Kim ne derse desin low cost havacılığın kültürünü Pegasus Havayolları bu ülkeye kazandırmıştır. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama gerçekler böyle. Suyu para ile satmış, şu koltuğu şu paraya satmış bu bir pazarlama yönetimidir. Bu yönüyle eleştirdiğimiz noktaları olmasına rağmen, alkışladığımız noktalar da çok.
Şimdi gelelim geçen hafta Pegasus tarihine kara bir leke olarak kazınacak olan form 4 iptal konusuna.
Arkadaşlar, biz boşu boşuna yazı yazmayız, haber yapmayız. Bunu anlayın artık. Bazı haddini bilmezlerin "Reklam alamadınız da hep Pegasus aleyhine yazıyorsunuz" saçmalıklarına biz "Para puşta gerek bize dost gerek" diye cevap veriyoruz.
Benim arkadaşlarım meslek icra eder. Üç-beş kuruşa tamah edecek, iki üç bilete takla atacak onursuzlardan değil. Benim arkadaşlarım, Ali Sabancı'nın "Gel seni DHA'ya alalım" diyerek çalışma arkadaşlarımı ayartmak istemesini elinin tersi ile yüzüne vuran haysiyetli insanlardır.
Bizim derdimiz havacılık kültürünün oluşmasını sağlamaktan başka bir şey olamaz. Ucuz hesaplarla gün geçirmeyiz.
Yüzlerce mail alıyoruz, onlarca telefon alıyoruz. Neden biliyor musunuz? Okurumuz da, havacılık çalışanları da bizim ne kadar korkusuz ve bir o kadar da doğru ve tarafsız haber yaptığımızın bilincindeler.
Nadir Kabaş. Sevdiğim bir kişi. Zaman zaman telefon ile görüşüp fikir alış-verişinde bulunduğumuz değerli bir kaptanımızdır. Lakin hedef tahtasına konulan, tek suçlu imiş gibi cezalandırılan kendisi oldu.
Evet, hataları var. Patronun daha çok para kazanması için pilotun-hostesin canını okudu. Havacılık kurallarını alt üst eden sistemlere ses çıkartmadı. Kokpitten, kabinden gelen şikayetlere kulağını tıkadı. Kısacası kendi sonunu kendisi hazırladı.
Form 4 iptali açıklamasını SHGM'den öğrenir öğrenmez ilk aradığım kişi Nadir Kabaş idi. O nazik adam, o her telefona cevap veren ya da dönüş yapan Kabaş'tan ses çıkmadı. İşte o zaman anladım ki SHGM'nin isim vermeden yaptığı açıklama ta kendisi ile ilgili idi. Oysa kendisi de biliyor ki biz bilgiye çabuk ulaşırız.
Kendisine geçmiş olsun diyorum.
Diyorum ama, asıl sorgulamamız gereken genel müdür veya şirket patronudur. Dünyanın neresinde olursanız olun, pilot zümresini memnun etmediğiniz sürece her daim bir ayağınız çukurdadır.
Ali Sabancı'nın para hırsı, Sertaç Haybat'ın patrona karşı dirençsiz bir yönetici olması Pegasus Havayolları'nı bu sonuçla karşı karşıya getirmiştir.
Şikayet sitelerine girin bakın. Ben sadece bir tanesine baktım, Pegasus Havayolları ile ilgili 4 binden fazla şikayet var. Ya merak ediyorum bu şirkette müşteri ilişkileri yok mu? Adını vermek istemiyorum ama sektörde öyle bir şirket var ki, her müşteri şikayeti ile birebir ilgileniyor.
Göz göre göre gelen bu ceza öncesinde durum SHGM'ye izah edilmek istendi. Randevu talepleri reddedildi. SHGM bu kez "sınırı aştınız, iyi niyeti suistimal ettiniz" diyerek ipi çekiverdi.
Merak ettiğim sorular var tabi. Mesela SHGM, ceza vermeden önce ilgili şirketi uyarmış mıdır? Bu ceza da Ali Sabancı - cemaat ilişkisinin payı var mıdır?
SHGM istediği şirkete istediği cezayı verebiliyor. Peki, SHGM'yi kim cezalandıracak? Mesela kaybedilen EASA yetkilerinin hesabını kim soracak?
Sakın yanlış anlaşılmasın. Bu sektörde niyet okuyan o kadar çok densiz var ki, kimse cezasız kalsın istemiyorum. Aksine adil cezalar verilsin. Havacılık kurallar manzumesi ile yönetiliyor ise bu kurala herkesin uyması gerektiğini, ancak birine kızgın maşa ile vurup diğerine pış pış yapıyorsanız olmaz.
Pegasus hak ettiği cezayı aldı ise, örneğin aynı hassasiyet THY'ye de gösteriliyor mu? Hadi buyurun verin cevabını. Ne cevap verirseniz verin bana göre hiç anlamı yok. THY'nin nasıl kayırıldığını cümle alem biliyor.
Bu cezanın tüm şirketlere örnek teşkil edeceğini umuyorum.
Gelelim fotoğrafçı Ümit Erdizer'e. Bu arkadaş Pegasus pilotu. Halen anlamış değil. Aracılarla haber gönderip paçasının yandığını, yanan paçasını söndürmek için çare aradığını biliyorum. Çok ince ve derin mevzularını bu hafta yazmayacağım. Ama bilsin ki, o fasit dairesinde insanlara küfrettirmeyi maharet saydığı sürece ne kişiliğine saygı duyarım ne icra ettiği mesleğine.
Fotoğraf çekmek nasıl bir hobi ise bizim haberciliğimiz onun hobisinden çok daha kutsaldır. Şunu kafana sok ey Ümit Erdizer; Dünyanın neresine gidersen git, eğer sosyal medyada bir fotoğraf paylaşıyorsan artık senin özelin değildir. Özel dediğin şey senin mahremindir. Bunu bilmiyorsan kaptanlıktan da istifa et.
Hele ki paylaştığın fotoğraf, rakip bir firmanın uçağını kötü gösterecek cinsten ise bunun savunulacak yeri yoktur ve senin etik değerden bahsetmeye hakkın yoktur. İşte o zaman yerim ben senin o etik değerini.
Kurduğun gruptan ne haltlar döndüğünü, nasıl mahremiyetlerin döndüğünü bilmediğimizi mi sanıyorsun. Sen anladın onu! Benim bildiğimi de bil yeter.
Aklını başına devşir, kokpitte sana verilen iş ile meşgul ol.
Ne demek istediğimi anladın değil mi Sayın Erdizer?
Yorumlar Tüm Yorumlar (29)