Son 70 yılın en sıcak Aralık ve Ocak aylarını yaşadıktan sonra kış yüzünü iyice gösterdi. Özellikle İstanbul’da yaşanan şiddetli fırtına ve kar yağışı sebebiyle ekipler zor anlar yaşarken, seferlerin çoğu da iptal edildi.
Havalimanı ulaşımında da aksaklıklar yaşandı. Hatta daha ilk gün servis aracı bile kaza yaptı. Ekipler havalimanı için araç bulamadı. Ama şükür etmeyi bilmeliyiz, metromuz var!
Yeni açılan metro ile İstanbulluların bazıları, havalimanına kolayca ulaşım sağlayabilecek. Güzel ama ya şehrin diğer sakinleri? Bir de öyle yanlış bilgilerle doldu ki ortalık… Öyle söylendiği gibi 1,5 dakika falan da sürmüyor. Hızlı adımlarla 5,5 dakika. Sorun yok elbette 10 dakika da olsa yine de iyi.
Ancak hep söylediğim gibi kulağı tersten tutuyoruz. Dünya genelinde yapılan yeni havalimanlarının inşaatları öncelikle metroyla başlar. Ulaşımı olan bir meydan daha çok yolcu çeker. Öyle apar topar açacağım diye açılan bir meydan ne yazık ki tam bir meydan sayılmaz.
Atatürk Havalimanı’nın değeri ise her geçen gün daha da artacaktır. Gerek konumu ve gerekse meteorolojik şartları ile lider pozisyonda olan bir meydanı kapattık. Meteorolojik verilere baktığımızda da en yapılmayacak yere yeni meydanı yerleştirdik. Üstüne bir de Atatürk Havalimanı işletmecisine tazminat ödendi iyi mi!
Türk Hava Yolları’nın filosunu genişletme stratejileri ile Atatürk Havalimanı’nın mevcut hali örtüşmeyebilir. Ancak daha önceleri de bahsi geçtiği üzere genişletilebilinirdi. Bunun yanında belki bir meydan daha açılabilirdi. Tabi ki doğru bir noktaya!
Ulaşımı doğru düzgün olmayan bir meydana hem yolcular hem de personel zorlanarak gidiyor. İstenildiği kadar karda kışta meydanı açık tutacağım diye uğraşsınlar. Yolcu meydana gidiş gelişlerde sıkıntı yaşadıktan sonra ne anlamı var? Veya personele yedek kıyafetle gelin demek ne oluyor? Zaten çok yorgunlar!
Bu yazıyı yazarken bile bir sürü pilot ve kabin memuru arkadaşım aradı. Yol durumu nasıl, biz nasıl gidelim, Hava-İst de yer var mıdır vs. gibi sorular. Bu insanları bu kadar tedirgin etmeye kimin hakkı var?
Bu problemleri çözecek olan kişiler elbette otoriteler, tabi problemleri görmek isterlerse…
RUSYA VİZE MUAFİYETİ
Hatırlanacağı üzere Rusya yaşanan uçak düşürme olayından sonra 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize serbestisini askıya almıştı. Bugün aradan yıllar geçti hala askıdayız.
Tüm bunların yanında Avrupa ve Amerika’nın Rusya’ya karşı tutumuna ters bir şekilde Rusya’ya adeta kucak açtık. Türkiye’nin önemli bir bölümünde şu anda Ruslar var. Evler aldılar, oturum izinleri çıkarttılar. Onlar için tabelalara bile Rusça yazıldı.
Gel gelelim Türk vatandaşlarından hala vize isteniyor. Adaletin bu mu dünya?
Teraziniz hassas olsun...
Zorlu kış şartlarında herkese kazasız belasız mesailer diliyorum.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar