Uçakta başlıyor rüyam. Servis kalitesi mükemmel, ikramlar enfes, ilgi alaka tavan...
Hayırdır İnşallah, bu ne değişim diyerek şirketin yolunu tutuyorum...
Eski binada, Baş pilota gidiyorum ilk olarak, yerinde yok. Sekreteri genel müdürlükte pilotlar hakkında toplantıya katıldığını söylüyor. Gelmişken aynı kattaki kabin hizmetlerine uğruyorum. Bir bakıyorumki herkes orada. Hayırdır terasta da çay, kahve, sigara için kimse yok. Hummalı bir çalışma içinde herkes. Yolcuyu daha iyi nasıl ağırlayabiliriz hangi yararlı eğitimleri verebiliriz diye düşünüp duruyorlar.
Oradan tip müdürlüklerine uğrayayım diyorum. Bakıyorum bakıyorum kimse yok. Yine soruyorum neredeler diye. Pilotların sorunlarını çözmek için çalışıyorlar, diyorlar. Yine şaşırıyorum. Oradan genel müdürlüğe...
Hemen ikinci kata çıkıyorum. Bakıyorum hınca hınç dolu. Hayır olsun taziye falan mi var diye soruyorum. Hayır diyorlar. Artık üst yönetim personelin sorunlarını dinlemeye başlamış meğer.
Ardından insan kaynaklarına uğruyorum. Bir bakıyorum Başkan, ekranın karşısına kitlenmiş birşeyler izliyor. Soruyorum maç falan mı var? Hayır diyor. Artık işe alımlarda şeffaflık ilkesi ile hareket edilip, kameraya alınıyormuş her basamak. Onu izliyormuş...
Oradan uçuştan sorumlu genel müdür yardımcısının yanına gidiyorum. Bir bakıyorum baş pilot ile toplantıda. Merak edip soruyorum. Nedir toplantının konusu? Bana ekipler için daha iyi neler yapabilecekleri hakkında fikir teatisi yaptıklarını söylüyor.
Derken dönüş bacağı İçin tekrar havalimanın yolunu tutuyorum. Gitmişken ekip binasına giriyorum. Tanıdık bir sima ağır ağır bana doğru ilerliyor. Ama gömlek falan şahane. Ütüsü muazzam, yıkılıyor...Şirket ütü gerektirmeyen, nano teknolojili gömlek vermiş.
Brifing odasında alıyoruz soluğu. Bakıyorum kabin memurlarına, not bile alıyorlar, saygıda kusur etmiyorlar, telefonları masanın üstünde değil. Bakıyorum nerede telefonları diye. Çantalarında ama çantalar da mükemmel! Şaşırıyorum.
Sonra soruyorum kaptana; hayırdır bu değişim nasıl oldu diye. Pilotlar tek vücut oldu, haklarını savundu, hak ettiği değeri aldı, diye cevap veriyor.
Oradan ayrılıp Lounge’a çıkıyorum, önce bir duş almak istiyorum, bakıyorum su sıcak! Yine bir şaşkınlık. Sonra odaya geçip uyumaya başlıyorum. Aradan biraz zaman geçiyor, şirketin CEO’su uyandırıyor ve diyor ki; sanıyorum güzel bir rüya gördünüz, çok derin uyuyordunuz...
Rüya içinde rüya... Bu rüyanın yorumu size kalmış...
Mücadele ruhunuz yoksa herşeyi kabul eder ve korkarsınız, ancak varsa hiçbirşey sizi korkutamacağı gibi elde edemeyeceğiniz birşey de olamaz.
Saygılarımla.
Yorumlar Tüm Yorumlar (87)