Pegasus Havayolları'nın başarısını görmezlikten gelemeyeceğim. Lakin sadece para odaklı çalışmanın da uçuş güvenliğini tehlikeye düşüreceğini kamuoyu ile paylaşmanın benim görevim olduğunu vurgulamak isterim.
Bazen dozunu kaçırsam da aslında tek kaygım havacılık ve havacılık kültürünün oluşamamasının getireceği vahim olaylar.
Bu sektörde en acımasız eleştiriyi AirportHaber ailesindeki yazarlardan görürsünüz. Yazarlarımızın hiçbirinde art niyet olmadığını biliyorum. Acımasız, okşayıcı değil yıkıcı eleştiri sebebiyle çokça mahkeme ile haşır neşir olduğumuzu da bilmenizi isteriz. Lakin dayanaksız eleştirimiz olmadığından dolayı mahkeme her defasında hakkımızı teslim ediyor.
THY Genel Müdürü Temel Kotil'e yönelik yazmış olduğım eleştiri yazısında mahkeme beraatimize karar verdi. Temel Kotil'in şunu anlaması gerekir. Biz onun dürüstlüğüne inanıyoruz amma velakin yönetirken hisleri ile hareket etmesine karşıyız. Neyse biz Temel Kotil'i takip edeceğiz.
Şimdi de Hava-İş Sendikası sazı eline aldı. Yazarlarımızın yazdıkları eleştiriyi hazmedip daha iyi çalışma yapma yerine mahkeme üstüne mahkeme açıyorlar. Adaletten korkmayız, adaletsiz yöneticiler düşünmeli. Zamanında Atilay Ayçin'i çiçek gönderdi diye muhalefet bayrağı açanlar, işveren desteği ve tehditleri ile geldikleri makamlardan çabuk inerler. Bu böyle biline. Atilay Ayçin'i nasıl eleştirdiysek sizin de ensenizdeyiz çalışanlar adına.
Şimdi gelelim Pegasus olayına. Pegasus denilince aklıma Bahadır Altan geliyor. Ne kadar bol keseden atıp bir türlü fosil düşüncelerini hayata geçiremeyen, THY üzerinde hala emeli olan, hala sendika derdinde olmaya çalışan bir yenilgi ustası Bahadır Altan.
Neden Bahadır Altan dedim biliyor musunuz?
Bu köşeyi okuyorsanız mutlaka haberleri de takip ediyorsunuzdur. Geçen hafta birer gün ara ile iki mektup yayınladık. Pegasus Havayolları'nın sendikasız çalışanlarının, özellikle kabin memurlarının içinde bulunduğu zorluklara ses çıkarmayan Bahadır Altan, THY olunca azrail, Pegasus olunca süt dökmüş kedi misali oluyor.
Evet, iki mektupta da uçuş emniyetini riske sokacak iddialar mevcut.
Hele şu iddialar yenilir yutulur cinsten değil.
"KHM uçuşa giderken kabin ekiplerini kendi egoları için demotive edip edip uçuşa yolladığından?
Uçakların zaman kısıtlaması yüzünden mikrop ve pislik içinde olduğundan?
Landing kartlarımıza çoğu arkadaşımızdan izin onay alınmadan İMZAMIZIN ATILDIĞINDAN ve sonra bizden biz imza atmışız gibi noterden onaylatma istendiğinden?
En üst yöneticinizin gözümüzün içine baka baka bir güvenlik toplantısında çok uçtuğumuzdan yakınırken yasa olmasa aralıksız uçururuz dediğinden?
Uçuş planlama başının bizim 2014 kışında canımızı çıkardıktan sonra kimseyi yorgunluktan öldürmeden bitirdik diye kutlama yaptığından?"
Ve Ali Sabancı'ya söylenen şu can alıcı sözler "Evet havacılığı siz başlatmadınız ama keşke siz de hiç başlamasaydınız..."
SHGM bu mektupları görmüyor mu?
Uçuş emniyetini riske atacak olan bu uyarılar neden incelenmiyor?
Testi kırıldıktan sonra çocuk dövmenin kime faydası olur.
Pilotlar patır patır istifa ediyor Pegasus'tan. Bunların bir sebebi olmalı.
Ve bir uyarı da THY'ye...
THY yöneticileri bu uyarıma kulak asmalı. Kişilerin özel hayatları bizi ilgilendirmez. Lakin kaptan kıyafeti ile İnstagram, twitter, facebook gibi sosyal medyada yazılanlar çok önemli. Bir kaptanın New York uçuşu öncesinde instagram hesabında yazdıkları şu iletiler "#ten #reasons #for #dating #with #pilots #pilotlarla #cikmak #ve #sevgili #olmak #icin #on #onemli #neden" ismini açıklamak istemediğim bir Profesör tarafından tesadüfen görülmüş. Sosyal medyada hiçbir şey gizli kalmıyor.
Uçağın kaptan pilotu ile ilgili çok ciddi iddialar var. Lakin özel hayat kısmına girdiği için fazla açık etmek istemiyorum.
Bize bigi veren Profesör Temel Kotil'e de mail atmış. Lakin geri dönüş olmamış. Ancak bu iletileri yazan kaptan iletilerini silmiş. Hepsi bende kayıtlı.
Demem o ki pilotlar yazdıklarına, hele hele THY kıyafeti ile sosyal medyadaki paylaşımlarına dikkat etmeli.
Bizden uyarması...
Yorumlar Tüm Yorumlar (48)