Defalarca söyledik. Bir o kadar da yazdık. Türk Hava Yollarında çalışanlarla oynamayın dedik. Hele hele bu uçakları havada tutan Pilot ve Teknisyenlerle hiç ama hiç oynamayın dedik. Uçağın bakım ve onarımını yaparken ve de arkasında 300 canı taşırken bu insanlar o anda yapmakta oldukları işten başka bir şey düşünmesinler dedikse de anlatamadık. Teknisyenler ile ilgili önümüzdeki hafta sizlere seslenmek istiyorum. Gelelim şimdi pilotlara. Para konusundan ziyade aldatılma duygusunun insanı yıprattığı ve de her meslekte olduğu gibi çalışanların birbirine karşı hissettikleri güven duygusunu yitirmenin iş görenin zihnini sürekli meşgul ettiği / edeceği açık.
Yakın geçmişte Türk Hava Yolları Hava İş’e pilotların maaşı 2018 yılı çizgisine döndürülmesi için öneride bulunmuştu. Buna ilaveten de ikramiyelerin de kaldırılması teklifte yer alıyordu. Hava iş bu teklife hayır diyerek masadan kalktığı zaman pilot zümresi “ Sendikamız bizi koruyor “ diye ne kadar da sevinmişti Üzerinde bir ay geçti ve sendika pilot maaşlarından % 50 kesintiyi kabullendi. Ve de üyelerine “ bakın daha güzel bir anlaşma imzaladık, ikramiyelerinizi de bu arada kurtardık dedi.
Şimdi konuya ve elde edildiği söylenen başarıya ( ? ) basit bir bakkal hesabı ile diğer pencereden bakalım. Örneğin 2018 yılında 10 TL Maaş alan kaptana % 50 zam yapıldı. Maaş oldu 15.TL. Şayet THY’nin teklifini Sendika kabul etseydi pilotların aldığı maaş 10 TL’ ye düşecekti. Buna hayır dendi. Sonradan sendika %50 kesintiyi kabul etti. Ve de pilotların aldığı maaş 7,5 TL’ye düştü. Başka bir deyişle 2018 yılında alınan zamsız 10 TL tutarındaki maaşın bile 2,5 TL / % 25 altına düştü. İkramiyeyi de aylara yayıp bu maaşın üzerine koyarsak imzalanan protokolle alacağımız maaş 8.7 TL gibi bir meblağ ediyor. THY zaten iki ay önce 10 TL tutarındaki 2018 yılının zamlanmamış maaşını pilotlar için telif etmişti.
Sonuçta pilotların sendikaya giderek “ imzalamayın “ dedikleri anlaşmadan daha kötü bir sözleşme imzalamakta bir sakınca görmemişti Hava İş. Verdikleri sözü hatırlıyor musunuz?
Sanex ve Pegasus ’un yaptıkları ödemelerinden bahsederek, örnekler verip ortalığı bulandırmak istemiyorum. Bu havayollarının Pandemi’nin ilk üç ayında % 50 kesintili maaş ödemesi yapıp, daha sonra normale döndükleri haberlerde yer almıştı. Türk Hava Yollarının İkinci pilotlarının akademi kesintisinden sonra kabin amirinden bile daha düşük maaş alacaklarını biliyor muydunuz?
Artık pilotlar biliyorlar ki, muhtemel bir krizde THY Yönetimi yine kendilerine dönük tasarruf tedbiri uygulamasına gidecek. Evet, “ İNSAN, KENDİSİNİ KÖTÜ VE AŞAĞILANMIŞ HİSSETMESİNE NEDEN OLANLARI ASLA UNUTMAZ ” Bunun ne anlama geldiğini umarım ki THY ve Hava İş’in saygıdeğer yöneticileri anlayacaklardır. Bu da Geçer Yahu. ( BU DA GEÇER YAHU’ hikâyesini ( http://biriz.biz/hikaye/dh63.htm ) linkinden okuyabilirsiniz.
Tüm pilot camiasına emniyetli uçuşlar diliyorum.
ÜMİTLENMEYİN. AYCI’NIN ŞAPKASINDAN ÇIKACAK KUŞ KİMİN OMUZUNA KONACAĞINI BİLİR.
Evet, bir Pandemi yaşıyoruz. Onu da takip eden bir ekonomik krizle uğraşıyoruz. Aslında öyle veya böyle tüm dünya aynı sıkıntıda. Birbirini takip eden bu iki kriz ortamında değişik türde yöneticiler gördük. Şanslı olan kuruluşların çalışanları krizin ağır şartlarından beklediklerinden fazla yıpranmadılar Bu boyuttaki iki krizin sarsıntılarını yaşadılar, yaşıyorlar. İşleri ile ilgili korkuları yok en azından. Gelelim THY’ ye. Yönetim personele olan güvensizliğini net bir şekilde ortaya koydu. Aslında ortada net olan bir tek husus var. O da bu. Teknik ayrı bir âlem. Hani derler ya. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek. Aynen o hesap. Diğer yan kuruluşlardaki durumu sormayın. Zira fazla bilgi sahibi olan kimse yok. Gelelim günümüzün yaşananlarına. Konumuz malum.
Aşağıdaki resimde de belirttiğim gibi başta ben olmak üzere çoğumuz İlker Aycı beye atıp tutuyoruz. Sakın bu yaklaşımımı yanlı olduğunu değerlendirmeyin. Belki haddim değil ama kendilerini bir yönetici olarak takdir etmiyorum. Yaptığı birçok şeyi de tasvip etmiyorum. Göreve geldiği günden beri olup biteni, kendisine bakışımın nedenlerini anlatmaya kalksam bu yazı çok çok uzar. Detaya girmek istemiyorum ama 211’leri ve Sn. Aycı’nın bu arkadaşlarımıza davranışına değinmeden geçemeyeceğim. Tabii ki bu tek neden değil. Yalnız biri.
Hepimizin bildiği üzere Pandemi’nin en çok tarumar ettiği sektörler arasında sivil havacılık sektörü de var. Kime sorsan en çok bizi yıprattı diyor. Bu nedenle en çok yıprattığı sektörler arasında diyorum. Yalnız Türkiye’de değil tüm Dünya’da Sivil Havacılık sektörü alt üst oldu. Kısacası Corona Sivil Havacılık sektörünü bütünü ile türbülansa soktu.
Bazı havayolları bu krizi atlatabilmek, en azından ayakta durabilmek için destek aradılar. Ve de bu desteği devletleri sağladı onlara. Murat Herdem arkadaşımızın geçen haftaki yazısında belirttiği üzere; Fransa Air France’a 7 Milyar EURO tutarında bir destek vererek kuruluşun ve çalışanlarının bu krizi mümkün olan en az sarsıntı ile atlatmalarını sağladı. Hollanda Hükumeti KLM’ e 10 Milyar Euro tutarında bir destek sağlayarak sistemdeki ağılığın büyük bir
kısmını sırtına aldı. Uzun süre gazete haberlerinden takip ettiğimiz Lufthansa hisselerinin bir bölümünü devlete devretti mi bilemiyorum ama Avrupa Birliğinin de mutabakatı ile 9 Milyar EURO tutarındaki desteğin bu havayoluna nefes aldırma ötesi canlılık verdiği anlaşılıyor. Emirates’e ve Aeroflot’ a sağlanan destek bunların yanında devede kulak. Yine de el uzatıldı. Yapılanlar bununla da kalmadı Yapılan doğrudan finansal desteklere ilaveten, banka kredileri, vergi muafiyetleri adı geçen sivil havacılık kuruluşlarının krizin şu ana kadar olan sürecinde en kötüyü yaşamamalarına yardımcı oldu. Bizim devletimiz Dünya markası olmakla bizi gururlandıran en büyük bayrak taşıyıcımız için ne yaptı?
Evet; biz ne mi yaptık? Hava yolu ile yolcu taşımacılığı hizmetlerine yüzde 18 olarak uygulanan Katma Değer Vergisi (KDV) yüzde 1'e indirdik. Resmi Gazete' de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararına göre, hava yolu ile yolcu taşımacılığı hizmetlerine 30 Haziran 2020 tarihine kadar yüzde 1 KDV uygulandı. Evet; biz Cumhurbaşkanımızın geçenlerde Hava-İş ve THY görüşmelerine iştiraklerini dikkate almazsak tüm yaptığımız bu kadar gibi. Cumhurbaşkanımız Mart ayında THY’ ye destek olunacağını söylemişlerdi. Ne kadar mümkün bilmiyorum ama belki de yapılanlardan haberimiz yok
Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de başlıkta belirtilen sorun var. Ayırımcılık. THY insanları halen kriz boyunca çalışana az, çalışmayana fazla ödeme yapıldığını konuşuyor. Ve de haklı. Şu Corona’nın bu açıdan bir faydası olur da THY yöneticileri bu ayırımcılık huyundan vazgeçerler mi diye düşünmüştüm başlarda. Ancak gördük ki, krizin en civcivli döneminde Türk Hava Yolları yerde yatarken Müdür atamaları yaptılar. Farklı ödemelerdeki kıstas neydi anlayamadık. Aslında hak edişlerin nasıl hesaplandığını kimse anlamadı. Her ne ise başlık doğru. Aycı’nın şapkasından kuş çıksa bile nereye, kimlerin omuzuna konmasının gerektiği ona söylemişlerdir. Daha şapkanın içindeyken. Emir demiri keser. Kuş ne yapsın ki?
Yorumlar Tüm Yorumlar (130)