Hava trafik kontrolörleri olayında yeni bir gelişme yaşandı. Son olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan devreye girdi ve düğmeye bastı. Hatırlayacağınız üzere arapsaçına dönen Türk Hava Yolları ile sendika olayını da yine kendisi çözmüştü. Acaba alt kadrolar neden bu işi çözemiyor?
Şöyle biraz geriye gidersek, başta Ulaştırma Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu ve DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin, HTK-SEN yönetimiyle görüşmüşlerdi. Buradaki görüşmeler neticesinde de haklı faaliyet İAÇ’ye ara verilmişti. Ara verilmesinin sebebi elbette verilen sözlerdi.
Gelelim yakın geçmişe… Yerel seçimlerden sonra işin çözüleceğine dair vaat verenler bir baktık ki, İAÇ’nin etkisi yok, önemli bir durum yok dedi. Biz bu konuyu artık konuşmayacağız bile diyenler oldu.
Kışın ortasında düşük sezonda 3 gün de bile etkili olan İAÇ, yazın ortasında yüksek sezonda mı etkili olmuyor? Buna elbette kimse gülmedi bile… Düpedüz bir algı çalışması. Bu şekilde bir algı çalışması ile elde edilmek istenen elbette sendikanın ve tüm hava trafik kontrolörlerinin tek vücut olarak karşılarına çıkmalarından kurtulma isteği idi. Dağıldılar mı? Elbette hayır ama üstüne üstlük daha da sıkı sıkıya sarıldılar.
Şimdi gelelim bugüne… Turizm ve Kültür Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, hem havacılığı hem de turizmi çok iyi bilir. Ülkemiz için çok başarılı işlere imza atıyor. Ve kim ne derse desin hava trafik kontrolörleri ile ilgili durumun gayet farkında. Herkesin malumu… Bu durumu da Cumhurbaşkanına iletti. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da durumun ivedi olarak çözülmesini, gerekenin yapılmasını ve sorumluları hesaba çekin talimatını verdi.
Bu işin çözümü belli. Bir tek kararla hava trafik kontrolörleri pilotların yanına yazılırsa bu iş biter. Zaten talepleri de hep bu yöndeydi. Daha sonra kurumsal değişiklik yapılabilir. Ne maliyeye ne de devlete bir zararı olmayacak bir uygulama olur. Kaldı ki artısı da olacak. Dolaylı olarak devletin kasasına vergilerle para akışı sağlanacak.
Kaba olarak bir hesap yaptığımda şirketlerimizin toplam da kârdan zararları 300 milyon Euro civarında olabilir. Buradan bile hava trafik kontrolörlerimizin değeri anlaşılabilir. Yıllardır var güçleri ile çalışıp şirketlerin ve devletimizin kasasına fazladan kaynak girmesini sağladılar. Ve elde ettikleri bugüne kadar hep boş vaatler.
Boş vaatlerle oyalandıkları yetmiyor gibi devlete şantaj yapıyorlar, vatan hainleri gibi ithamlarla ihanetle suçlanıyorlar. Bu sıfatların asıl sahipleri bana kalırsa bunları söyleyenlerdir.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, sorumluları hesaba çekin derken, sanıyorum bu işin bu raddeye gelmesine sebep olanlardan bahsediyordur. Aksi bir durum olmasının ihtimali yok. Eee bu durumda da DHMİ yetkilileri başta olmak üzere tüm yetkililer sanıyorum hesap verecektir. Hesap vermelerinin yanında belki de koltuklarından da olacaklardır. Bunu bekleyip göreceğiz.
Sizleri bilmem ama Mehmet Nuri Ersoy’un olaya müdahil olmasıyla benim içim rahatladı. Bu işi tereyağından kıl çeker gibi çözeceğinden adım gibi eminim.
Antalya’da yarım saatin altında taksi yapan kaç uçak var? Rötarların sebebi Avrupa hava sahası mıymış? Ronaldo gol atmış ondan mı taksi süreleri uzamış… Algı operasyonunuzu yesinler!
Aldığım haberlerde bazılarının olayı farklı şekilde çözme eğilimleri olduğunu öğrendim. Boşuna uğraşmayın. HTK-SEN adeta bir sendikacılık destanı yazıyor. Birliklerini bozmaya gücünüz yetmez.
Sanık sandalyesine oturması gereken zati muhteremler! Kendi koltuklarınıza hava trafik kontrolörlerini oturtmaya çalışmayın! Bunca yıldır emekleri yok sayılanların elbet bir gün hesabını verecektiniz. O gün de geldi…
Şimdiden geçmiş olsun.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
[email protected]
Yorumlar Tüm Yorumlar (33)