Ben Murat Herdem kardeşimizin tüm yazılarını zevkle okurum. Ve de fikrine katılmadığım bir yazısı neredeyse yok gibidir. Ancak, 06 Haziran tarihli yazısında yer alan aşağıdaki cümleye takıldım kaldım. “Geride kalanlar, Aycı' nın bıraktığı enkazı restore etmek için aylardır gece gündüz çalışıyorlar.” Yazıda geri kalanlardan kastedilenler herhalde şirkette görev yapan memur arkadaşlarımız değildir. Evet, bu enkazı kaldırmak gece gündüz çalışanlar kimler olabilir? Sn. Aycı görevden ayrıldığı zaman Genel Yönetim Binasının 3. kat balkonunda pasta kesip kutlama yapanlar mı? Yoksa bu gösteriye katılmayıp Aycının ağzından çıkan her şeye “ evet “ efendim diyerek söz konusu enkaz her ne ise onun oluşmasında rol oynayan sayın ve saygıdeğer yöneticiler mi?
Senelerdir THY’ nin en kuvvetli yöneticisi olduğu söylenilen ve de bunu her konunun içinde olması ile gösteren cevval bir Genel Müdür Yardımcısı. Türk Hava Yollarının en tepeleri için hazırlanma aşamasında olan bir diğeri. Ve de bir başkası ve öbürü.. Vb. Şirkette en uzun dönem Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunan ve de Sn. Aycı görevden ayrıldıktan sonra Yönetim Kurulu Başkanlığına atanan Ahmet Bolat Bey. İlker Aycı döneminde var gibi yok diye anılan ve de yetkilerinin budanması ile noktalı virgül konumuna getirilmesine rağmen, o makamda kalmak için derin sessizliğini sürdüren bir Genel Müdür,
Kadroda eksik kalan mı var? Hayır yok. THY Teknoloji Şirketinin GRİ RENKLİ yeni Genel Müdürü Kerem Kızıltunç, İlker Aycı ’nın YK Başkanlığı görevine atanmasını takiben 2016 yılında 211’lerle birlikte malum nedenden ötürü işten uzaklaştırılmıştı. Ahmet Bolat Beyin THY YK Başkanlığı görevine atanmasından sonra Türk Hava Yollarına geri döndü. Dolayısı ile İlker Aycı beyle müşterek mesaisinin olmadığı ortada. Pilot olan Uçuş İşletme Genel Müdür Yardımcılarının ise uçucu zümre ile ilgili olmayan konulara soyunduklarını hiç görmedim ve duymadım.
EVET, İLKER AYCI BEY TÜRK HAVA YOLLARINI KASIP KAVURUP SÖZGELİŞİ ORTALIĞI TARUMAR EDERKEN BU BEYEFENDİLER NEREDELERDİ ACABA?
Evet, bu muhteremler uzun süre THY’ de Genel Müdür Yardımcılığı seviyesinde görev yaptılar. Malum tepelerde uzun dönem barınmak hayli zordur. Bunun için şirket dış kaynaklı, kuvvetli siyasi destek gerek. Herkes biliyor ki bu yöneticiler son derece geçerli şirket dışı desteğe sahiptiler ve de halen sahipler. Buna rağmen bu gün konu edilen hatalı işlemlerin yapılmasına sessiz kalmalarını nasıl yorumlamak gerekir? Korku mu? Karakter yapısı mı? Herhalde hiç kimse bu zatların memuriyet ahlaklarının bu davranışlarına neden teşkil ettiğini düşünmüyordur.
Örneğin kurumda yanlış yapılan bir işte bu yöneticilerin hangilerinin imzaları var? Bu teklifi Yönetim Kuruluna sunan kim? Tekliflerin altındaki tüm koordinasyon parafları, imzalar işlemin paraf veya imza sahibi makamca da uygun mütalaa edildiğini ifade etmez mi? Bazılarının Genel Müdür Yardımcısı olarak koordinasyon parafı yoksa da YK üyesi olarak onay imzası vardır. Ya teklifleri kabul eden Yönetim Kurulu Üyeleri? Onların ve diğerlerinin bu aralar sıklıkla dile getirilen enkazın oluşmasında katkı ve de sorumlulukları hiç mi yok dersiniz? .
Bu sözler yukarıda saydığım tüm insanlar için geçerli. Hepsi kuvveti, kudreti ve arkalarındaki güç bilinmesine rağmen yapılan hatalara itiraz etmeyen, hayır demeyi bilmeyen bir grup. İlker Bey enkaz bıraktıysa bile bundan şikâyet etme hakkı olmayan tepe yöneticiler. Eğer ortada bir enkaz varsa bu yalnız İlker beyin değil hepsinin eseri. Molozların ortada tepe yapmasında pasif kalarak yardımcı oldukları kesin. Bu durumda aylardır gece gündüz çalışıyorlarsa katkıları ile şekillenen enkazı restore etme gayreti içindedirler ve de çabaları ondandır.
Evet, İlker beyi ve yaptıklarını çok eleştirdik. Özellikle istihdam konusunda yaptığı hatalar bini aştı. Diğerleri de malum. Yine de bir tepe yönetici görevden ayrılmaya görsün. İşte İlker Aycı Bey bunu yaşıyor ve yaşayacak.
Mutlak kendisine en fazla dokunacak ise THY Genel Müdür’ü hariç ( bu zatın hiçbir şeye karıştırılmadığını bilmeyen yok, ) diğer saygıdeğerlerin tutum ve davranışları olacaktır. Evet de, her dediğini yap, adam görevden ayrıldığı gün balkonda herkesin göreceği şekilde pasta kes. Kutla bunu. Karakter yoksunu acizlik göstergesi bir davranış ve de o makamlara uygun görülmüş kişilere yakışmayan çirkin bir hareket.
Buyurun size bir yaşanmış. Bu yöneticilerden Başkanlık seviyesinde görev yapan biri görevden ayrılıyordu. Kendisine üzgün müsünüz diye sormuştum. Cevabı hayırdı.” Biz sizler gibi burada yetişmedik. Türk Hava Yollarına hiçbir şey borçlu değiliz. Tepelerden görevlendirildik ve gelip çalıştık.
Şimdide git dediler, gidiyoruz. Ayrıldıktan sonra bu kurum aklımıza bile gelmez. Unuturuz gider” diye devam etmişti sözüne. Kaç sene önceydi hatırlamıyorum ama bu konuşmayı köşemde yazmıştım. Kim evet veya hayır demiş. Önemli mi? Bu zat-ı muhteremlerin Türk Hava Yollarına hiçbir borcu yok. Bizlerin ise var. Evet, esas sorun burada. Bilmem anlatabildim mi?
Hani bir söz var “ HAYIR DEMEYİ ÖĞRENEBİLMEK İÇİN EVETLERİN ACISINI ÇEKMEK GEREKİR” derler. Anlaşılan bu beyler bunu da öğrenemeyecekler. Zira bu gün onlara yaptıklarının hesabını soracak kimse bu gün için yok. Söylenilen evet’ lerin acısını çekecek olan biri var nasıl olsa. O da görevden ayrılan İlker Aycı Bey. Vurun gitsin.
İş yaşamının genel şartları böyle. THY’ nin yöneticileri de galiba bu şartlara fazlası ile uygunlar.
THY’ den ayrıldığı güne kadar Sn. Aycı’ ya söylediğim bir sözü şimdi de bu beyefendilerin hepsi için daha içten ve yürekten söyleyesim var. NİYETLERİ HER NE İSE KADERLERİ OLUR İNŞALLAH,
Çok eskiden THY operasyon birimleri Atatürk Havalimanı'nda kiralanan arsalarda inşa edilen binalarda çalışırdı. Genel Müdürlük ise Harbiye ve Şişli'deki kiralık binalardaydı. Uzaklığı çeşitli sorunlara ve ekstra masrafa yol açtığı için, 1980 lerin sonlarında, havalimanının karşısındaki arsaya Genel Müdürlük binası yapıldı ve bütün birimler burada toplandı. Hatta ileride ortaya çıkacak ek bina ihtiyacı da dikkate alınarak yandaki arsa da 1990 yılında DHMİ den kiralandı ve yıllarca bu arsaya kira ödendi. Hala ödeniyor mu bilmiyorum. Ancak, nedense, ek bina yapılmadı. Bir ara işletmeci bir uluslararası otel firması ile yüzde elli ortaklık payıyla ile otel yapılması da düşünüldü ama bu da uygulamaya konulamadı. Oysaki THY nin misafir ettiği yolcu miktarı bu oteli fazlasıyla doldurabilirdi. Evet, artan ofis ihtiyacını karşılamak için dahi kiralama yöntemi tercih edildi. Basın ekspres yolunda, Güneşli' de kiralanan binalara yıllardır fahiş kiralar ödendiği konusu ve mülk sahiplerinden hangisinin kime yakın oldukları da konuşulanlar arasındaydı. Yıpratıcı sözlerdi. Günahının tümü söyleyenlerin boynuna olsun.
Yıllar sonra Üsküdar Libadiye'de ki devasa bir binanın Turkish Airlines Teknoloji Merkezi olarak kiralandığını okuduk. Ve de, Atatürk Hava Limanı Millet Bahçesinin yapımını üstlenen şirket; THY’ na oldukça uzak ve uygunsuz konumuna rağmen İlker Aycı tarafından kiralanan Üsküdar Libadiye’ de ki iş merkezinin sahibi olan firma çıktı.
Söz konusu binanın yapımının tamamlanması ve de bu kiralama işleminin Pandemi krizinin en ağır seyrettiği döneme rastlamış olması tamamı ile bir tesadüftür herhalde. Hani bir söz var ya: TESADÜFLER BAZI İŞLERİ ŞAİBELİ GİBİ GÖSTERİR.
Kira bedelini, iş merkezinin bilişim çalışmalarına uygun hale getirilmesi için sarf edilen meblağı vb hususları sorup bozgunculuk yapmayacağım. Ama bu arada Tem’i Atatürk Hava Limanına bağlayan Basın Ekpress yolu üzerindeki büyük binaların kira bedelini de sormanızı önermemin sağlığa bir zararının olmayacağı açık. Malum Pandemi döneminde özellikle büyük binaların kirası hayli düşmüştü. Herhalde Türk Hava Yolları bu işlemden kiralama bedeli olarak karlı çıkmıştır.
Türk Hava Yolları nire, Üsküdar Libadiye nire vb. bunları ve diğer hususları hiç düşünmeden, bu kiralama işlemini THY’ den ayrılan Yönetim Kurulu Başkanı Bay Aycı yaptı der geçeriz. Bu konuda yapacak bir şey yok. Kimsenin ona bunun nedenini de soracağı da yok. Herhalde İlker Aycı tüm işlemleri tek imza ile gizli olarak yapmıştır.(?) Görev denince mangalda kül bırakmayan yöneticiler, Genel Müdür Yardımcıları, YK üyeleri bunlardan bihaberdir. Acaba bu konuyu onlarda bizimle aynı zamanda duymuş olmasınlar?
Amiyane tabirle torpil her şeyi halletmiyor. Bir gün gelir, sisteme verdiğiniz zarar insanların düşüncelerini ve verecekleri kararı etkileyecek boyuta ulaşırsa, tıpkı İlker Bey gibi görevden affınızı isteme (?) mecburiyetini hissedersiniz. Şunu düşünün, İlker beyin dayanağı çok güçlüydü. Buna rağmen istifa etti. Etmeye mecbur oldu. Daha doğrusu ayrıl dediler ve gitti. Artık yeter ayrıl diyen ise herhalde onu bu makama getirip, senelerdir destekleyen kişidir. Bundan şüpheniz yoktur herhalde. Sn. Aycı bu konforun kıymetini bilemedi. Şayet bilseydi THY için müspet anlamda da çok şey yapabilirdi. Sizde aynı güçte bir desteğe sahip misiniz? Bilemem. Ama zararın neresinden dönerseniz kardır. Hele bir toparlanın isterseniz. Yoksa sizinle birlikte çalışanlardan bazıları da gidişinizden sonra görevden affınızı istemiş olmanızı (?) pasta keserek kutlayacaktır. Hem de 3 kat balkonunda değil. Genel Yönetim Binasının güzel ön bahçesinde.
Gelelim konumuza. THY’ nin yeni YK Başkanı Bolat’ a düşen ise yakışır bir tören ile 28.000 m2 büyüklüğünde olan THY Bilgi Teknolojileri Merkez binasının açılışını kuruluşun Şirketin YK Başkanı Murat Şeker ve Şirketin yeni ve ” GRİ RENKLİ “ Genel Müdürü Kerem Kızıltunç ” ile birlikte yapmak oldu.
Atatürk Havalimanı yıkımı konusundaki sözleşmenin işin başlamasından iki gün önce akdedildiğini ve buna karşın sözleşme imzalayan firmanın teçhizatının ise havalimanına bir hafta kadar önce sokulduğunu okumuştuk basında.
O konuda da yapacak bir şey yok zira “Atı alan Üsküdar’ı geçti ” ve Atatürk havalimanında yıkım başladı. Bu tabii ki Atatürk Havalimanının iki pistinin açık tutulacağına ilişkin Cumhurbaşkanımızca yapılan açıklama az da olsa moral yaptı. En azından bende ki etkisi bu oldu. Millet bahçesini inşa edecek olan firmaya gelince bu konuda hayli deneyimli. Daha önce sonlandırdığı işlere ve de bu Atatürk Hava Limanının Millet bahçesine döndürülmesine yönelik ihaleye ismen, özel olarak davet edildiğine göre Devlet baba tarafından fazlası ile tanınan bir şirket olduğu meydanda. Eminim ki Atatürk Hava Limanının Millet bahçesine dönüştürülme işlemi hatasız gerçekleştirilecektir.
Hayırlısı olsun.
Yorumlar Tüm Yorumlar (32)