina edebilirler. Bunu nasıl göze alıyorsunuz hem de böyle bir zamanda?
Haaa biz bu işi çözmeyiz derseniz de İAÇ süreci öyle belirli bir zaman aralığında olmaz, sürekli olur. O zamanda havayolu şirketleri buna dayanabilir mi bilemiyorum. Şirketlerimiz önemli. Sanırım onları gözden çıkarmayı düşünmüyorsunuzdur!
Daha yüksek rekorlar kırılabilir. Kendi rekorlarımızla yarışır hale gelebiliriz ama bazıları eldeki rekorlarla idare etmeyi tercih ediyor.
Bir de işin komik tarafı hava trafiğindeki rekorları paylaşanlar, uluslararası standartlar şöyle böyle diyenler, neden ATC’lerin standartlarını uluslararası düzeye çıkarmaktan çekiniyorlar? Tezat bir durum yok mu? Uluslararası standart ve Türk ATC’ler ? Şaka mı bu?
Arkadaşlar, bu işin içinde iş mi var bilemiyorum ama bu konu tehditle, lisansların askıya alınmasıyla ya da birilerini oradan oraya sürmekle çözülmez!
Bu işi görmezden de gelmeye kalkmayın. Bariz bir şekilde rakamlara yansıyor durum. Hayat matematiktir der dururum. Aranızda orijinal matematikçiler de muhakkak vardır.
Bakın bakalım 41 EUROCONTROL üyesi arasında 5 Temmuz Cuma günü zamanında kalkış ve varış bakımından kaçıncıyız?
Eğer sizin söylediğiniz gibi Avrupa Hava sahası sebebiyle gecikmeler yaşanıyor olsaydı, Türkiye yine de sonuncu olur mu? Yapmayın artık! Kimi kandırıyorsunuz?
Hakikaten, bu gecikmelerin sebebi Avrupa Hava Sahası kaynaklı diye kim çıkarttıysa yılın ödülünü vermek lazım. Herkes inanmış neredeyse! Halen inananlar varsa bir ödül de ben vereceğim. Yorumlar kısmına Türkiye’deki gecikmeler Avrupa Hava Sahası sebebiyle yaşanıyor diye yazan talihsiz okurlarım arasından yapacağım çekilişle, kazananlara yukardaki tabloları çerçeveletip adresine göndereceğim.
Hava Trafik Kontrolörlerini, yolcuyu, yer hizmetlerini, havayolu şirketlerini ve durumdan negatif etkilenen VIP taşımacılığı yapan şirketleri daha fazla yormayın!
Geçen haftaki çağrım baki… Gelin hep birlikte oturalım konuşalım. Bizimkinin adı belki “Alt Düzey Zirve” olur size göre ama konu gerçekten masaya yatırılır ve kamuoyunun önünde şeffafça paylaşılır.
Herkese iyi bir hafta dilerim…
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar Tüm Yorumlar (27)