Bir sendika yetkilisinin ağzından aynen naklediyorum; "Bu sözleşme bir kişinin dahi burnu kanamadan gerçekleştirildi. Öyle geçmişte olduğu gibi vurdulu-kırdılı olmadı. İnsanlar işinden olmadı". Kısacası en kötü karar, kararsızlıktan daha iyi şeklinde gerçekleşti.
Bazı kişiler gibi demagoji yapıp, popülizm peşinde olma gibi egoizm peşinde olmadım, olmayacağım.
Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda Çelik İş Sendikası'nın Toplu İş Sözleşmesi'ne yakın olduğunu, ay sonu gelmeden de sözleşmenin imzalanabileceğini yazmıştık. Yazdıklarımız aynen gerçekleşti.
Malum her havacılık çalışanı bütün gerçekleri Airporthaber'den öğrenir. Bizim görevimiz de havacılık ile ilgili gelişmeleri yakından takip edip, havacılık kamuoyu ile paylaşmaktır. Diğerlerine de bizim haberlerimiz üzerinden yorum yapmak kalıyor. Olsun onları da hor görmüyoruz.
Türk Hava Yolları Teknik A.Ş çalışanları için yeni sözleşme hayırlı olsun. 4200 üyeye çıkmış Çelik İş Sendikası. Sendika yönetiminin verdiği bilgi bu yönde. Üye olmayan personel TİS'den faydalanmak için "Dayanışma Aidatı" adı altında aidat öderlerse TİS'den faydalanacaklar.
TİS ile ilgili detaylı bilgiyi Airporthaber'den okuduğunuza eminim. Benim üzerinde durmak istediğim konu teknisyenlerin mevcut haklarının üzerine neler eklendiğidir. Eğer teknisyen için bir adım iyileştirme yapılıyorsa ve bunu vurup-kırmadan gerçekleştirebiliyorsan olumlu yaklaşmak gerekir.
Ülkemizdeki kutuplaşmayı, ötekileştirmeyi göz önüne aldığınızda bu tip yaklaşımlara ihtiyaç var. Kavga kültürünün yerini uzlaşma kültürüne bırakmasına şiddetle ihtiyacımız var. Bir takım insanların boş lafları ile kaos çıkartma, dedikodu üretme yerine daha çok hakkı medeni kurallar çerçevesinde nasıl alırımın yolunu bulmaya çalışmak gerekir.
Maalesef mantar gibi çoğalan havacılık fakültelerinin fason eğitimleri sayesinde mezun olan öğrencilerin iş arayışlarını gördükçe, elindeki işin kıymetini bilmek gerektiğini, çalışanların her adımda bir kez daha düşünmesi gerektiğine inanıyorum.
Eminim ne demek istediğimi yorumlama ihtiyacı hissetmeden argo tabir ile şahsıma pislik atmaya çalışacaklar olacaktır. Lakin Türkiye gerçeklerini istemesenizde yaşamak zorundasınız. Popülizmin etkisinde kalan genç kuşak, fazla para kazanacağım hesabıyla girdiği yolda hüsran yaşıyor.
Çünkü aldığı eğitim, ki eğitim verilebildiğine inanmıyorum onları gerçek hayatla yüzleştirdiğinde tam bir kabus yaşamalarına sebep oluyor.
Teknisyen arkadaşların yaptıkları işin ne kadar önemli ve ne kadar dikkat isteyen bir iş olduğunu biliyorum. Onların yokluğunda havacılığın olmayacağını da biliyorum. Ama şunu da biliyorum. Çok gaza geliyorsunuz.
Arkadaşlar, eski tip sendikacılık öldü. Asarım-keserim dönemi bitti. Maalesef ağam-paşam dönemi yaşanıyor. Bana göre asarım-keserim dönemi ne kadar yanlış ise ağam-paşam dönemi de o kadar kötü.
Şunu yapmak lazım. Sağa-sola bakmadan işini adam gibi yapmak. İnancına, mezhebine, diline, dinine, sağcıdır-solcudur demeden yaptığı iş doğru mu ona bakmak lazım. İşini yapıyorsa ister camiye gider ister kiliseye. Bizi ilgilendiren şirketine faydalı mı ona bakmalı.
Adam kayırma yerine, adam işini yapıyor mu onunla ilgilenmeli.
Teknisyenler; THY'nin geleceğidir, emniyetidir, güvenli uçuşudur, olmazsa olmazıdır, pilot kadar kazanmasa bile pilotla eşdeğer görevi vardır. İşte bu yüzden onlara hak olarak ne verseniz azdır.
Haftaya görüşmek dileğiyle...
Yorumlar Tüm Yorumlar (26)